Gebelik planlandığı andan itibaren kadınların bebeği kucağına alma heyecanı, hevesi başlıyor. Sorunsuz bir şekilde doğal yolla ya da üremeye yardımcı tedavilerle gebelik elde edebilmek ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek herkesin hayalidir.
Kadınlar hamile olduğunu öğrendiği andan itibaren artık o bebeğin annesidir ve herhangi bir şekilde bebeği kaybetme riski yaşamayı akıllarına bile getirmezler. Ancak gebelik çok fazla faktörün birlikte olumlu seyretmesi gereken, bu faktörlerden birinde aksilik olduğunda sorun yaşanabilecek hassas bir süreçtir. Bu 9 aylık dönemi mümkün olan en az sorunla ve en sağlıklı şekilde atlatabilmek içinse düzenli olarak doktor kontrollerine devam edilmeli, anne adayı ruhsal, fiziksel sağlığına maksimum özen göstermelidir.
Kimi zaman anne adayı gebelikte pek çok sorun yaşadığı halde bunlar bebekte olumsuz bir etki yaratmadan gebelik sağlıklı bir şekilde geçirilebiliyor. Bazı vakalarda ise anne adayı en küçük sağlık sorunu yaşamadan, doktor kontrollerinde herhangi bir sorun tespit edilmeden anne karnındaki bebek aniden ölebiliyor. “Ani bebek ölümü” olarak adlandırılan bu durum, anne karnındaki bebeklerin bilinen hiçbir sorun yokken nedensiz bir şekilde ölmesidir.
Ani bebek ölümü gebeliğin hangi döneminde görülür?
Ani bebek ölümü sendromlarının % 95’lik kısmı gebeliğin daha ilk 6 ay içinde olmakta ve daha nadir olarak da 6 aydan sonra görülmektedir. Bu sendromun en sık gerçekleştiği dönem ise gebeliğin 2. ve 4. ayları arasındaki dönemdir. Anne, baba adayları gerekli önlemleri aldıkları taktirde bu sendromun yaşanma riskinin en aza indirilebilmesi mümkün olabilir.
Uzmanlar ani bebek ölümü sendromunun; prematüre ya da düşük doğum olma risklerin bağlı olarak gelişen hastalıklardan, doğum sırasında meydana gelen anormalliklerden sonra bebeklerin süt dönemlerinde meydana geldiğini belirtmekteler. Doğumdan 1 yaşına kadar olan bebek ölümlerinin ortalama % 35 – 55’lik oranından ani bebek ölümü sendromu sorumludur. Tüm dünya genelindeki oranlar düşünüldüğünde 1000 canlı doğumdan 8 tanesinin ani bebek ölümü sendromu dolayısıyla kaybedildiği bilinmektedir.
Ani bebek ölümü sendromunda risk faktörleri nelerdir?
Ani bebek ölümü sendromunun tam olarak nelerden kaynaklandığı bilinmemekle birlikte bu konuda çok önemli risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar;
- Anne adaylarının hamilelikte sigara kullanmaları,
- Anne adaylarının hamilelikte ve emzirme döneminde alkol ve madde bağımlılığı olması,
- Anne adayının ekonomik açıdan düşük düzeyde olması sebebiyle beslenme yetersizliği ve sağlıksız yaşam koşulları olması,
- Çok genç yaşta gebe kalınması (20 yaşından önce),
- Gebelik döneminin normalde olması gerektiği gibi 9 ay değil de, 8 ayda ya da daha kısa sürmesi, yani erken doğum,
- Anne adayının çok fazla sayıda doğum yapması,
- Anne adayının ikiz, üçüz, dördüz gibi çoklu doğum yapması,
- Anne adayının gebelik süresince doktor kontrollerine gitmemesi, gebelikte yapılması gereken rutin muayenelerin, testlerin yapılmamış olması ani bebek ölümü sendromu için risk teşkil eden durumlar arasında sıralanır.
Yukarıda bahsedilenler geçerli olmakla birlikte ani bebek ölümü sendromunda sadece anne adayının yaptığı, yaşadığı, maruz kaldığı durumlardan değil, bebeklere ait olan risk faktörleri de çok etkilidir. Bebekten kaynaklanan risk faktörleri; yakın zamanda geçirilen bir hastalık, erken doğum, cinsiyet gibi farklı sebepler olabilir. Bunların yanında
- Bir yaşına gelmemiş olan bebeklerin ilk 2 ve 4 aylık dönemleri,
- Cinsiyetinin erkek olması (ani bebek ölümü sendromu kız bebeklere kıyasla erkek bebeklerde % 30 ve 50 oranlarında daha fazladır)
- Prematüre olarak erken doğmak dolayısıyla bebeğin anne karnında gelişimini tam olarak tamamlayamamış olması,
- Daha yaşına girmemiş olan bebeklerin yüzüstü olarak yatması, uyuması,
- Yakın zaman içinde ateşli hastalıklar geçirmesi ve bundan dolayı vücut direncinin düşmesi,
- Anne karnındayken ya da doğduktan sonra emzirme döneminde sigaraya maruz kalması (bebeğin ciğer gelişimi tamamlanmadığında ya da henüz çok savunmasız olduğunda sigara dumanını kaldırmayacak kadar güçsüz olur),
- Bebeğin yatağının çok yumuşak olması ve daha 1 yaşına gelmeden yastık kullanımı uyku pozisyonlarını riskli hale getirir (bu tür durumlarda yüzüstü dönme riski yükselir, bebek nefes alamadığı için ölebilir),
- Bebeğin anne ve babası ile aynı yatakta uyuması (uyku esnasında dikkatsizlikten sıkışabilir, nefes alamayabilir),
- Yenidoğan bebeklerin çok sıcak ortamda bulunması,
- Üşümesin diye bebeğin kat kat giydirilmesi (bebeğin nefes alma kabiliyetini olumsuz etkiler),
- Yeterince anne sütü alamadığı için vücut direncinin gelişmemesi gibi faktörlerle ani bebek ölümü sendromu yaşanabilmektedir.
