Gebe kalmak, sağlıklı bir çocuk sahibi olmak her kadının yaşamında bir dönem hayalini kurduğu hususlardır. Ancak henüz bebek sahibi olmak istemeyen ya da çocukları olan kişiler içinse yeniden gebe kalmak hiç de istenmeyen bir durumdur. Çiftler istenmeyen gebelikleri önlemek için çeşitli yöntemler kullanmaktalar. Günümüzde uygulanmakta olan tıbbi doğum kontrol yöntemlerinden hemen hepsi yeterince koruma sağlarken, henüz hiçbir yöntemin % 100 koruma sağladığı söylenemez. Ancak doğum kontrol haplarının günümüzde en sık kullanılan ve en etkili sonuçlar veren yöntemlerden birisi olduğu bilinmektedir.
Doğum kontrol hapları
Aile planlaması, hem ailenin hem de dolayısıyla toplumun maddi ve manevi refahı için çok önemlidir. Çiftlerin, tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek sayıda çocuk dünyaya getirmeleri başta kendileri olmak üzere tüm toplum için de en doğru olandır. Bu bağlamda doğum kontrol hapları da aile planlamasında ve istenmeyen gebeliklerin önlenmesinde en sık tercih edilen korunma yöntemlerinden birisidir. Bu hapların içinde bulunan hormonlar doğru şekilde kullanıldığında kadının yumurtlama sürecini geçici olarak durdurarak gebeliğin oluşmasını engellemektedir.
Doğum kontrol hapları da tıpkı diğer korunma yöntemleri gibi % 100 etkili bir özelliğe sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Ancak doktorun önerdiği gibi doğru ve düzenli bir şekilde kullanıldığı sürece doğum kontrol haplarıyla korunmak oldukça güvenilir bir yöntem olarak tercih edilebilir.
Doğum kontrol hapları her zaman korur mu?
Doğum kontrol hapları, günümüzde gebelikten koruyucu olarak kullanılan yöntemlerden en güvenli olanlardan birisidir. Ancak bu hapların günlük kullanım miktarının unutulması ya da fazla alınması gibi kontrolsüz kullanımlarda koruyuculuk özelliğini yitirdiği de bir gerçektir. Bu nedenle hapların kullanım amacının ve kullanım talimatının dışına çıkması durumunda hamilelik riski yarattığı unutulmamalıdır.
Doğum kontrol haplarını kullanırken dikkat edilmesi gerekenler
- Doğum kontrol haplarını kullanmaya başlamadan önce kadın doğum uzmanına muayene olmak gerekir!
Doğum kontrol haplarını kullanmadan önce, mutlaka kadın doğum uzmanı tarafından jinekolojik muayeneden geçmek gerekir. Yapılan bu muayene soncunda hapların içinde bulunan hormonal değerlerin kişiye yaratabilecek etkileri değerlendirildikten sonra, uygun ilaçlar ve kullanım şekli belirlenmektedir. Bu nedenle olası yan etkilere maruz kalınmaması için doktorun önerisi haricinde kullanılması önerilmez.
- Doğum kontrol haplarının düzenli alınması önemlidir!
Doğum kontrol haplarının istenen etkiyi gösterebilmesi için her gün düzenli olarak aynı saatte ve tok karnına alınması gerekir. Aksi halde koruyuculuğu azalabilir ya da yitebilir.
- Doğum kontrol hapları unutulursa yeniden alınarak devam edilebilir!
Doğum kontrol haplarının etkisinin istenen şekilde olabilmesi için düzenli alınması gerekir. Ancak eğer ilaçların alınması gereken gün unutulursa, hatırlandığı zaman tekrar alınabilir. Ancak bu durumu telafi edebilme adına arka arkaya birden fazla ilaç almak önerilmez.
- 1 kutu doğum kontrol hapı bittikten sonra 1 hafta ara verilir!
Doğum kontrol hapları genellikle 21 ya da 28 tane hap içerir. Bunlar kullanılmaya başlandığı günden itibaren kutu bitene kadar ara verilmeden kullanılmalıdır. Kutudaki hapların hepsinin bitmesi ile adet kanamasının gerçekleşmesi için hap kullanımına 1 hafta ara verilir. Adet kanaması bittikten sonra tekrar ikinci kutunun aynı şekilde kullanılmaya başlanması gerekir. Fakat bu arada adet kanaması gerçekleşmezse ikinci kutuya başlamadan önce mutlaka gebelik testi yaptırmak önerilir. Çünkü doğum kontrol hapları gebelikten % 100 oranda koruma sağlamamaktadır. Çok nadir de olsa hapların kullanım şekline bağlı olarak ya da kullanımda bir hata yapılmasıyla gebelik ortaya çıkmış olabilir. Bu tür bir durumda da doğum kontrol haplarının kullanılmaya devam etmesi gebeliğe, rahimdeki bebeğe zarar verebilir.
- Doğum kontrol haplarının başka ilaçlarla birlikte alınması etkiyi azaltabilir!
Doğum kontrol hapları yumurtlamayı baskılayan hormon ilaçlarıdır. İçeriğinde bulunan hormonlar dolayısıyla da başka ilaçlarla birlikte alınması durumunda istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Doğum kontrol hapları bazı ilaçlarla birlikte alındığında koruyuculuk özelliğini yitirebilir. Özellikle de penisilin gibi bazı antibiyotik ilaçlar bu etkiyi azaltabilmektedir. Bu nedenle ilaç kullanımına gereksinim duyulan dönemlerde ek korunma yöntemlerinden yararlanılabilir. İlaç kullanılması gereken durumlarda doğru doğum kontrol yöntemi için doktora danışmakta fayda var.
