Premenstrüel sendrom (PMS), adet öncesi dönemde yaşanan normal dışı şikayetleri kapsamaktadır. Premenstrüel sendrom (PMS); ruh hali değişimleri, hassas göğüsler, farklı yiyecek istekleri, yorgunluk, halsizlik, sinirlilik ve depresyon dahil olmak üzere çok çeşitli işaret ve semptomlara sebep olabilmektedir. Adet gören her 4 kadından 3’ünün bir çeşit adet öncesi adet sendromu yaşadıkları tahmin edilmektedir. Bu semptomlar tahmin edilebilir ve beklenir bir şekilde tekrarlama eğilimindedir. Ancak adet öncesi sendromda yaşanan fiziksel ve duygusal değişiklikler, bazı kadınlarda “biraz hissedilir”, “az etkiler”, “tolere edilebilir” şiddette olurken, bazı kadınlarda “çok yoğun”, “hayatı olumsuz etkileyen”, hatta “genel sağlığı bozabilen” şiddete ulaşabilir. Zaten adet döneminde her kadın az ya da çok bu sorunlarla karşı karşıya kalır ve çoğunlukla da, birkaç basit önlemle üstesinden gelinebilir. Ama çok yoğun şikayetler görülmesi durumunda ev, iş, sosyal yaşam sekteye uğrayabilir. Adet öncesi sorunlar ne şiddette olursa olsun kadınlar, bu sorunların hayatını kontrol etmesine izin vermek zorunda değildir. Tıbbi tedaviler ve yaşam tarzında bazı düzenlemelerle adet öncesi sendromun belirti ve semptomları azaltılabilir veya bunlar ustaca yönetilebilir.
Premenstrüel sendrom (PMS)belirtileri nelerdir?
Premenstrüel sendrom (PMS) için potansiyel belirti ve semptomların listesi oldukça uzundur ve neredeyse her kadında farklılıklar görülebilir. Ancak çoğu kadın bu sorunlardan sadece birkaçını yaşamaktadır.
Premenstrüel sendromun (PMS) sebep olabileceği duygusal ve davranışsal belirtiler, bulgular ve değişimler:
- Gerginlik veya kaygı hali,
- Depresyon hali,
- Ağlama nöbetleri ya da aşırı duygusal eğilim,
- Duygudurum dalgalanmaları ve yerli yersiz sinirlilik veya öfke nöbetleri,
- İştah değişiklikleri ve sıra dışı gıda istekleri,
- Uykuya dalmakta güçlük (uykusuzluk),
- Sosyal geri çekilme, sosyalleşmekten kaçınma,
- Düşük konsantrasyon ve dikkat eksikliği,
- Melankolik bir ruh hali,
- Libido değişikliği
Premenstrüel sendromun (PMS) sebep olabileceği fiziksel belirti ve bulgular:
- Eklem veya kas ağrısı,
- Baş ağrısı,
- Aşırı yorgunluk ve halsizlik,
- Vücudun sıvı tutmasına bağlı olarak gelişen kilo alımı,
- Karın şişkinliği,
- Göğüslerde hassasiyet,
- Normal dışı akne oluşumu,
- Sindirim sistemi sorunları, kabızlık veya ishal,
- Alkol intoleransı
Bazı kadınlar için Premenstrüel sendrom (PMS) dolayısıyla ortaya çıkan fiziksel ağrı ve duygusal stres günlük yaşamlarını etkileyecek kadar şiddetli olabiliyor. Semptomların şiddetine bakılmaksızın, çoğu kadın için adet döneminin başlamasından sonraki 4 gün içinde belirti ve semptomlar genellikle kaybolur, hayat önceki haline geri döner. Ancak adet öncesi sendromu olan az sayıda kadının her ay “engelli” semptomları vardır. Bu da Premenstrüel sendrom (PMS) kapsamında yer almakla birlikte “adet öncesi disforik bozukluk” (PMDD) olarak tanımlanır. Adet öncesi disforik bozukluk (PMDD) belirtileri ve semptomları arasında depresyon, ruh hali değişimleri, öfke, kaygı, bunalmış hissetme, konsantre olma zorluğu, sinirlilik ve gerginlik bulunmaktadır. Ancak bu semptomlar çok daha şiddetli olur ve yaşamı olumsuz etkileyecek düzeydedir.
