
Gebelik süreci, kendi içinde pek çok etken barındıran, bazı şeyleri yasaklayan, bazılarını ise zorunlu kılan özel ve önemli bir dönemdir. Kadınların normal şartlarda yapabildikleri pek çok şey de gebelikte sınırlanabilir ve riskli olduğu için yasaklanabilir. Bu bağlamda merak edilen huşulardan birisi de gebelikte kan verilip verilemeyeceğidir. Bu konu aslında tartışmaya kapalı bir konu olarak bilinir ve anne adaylarının kan vermesi uygun bulunmamaktadır.
Gebelik döneminde kan vermek güvenli midir?
Kesinlikle hayır. Hamile kadınların kan vermesi doğru değilken, doğumdan sonra da kan vermek için en az altı hafta beklemek önerilmektedir. Kadının kan bağışı yapabilmesi için doğumun üzerinden en az 6 hafta geçmiş olması gerekmektedir.
Neden gebelik döneminde kan bağışı yapılması önerilmez?
Bir anne adayının vücudundaki kan miktarı hamilelik sırasında yaklaşık % 50 oranında artmasına rağmen, anne adayının ve her geçen gün büyüyen bebeğin optimum düzeyde sağlık olabilmesi ve en iyi şekilde beslenebilmesi için bu fazladan kana ihtiyacı vardır. Yani anne adaylarının fazladan kana ihtiyacı olduğundan, vücudunda var olan kandan bir miktar bir başkasına vermesi güvenli olmaz. Eğer gebelikte kan bağışı yapılır ve de kansızlık sorunu olursa bebeğin ve anne adayının dolaşım sistemi strese girebilir ve bu da hiç güvenli değildir. Hamilelikte anemi sorunu olan kadınların erken doğum yapma, bebeğin düşük kilolu doğması, gelişimini tamamlayamaması gibi riskler yaşaması olasıdır.

Hamilelikte kan bağışı nedeniyle hangi sorunlar ortaya çıkar?
Hamilelik sırasında kan bağışı yapılması durumunda ortaya çıkması muhtemel en önemli sorun demir eksikliği anemisi yaşama riskinin artmasıdır. Demir eksikliği anemisi sorunu da hem anne adayı hem de bebek için çok ciddi sorunlara sebep olabilmektedir. Başka bir gerçek de, hamile kadınların neredeyse % 50’sinin zaten hamilelik sırasında bir dereceye kadar anemi yaşıyor olduğudur. Anne rahminde büyümeye, gelişimini tamamlamaya çalışan bebeğe ve ayrıca anne adayının dokularına yeterli oksijen ve besin taşımak için yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresi olmayacağından, anne kanını bağışladıktan sonra risk yükselir. En çok da erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek gibi önemli sorunlar da genellikle hamilelik sırasında demir eksikliği anemisi ile ilişkilidir.
Hamile bir kadına kan verilir mi?
Gebelikte anne adaylarının birine kan bağışı yapması doğru bulunmazken, çok elzem bir ihtiyaç değilse birinden kan alması da çok önerilmemektedir. Ancak muhtemel bir istisna olarak; doktor yüksek riskli bir hamilelik veya doğum durumunda kan transfüzyonuna ihtiyaç olabileceğini düşünüyorsa ve gerçek bir ihtiyaç olması durumunda anne adayına biraz kan verilmesini isteyebilir.
Hamilelik sırasında doktorun bir kadından kan vermesini istemesi ya da buna izin vermesinin ise tek nedeni doktorun yüksek riskli bir hamilelik olduğunu düşünüyor olmasıdır. Bu tür bir durumda doğum sırasında kan transfüzyonu gerekebilir. Bu esas olarak anne şiddetli anemi geliştirirse veya hamilelik sırasında bir noktada aşırı kanama riski yaşarsa, başka bir kaynaktan kan alırken ortaya çıkabilecek komplikasyonları ele almak için, doktor gerekli olması durumunda kadının kendisi için biraz kan depolamasını isteyebilir. Bu kan daha sonra yeniden kadına verilecektir.

Gebe olduğunu bilmeden kan bağışı yapmış olmak tehlikeli midir?
Gebelik genellikle 6 – 8 haftalıkken öğrenilmekte, ancak bazı kadınların gebelikten şüphe edip de test yaptırması çok daha uzun zaman sonra, gebeliğin ilerleyen haftalarında olabilmektedir. Bu tür vakalarda kadın henüz gebe olduğunu bilmediği için kan bağışı gibi gebelikte aslında önerilmeyen bazı şeyler yapabilir. Eğer gebelik çok ilerlememişse bunun hamilelik ile ilgili herhangi bir soruna neden olması olası değildir. Ancak 15. gebelik haftasından sonra gibi ileri bir dönemde bilmeden kan bağışı yapıldıysa bu konu gebeliği takip eden doktorla konuşulmalı, gerekli tetkikler ona göre yapılmalıdır. Böyle bir durumda doktor anemi olup olmadığını araştırmak için laboratuvar testleri isteyebilir, anne adayının kan durumunu kontrol edebilir.