- Doğum kontrol hapları düşük ve kürtajdan sonra kullanılabilir!
Sorunlu başlayan bir gebelik ve sonrasında düşük ya da kürtaj gibi operasyonundan sonra da bir süre gebe kalmak önerilmez. İşte bu süreçte gebelikten korunmak için doğum kontrol hapları doğru bir yöntemdir.
- Doğum kontrol hapları emzirme döneminde kullanılmaz!
Emzirme döneminde annelerin yediği, içtiği her şey, kullandığı ilaçlar sütle birlikte bebeğe de geçtiğinden dikkatli olunmalıdır. Bu bağlamda emziren annelere, gebelikten korunmak için doğum kontrol hapları kullanması önerilmemektedir. Emzirme döneminde kadınlar doktorun önerdiği başka bir yöntemle korunabilirler. Yeni doğum yapmış, ancak emzirmeyen anneler ise doktorun önerisi doğrultusunda doğumdan 6 ile 7 hafta sonradan başlamak üzere kombine doğum kontrol hapları kullanabilirler. Bu 6- 7 haftalık süre annenin lohusalık dönemini kapsar ve bitene kadar herhangi bir ilacın kullanılması önerilmez.
Doğum kontrol hapı kullanımının sakıncalı olduğu durumlar nelerdir?
Doğum kontrol hapları istenmeyen gebelikten koruma bakımından en güçlü ve güvenilir yöntemlerden birisidir. Ancak bu haplar herkesin kullanımına uygun olmayabilir. Çünkü bu hapların içinde bulunan hormonlar kişide bulunan sağlık sorunlarının etkileyerek daha ileri bir boyuta taşıyabilir, vücutta istenmeyen birtakım reaksiyonlara sebep olabilir. Bu nedenle aşağıdaki sağlık sorunlarına sahip olan kişilerin doğum kontrol hapı kullanması önerilmez. Doğum kontrol hapı kullanımının önerilmediği vakalar:
- Hamilelik şüphesi,
- Meme kanseri riski,
- Karaciğer hastaları,
- Şeker hastaları,
- Hipertansiyon hastaları,
- Epilepsi hastaları,
- Psikolojik rahatsızlığı olanlar (depresyon),
- Kandaki trigliserid miktarı yüksek olanlar,
- 35 yaşın üzerinde olan ve özellikle de sigara kullanan kadınlar,
- Safra kesesi hastalığı olanlar,
- Orak hücreli anemi hastalığı olanlar,
- Damar için enfeksiyon sorunu olanlar,
- Bilinmeyen nedenlerden dolayı adet düzensizliği yaşayan kadınlar olarak sıralanabilir.
Doğum kontrol haplarının avantajları nelerdir?
Doğum kontrol hapları doğru şekilde kullanıldığında;
- Gebelikten 7 gün, 24 saat korur.
- Piyasada bulunan birçok doğum kontrol yöntemine göre daha iyi korunma sağlar.
- Adetleri düzenler.
- Tamamen geri dönüşümlü etkisi vardır. Bu sayede de hapı bıraktıktan çok kısa süre sonra adet düzeni ve yumurtlama eski haline döner, gebelik planlanabilir.
- Akne, dış gebelik, kemiklerde zayıflama, endometrium ve over kanseri, anemi, ağrılı adet görme, aşırı adet kanaması gibi sorunlardan koruyucu etkileri vardır.
Doğum kontrol haplarının dezavantajları nelerdir?
Doğum kontrol hapları; cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korumaz. Dolayısıyla da bu enfeksiyonlara karşı korunmada ek olarak kondom kullanmak gerekir. Bu hapların her gün aynı saatlerde unutulmadan alınması gerekir. Bir kutu bitmek üzere iken yeni kutunun alınmış ve hazır olması gerekir.
Doğum kontrol hapının yan etki veya riskleri var mıdır?
- Doğum kontrol haplarının kullanılmaya başlandığı ilk ay içinde; bulantı, ara kanama, baş ağrısı, cinsel istekte azalma, meme hassasiyeti, duygu durum değişiklikleri gibi istenmeyen yan etkileri olabilir. Bu sorunlar bazı kadınlarda şiddetli şekilde görülürken, bazılarında ise hiç hissedilmeyebilir. Var olan şikayetler de genellikle birkaç ay içinde düzelir. Bunların geçmemesi durumunda doktorla tekrar görüşmek ve doğum kontrol için başka bir hap çeşidi veya doğum kontrol yöntemi kullanmak gerekir.
- Kombine oral kontraseptif kullanımının pıhtı oluşma riskinde artışa sebep olabildiği bilinmektedir. Pıhtı oluşması sorunu ise derin ven trombozu, kalp krizi, inme ve akciğer embolisine sebep olabilecek kadar ciddi bir sorundur. Bu risk 10 bin kadından 10 tanesinde görülecek kadar da düşüktür. Doğum kontrol hapları kullanırken; aşırı kilolu olma, yüksek tansiyon, hareketsiz yaşantı sürmek, sigara içmek, ailede damar tıkanıklığı ve pıhtı öyküsü bulunması gibi durumlarda pıhtı oluşma riski artmaktadır.