Premenstrüel sendrom (PMS) durumunda ne zaman doktora başvurmak gerekir?
Premenstrüel sendrom, pek çok kadının yaşadığı, ancak yaşam tarzındaki basit değişikliklerle yönetebildiği bir sorundur. Bun semptomların sağlığı ve günlük aktiviteleri olumsuz etkilemesi durumunda tıbbi yardım için doktora başvurmak gerekir.
Premenstrüel sendrom (PMS) neden olur?
Premenstrüel sendroma neden olan faktörler tam olarak bilinmemektedir. Ancak bu duruma kadının yaşamı içindeki çeşitli faktörlerin katkıda bulunabildiği düşünülmektedir.
- Hormonlarda yaşanan döngüsel değişiklikler
Premenstrüel sendrom belirtileri ve semptomları hormonal dalgalanmalarla değişir. Aynı zamanda hamilelik ve menopoz ile kaybolur. Zira kadın gebelik ve menopoz dönemlerinde farklı bir hormonsal sürece girmiş olur. İşte bu da Premenstrüel sendromun (PMS) hormonlarla ilgisi olabileceğini göstermektedir.
- Beyindeki kimyasal değişiklikler
Kişinin ruh hali durumlarında önemli bir rol oynadığı düşünülen bir beyin kimyasalı (nörotransmitter) olan serotonin dalgalanmaları Premenstrüel sendrom (PMS) semptomlarını tetikleyebilir. Vücutta yetersiz miktarda serotonin salgılanması, adet öncesi depresyonun yanı sıra yorgunluk, sıra dışı yiyecek istekleri ve uyku sorunlarına da katkıda bulunabilir.
- Depresyon
Çok şiddetli adet öncesi sendromu olan bazı kadınların teşhis edilmemiş depresyona sahip olduğu düşünülmektedir. Her ne kadar depresyondaki kadınların daha şiddetli Premenstrüel sendrom (PMS) yaşadıkları görülmüş olsa da, tek başına depresyon tüm semptomlara neden olmaz.
Premenstrüel sendrom (PMS) nasıl teşhis edilir?
Premenstrüel sendromu pozitif olarak teşhis etmek için benzersiz fiziksel bulgular veya laboratuvar testleri yoktur. Yani sadece bu soruna özel geliştirilmiş tanı araçları bulunmamaktadır. Ancak doktor, kadının adet öncesi yaşadığı sorunlarla kendisine başvurması ile teşhis koyabilir.
Bir adet öncesi model oluşturmaya yardımcı olmak için doktor, hastanın belirtilerini ve semptomlarını en az iki adet döngüsü için bir takvim veya bir günlük şeklinde kayıt ettirebilir. Hasta, premenstrüel sendrom (PMS) belirtilerini ilk fark ettiği güne ve kayboldukları güne dikkat etmelidir. Ayrıca adet döneminin başladığı ve bittiği günler de kaydedilmelidir. Premenstrüel sendrom (PMS) şikayetiyle doktora başvuran kadının; depresyon ve anksiyete, kronik yorgunluk sendromu, tiroid bozuklukları ve duygudurum bozuklukları da dahil olmak üzere bazı durumlar yaşaması da bu konuda yol gösterici olabilir. Doktor, net bir tanı koymaya yardımcı olmak için hastaya tiroid fonksiyon testi veya ruh hali tarama testleri gibi testler de isteyebilir.
Premenstrüel sendrom (PMS) nasıl tedavi edilir?