Aslında yukarıda sıralanan anneden ve bebekten kaynaklanan olumsuz koşullar ve bunlar gibi pek çok nedenden dolayı bebekler ani bebek ölümü konusunda sürekli risk altındadır. Anne adayları gebelik planladıkları dönemden başlayarak, ta ki bebek 2 yaşına gelinceye kadar Hem anne karnından süt verilmeye kadar olan dönemlerden bebeklerin gelişim süreçlerine kadar bebekle ilgili hemen her türlü etkene, faktöre dikkat etmeliler.
Aksi halde bebek, pek çok risk altında kalarak sağlık sorunları yaşayabilir, hatta ani bebek önlümü sendromu yaşanabilir. Bu sendromun yaşanma riskini en aza indirebilmek için alınabilecek önlemler mevcutken, bu riski artıran olumsuz koşullardan bazılarını düzeltmek mümkün olmayabiliyor. Örneğin bebeğin cinsiyeti ve anne adayının içinde yaşadığı sosyoekonomik durumların değişmesi mümkün olmayabiliyor. Ancak diğer faktörleri olumlu yönde değiştirerek ani bebek ölümü sendromu yaşanma riskini önlemek ya da en azından azaltmak mümkün olabiliyor.
Ani bebek ölümü sendromunu önlemek için alınması gereken önlemler nelerdir?
- Hamilelikte sigaradan uzak durulmalı!
Gebelikte sigara içen anne adaylarının bebeklerinin gelişimleri olumsuz etkileniyor. Özellikle de ciğerleri yeterince gelişmeyen bebeklerin ani bebek ölümü sendromuna yakalanma riski daha yüksektir.
- Bebekler uyurken sırtüstü yatmalı!
Bebekler için en sağlıklı ve en risksiz uyku pozisyonu sırtüstü yatıştır. Sağlıklı doğan tüm bebeklerin belli bir süre sırtüstü yatması, yan veya yüzüstü yatmasının ise engellenmesi önerilir. Zira yan yatan bebekler aniden yüzüstü dönebilirler ve fark edilmezse ani bebek ölümleri yaşanabilir.
- Bebekler yumuşak değil, sert yataklarda yatırılmalı!
Bebeklerde yumuşak yatak ve yastık değil, sert yatak ve yastık kullanılmalıdır. Zira ani bebek ölümü sendromlarının yaklaşık % 30’u yanlış yatak seçiminden kaynaklanıyor.
- Bebekler anne ve baba ile aynı yatakta değil, kendi yatağında yatmalı!
Yetişkinlerin yatakları bebeklere uygun olmadığından, ebeveynlerin sigara ve parfüm kokuları bebekler için sağlıklı olmadığından ve yanlışlıkla bebek ezilebileceğinden kesinlikle bebekler kendi yataklarında ayrı bir şekilde uyumalılar.
- Bebekler uyurken yataklarında oyuncak olmamalı!
Yatakta bulunan bir oyuncak uyurken bebeğin nefessiz kalmasına ya da zarar görmesine sebep olabileceği için bebeğin yatağında oyuncak bırakılmamalıdır.
- Bebek uyurken yastık ve yorganlar gergin olmalı ve göğüs hizasına kadar örtülmeli!
Uyurken bebeğin yüzünü kapatıp nefes alış verişini engellemesin diye kesinlikle yorgan ve çarşaflar göğüs hizasından aşağıda olmalı. Bununla birlikte buruşup bebeğin yüzünü kapatmaması için gergin olmaları önemlidir.
- Bebekler normal sıcaklıkta bir ortamda bulunmalı!
Bebeklerin terlemesine sebep olacak sıcaklıktaki bir ortamda olmaları, üşümesin diye kat kat giydirilmeleri onları ani bebek ölümü sendromu açısından riske sokmaktadır.
- Yeterince anne sütü almalı!
Anne sütü bir bebeğin gelişimi için gerekli tüm besin maddelerini içermekte ve bebeği dış dünyada yaşayabilecek dirence ulaştırmaktadır. Yeterince anne sütü alan bebeklerin ani bebek ölümü sendromuna yakalanma riskinin çok daha düşük olduğu bilinmektedir.