Yukarıda anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere, eğer hamileliği bilmeden önce kan bağışı yapıldıysa muhtemelen bu çok erken aşamada olmalıdır. Hamileliğin erken evrelerinde vücut hala kendini aynı şekilde yaşatmakta ve ayrıca kadın kendini iyi hissediyor olmalı ve genel bir sağlık halinde olmalıdır. Böyle bir durumda gebeliğin çok erken dönemleri olduğundan kan bağışına hak kazanılabilir ya da kan bağışlamak soruna yol açamayabilir. Genellikle kan bağışından önce kan basıncı, hemoglobin, nabız ve sıcaklığın ölçüldüğü kısa bir değerlendirme yapılır, bunlarda sorun görülmediyse zaten endişelenmeye gerek yoktur. Bu nedenle hamileliği bilmeden önce kan bağışlamak, bu erken aşamada herhangi bir sorun geliştirmesi olası değildir. Ancak bu konuda endişesi olanların doktorla görüşmesi ve gerekiyorsa kan testi yaptırması iyi olur.
Kordon kanı bağışının önemi nedir?
Gebelikte başkalarına yardım etmek isteyen kadınlar bunu kan bağışı ile değil de, bebek doğduktan sonra göbek kordon kanı bağışlayarak da yapabilirler. Eğer anne, bebeğin kordon kanını özel bir bankada saklamayı planlamıyorsa, başkalarına yardımcı olabilecek bir kamu kordon kanı bankasına bağışlayabilir. Doğumdan sonra bebeğin kordonu ve plasentası kan kök hücreleri içerir ve bunlar bazen lösemi, orak hücre hastalığı ve bağışıklık sistemi bozuklukları da dahil olmak üzere hayatı tehdit eden hastalıkları olan insanları tedavi etmek için kullanılabilir. Ülkemizde bu tür bağışları kabul eden kamu kurumları bulunmaktadır.
Kordon kanı doğumdan sonra göbek kordonu ve plasentada kalan kök hücreler açısından çok zengin bir kan olduğundan çok önemlidir. Yukarıda da bahsi geçtiği üzere eğer anneler kök hücre bankacılığında bebeğin kordon kanını depolamayı planlamıyorsalar, bir kuruma bağışlamayı düşünebilirler. Bebeğin kordon kanı bağışlandığında, ihtiyacı olan herhangi bir kişi için açık bir bankaya yatırılır. Bu eşsiz hediye; kanser, bağışıklık sistemi bozukluğu, orak hücre anemisi gibi yaşamı tehdit eden hastalıkları olan kişiler için hayat kurtarıcı bir hediye olabilir. Aslında bir insanın bir diğerine yapabileceği bu yardım kesinlikle eşsiz değerdedir.
Kök hücre nakli için bekleyen çoğu hasta, çoğu zaman, aile veya yakın çevresindekilerden yardım bekler. Oysaki bebeğinin kordon kanını bağışlamak isteyen anneler, ihtiyacı olanların dualarının bir cevabı olabilirler. İşte bu tür bir yardım da kan bağışından çok daha fazla tatmin sağlayabilir. Bu sayede gebelik süresince kan bağışı yapamıyor olmanın yarattığı üzüntü ya da hayal kırıklığı kesinlikle yerini mutluluğa bırakabilir.
Hamilelikte kan verme hususu düşünüldüğünde unutulmamalıdır ki; hamileyken anne adayının sağlığını etkileyen her şey bebeğin hayatını riske atabilir. Bu nedenle gebelik dönemi kan bağışlamayı düşünmek için doğru zaman değildir ve bu planı doğumdan sonraki birkaç aya kadar ertelemek gerekebilir. Evet, hamilelik bir sorun değil, hastalık ya da bozukluk değildir, ancak zor bir iştir, zor bir dönemdir ve maksimum özen gerektirmektedir. Anne adayların rahminde büyümeye çalışan minik bebek için her açıdan avantajlı olacakları bir durum yaratmak durumundalar. Gebelik dışında kişi kendini sağlıklı hissettiği her zaman kan bağışı yapabilirken, bu gebelik süreci bir daha yaşanamayacak, sorun olduğunda telafi edilemeyecek bir dönem olduğundan riske atılması söz konusu değildir.