Birçok kadın için birkaç basit yaşam tarzı değişiklikleri adet öncesi semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak semptomların şiddetine bağlı olarak, doktor adet öncesi sendromu için bir veya daha fazla ilaç reçete edebilir. Bu tür durumlarda tıbbi tedavi çok faydalı olabilir. Reçete edilen ilaçların semptomları hafifletmedeki başarısı da yine kadınlar arasında değişir.
Adet öncesi sendromu için yaygın olarak reçete edilen ilaçlar şunlardır:
- Antidepresanlar
Fluoksetin (Prozac, Sarafem), paroksetin (Paxil, Pexeva), sertralin (Zoloft) ve diğerlerini içeren seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) kadının bu süreçte yaşadığı ruh hali semptomlarını azaltmada başarılı olmuştur. SSRI’lar şiddetli PMS veya PMDD için ilk basamak tedavi şeklidir. Bu ilaçlar genellikle günlük olarak alınır. Ancak PMS’li bazı kadınlar için, antidepresan kullanımı adet başlamadan iki hafta öncesi ile sınırlı olabilir.
- Steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar (NSAID’ler)
Adet döneminin başlangıcından önce veya başında alınan ibuprofen (Advil, Motrin IB, diğerleri) veya naproksen sodyum (Aleve) gibi NSAID’ler kramp ve meme rahatsızlığını hafifletebilir.
- Diüretikler
Düzenli olarak yapılan egzersiz ve tuz alımını sınırlamak Premenstrüel sendrom (PMS) dolayısıyla kilo alımını, karının şişmesini ve genel şişkinliği azaltmak için yeterli olmadığında, su hapları olarak bilinen diüretikler almak vücudun böbrekler yoluyla fazla sıvı atmasına yardımcı olabilir. Spironolakton (Aldakton), PMS’nin bazı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilecek bir diüretiktir.
- Hormonal kontraseptifler
Reçeteli olarak satın alınabilen bu ilaçlar, PMS semptomlarından kurtulmak için yumurtlamayı durdurma şeklinde çalışır. Bu sayede Premenstrüel sendrom (PMS) sorunları ortaya çıkmaz.
Premenstrüel sendrom (PMS) tedavisi olarak yaşam tarzı değişiklikleri ve ev yapımı ilaçlar
Bazen günlük yaşam içindeki yeme, içme ve egzersiz yapma gibi alışkanlıklarda basit değişiklikler yaparak adet öncesi sendromun semptomları yönetilebilir veya azaltılabilir. Bu amaçla aşağıdaki ipuçları denenebilir:
- Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin!
- Şişkinliği ve dolgunluk hissini azaltmak için daha küçük porsiyonlar halinde, daha sık yemek yiyin.
- Şişkinlik ve sıvı tutulmasını azaltmak için tuz ve tuzlu yiyecekleri sınırlayın.
- Meyveler, sebzeler ve kepekli tahıllar gibi karmaşık karbonhidratlar bakımından zengin yiyecekleri tercih edin.
- Kalsiyum yönünden zengin yiyecekleri seçin. Süt ürünlerini tolere edemeyenler veya yeterli kalsiyum alamayanlar günlük kalsiyum takviyesi alabilir.
- Kafein ve alkolden kaçının.
- Egzersizi normal rutininize dahil edin!
Haftanın çoğu günü en az 30 dakikalık tempolu yürüyüş, bisiklet, yüzme veya diğer aerobik aktivitelere katılın. Düzenli günlük egzersiz, genel vücut sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabilir ve yorgunluk ve depresif bir ruh hali gibi belirli semptomları hafifletebilir. Aynı zamanda baş ağrısı, anksiyete veya uyku bozukluğunu (uykusuzluk) azaltmaya yardımcı olmak için ilerleyici kas gevşetme veya derin nefes egzersizleri uygulayın.
- Stresi azaltın!
Stres, adet öncesi yaşanan semptomları artırıcı bir etki gösterdiğinden, özellikle bu dönemlerde stresli ortamlardan uzak durmak önerilir.
- Bol bol uyuyun!
Uyku, hem ruhen hem de bedenen dinlenme, rahatlama sağladığından adet öncesi semptomları da azaltabilir. Bunun için geceleri ortalama 7 – 8 saat uyumak önerilir.
- Belirtileri birkaç ay kaydedin, not edin!
Belirtilerin, şikayetlerin tetikleyicilerini ve zamanlamasını belirlemek için bir kayıt tutmak önerilir. Bu sayede onları azaltmaya yardımcı olabilecek stratejilerle müdahale etmek daha kolay olabilir.
Premenstrüel sendromun semptomlarını yatıştırmak için kullanılan tamamlayıcı ilaçların etkinliği hakkında bilinenler:
- Vitamin takviyeleri
Kalsiyum, magnezyum, E vitamini ve B-6 vitamininin bu semptomları yatıştırdığı bildirilmiştir. Ancak bu konudaki kanıtlar sınırlıdır, hatta bazı uzmanlara göre kanıt yoktur.
- Bitkisel ilaçlar
Bazı kadınlar, zerdeçal, zencefil, yabanmersini, ve çuha çiçeği yağı gibi bitkisel ürünlerin kullanımıyla PMS semptomlarının rahatladığını bildirmektedir. Bununla birlikte bu konuda yapılan az sayıda bilimsel çalışma, herhangi bir bitkinin PMS semptomlarını hafifletmek için etkili olamadığını göstermiştir.
Bitkisel ilaçlar da Gıda ve İlaç İdaresi tarafından düzenlenmemektedir. Bu nedenle ürün güvenliği veya etkinliği hakkında herhangi bir kayıt yoktur. Herhangi bir bitkisel ürün almadan önce doktora danışmak en doğru yaklaşım olacaktır. Çünkü bitkilerin yan etkileri olabilir veya alınan diğer ilaçlarla etkileşime girebilir.
- Akupunktur
Akupunktur uygulayıcısı, vücudun belirli noktalarında cilde sterilize edilmiş paslanmaz çelik iğneler yerleştirir. Bazı kadınlar akupunktur tedavisinden sonra semptomlarda rahatlama yaşadığını bildirse de, bunun bilimsel bir kanıt olduğu söylenemez.
Premenstrüel sendrom (PMS) yaşayan kadınlar için en doğru yaklaşım en kısa süre içinde doktora başvurmaktır.
Adet öncesi sendromu için doktora sorulması gereken bazı temel sorular:
- PMS semptomlarını en aza indirmek için yapılabilecek bir şey var mı?
- PMS belirtileri evde yönetilebilir mi?
- Belirtiler daha ciddi bir tıbbi duruma işaret edebilir mi?
- PMS belirtileri için tedavi önerilmekte mi? Hangi tedaviler mevcut?
- Reçete edilecek ilaca genel bir doğal alternatif var mı?
Randevu sırasında ortaya çıkan, akla gelen başka sorular da olursa sormaktan çekinmemek en doğrusudur.
Doktor durumu teşhis etmek için hastaya hangi soruları sorar?
- Belirtiler ne kadar şiddetli?
- Adet döngüsü sırasında hangi günlerde semptomlar daha şiddetli?
- Adet döngüsü sırasında semptomsuz günler var mı?
- Belirtilerin ne zaman ortaya çıkacağı tahmin edilebiliyor mu?
- Semptomları daha iyi veya daha kötü yapan bir şey var mı?
- Belirtiler günlük aktivitelere müdahale ediyor mu?
- Kısa bir süre önce kendini mutsuz, depresif veya umutsuz hissetti mi?
- Hastaya veya ailesindeki herhangi birine bir psikiyatrik bozukluk teşhisi konuldu mu?
- Şimdiye kadar hangi tedaviler denendi? Bunlar işe yaradı mı?