Her çift kendileri için doğru zaman geldiğinde doğal yolla bebek sahibi olabilmeyi istiyor. Ancak her çift bu kadar şanslı olmayabiliyor. Bazen ufak tefek sorunlar, kimi zaman da zorlu tedaviler gerektiren kısırlık problemleri doğal yolla gebeliği engelleyebiliyor. Bu tür durumlarda da üremeye yardımcı tedavilerle sorunun çözümü yoluna gidiliyor. Doğurganlıkla ilgili sorunlar kimi zaman zorlu olsa da günümüzde bunun pek çok farklı çözümü bulunmaktadır. Kadından, erkekten ya da her ikisinden kaynaklanan birtakım problemler dolayısıyla ilk denemelerde gebelik elde edemeyen çiftler bazı huşulara dikkat ederek bebek sahibi olabilmekteler. Örneğin sperm sayısı ve kalitesinin düşüklüğü erkeklerde kısırlık nedenleri arasındayken, sperm sayısını ve kalitesini artırabilmek mümkün olabilmektedir.
Bebek sahibi olmak isteyen erkeklerin sperm sağlığı hakkında proaktif olmaları çok önemlidir. 2017 yılında yapılan bir analizse göre, dünya çapında yaklaşık 43.000 erkekte sperm sayımları 1973 ve 2011 yılları arasında önemli ölçüde düşmüştür. Yani bu yıllar arasında erkeklerin üreme yetilerinde ciddi bir düşüş görülmüştür.
Unutulmamalıdır ki; seks, doğurganlık ve hamilelik birçok faktöre bağlı olarak zor bir süreçtir. Sağlıklı sperm için önlem almak ise bebek sahibi olabilmek için sadece küçük ama olumlu bir adımdır. Bir erkeğin spermlerini güçlü tutması için basit ve uygulanabilir ve de çok etkili bazı yaşam değişiklikleri bulunmaktadır.
Sağlıklı sperm neden önemlidir?
Kısırlık sadece bir kadın sorunu değildir. Bu konuda yapılan pek çok araştırma; dünyadaki tüm kısırlık vakalarının yaklaşık % 40’ının kadından, diğer % 40’ının erkekten ve geri kalanın da hem kadın hem de erkekten kaynaklandığını göstermektedir. Amerika’da son dönemlerde yapılan bir çalışma ise kısırlık sorunlarının üçte birinin nedeni olarak erkek faktörüne işaret etmektedir. Buradan da hareketle, bebek sahibi olmak isteyen erkekler için sağlıklı spermlere sahip olmanın çok önemli olduğu net olarak söylenebilir. Ancak sperm sağlığı sadece gebeliğin gerçekleşmesinde değil, hamilelik sürecinin nasıl geçeceğinde ve muhtemelen bebeğin sağlığında da rol oynamaktadır.
Örneğin; erkek farelerdeki stres ve obezite ile ilgili çalışmalarda, bu olumsuz etkenlerin spermlerde bulunan genleri değiştirdiği görülmüştür. Erkek farelerin stresli ve obez olmalarının, onların bebeklerinin de aşırı kilolu ve stresli olmalarına yol açtığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bu olası bağlantıyı kesinleştirmek için daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç duyulsa da, kesinlikle fikir vermektedir.
Sağlıklı spermin unsurları nelerdir?
- Miktar (sperm sayısı)
Sağlıklı ve üreme yetisi iyi bir erkekte sperm sayısı, her mililitre (mL) meni için yaklaşık 15 milyon veya daha fazla olmalıdır. Bu sayı ne kadar fazla ise, kadın üreme sistemindeki bir yumurtayı dölleyebilme şansı o kadar yüksek olmaktadır.
- Hareket (hareketlilik)
Her sperm etkili ve hareketli olmaz ve bu da normaldir. Sağlıklı üreme yetisi olan spermlerden bahsedilebilmesi için spermlerin sadece % 40 veya daha fazlasının hareketli olması beklenir.
- Şekil (morfoloji)
Sağlıklı ve yumurtayı dölleyebilecek spermlerin yuvarlak kafalara ve uzun, güçlü kuyruklara sahip olması gerekir. Böyle şekle sahip olan spermlerin bir yumurtayı sağlıklı bir şekilde dölleyebilme şansı daha yüksektir.
Yukarıdaki kriterler göz önünde bulundurularak, aslında erkekler spermlerinin ne kadar sağlıklı olduğunu şekillendiren birkaç husus üzerinde kontrole sahiptir. İşte bu hususlar aslında spermlerin hem şimdi hem de daha sonraki yıllarda gebelik için çalışmasını sağlayacak basit, ama etkili önerilerdir.
Basit ve çok etkili 7 adımla sperm sayısı ve kalitesini artırmak mümkün!
- Sağlıklı beslenin
Sen ne yersen osun ve de spermlerin de öyle. Herkesin yediği, içtiği her şey vücudundaki her bir organın, dokunun, hücrenin işlevlerini ve sağlığını etkiliyor. Hal böyle olunca elbette ki spermler de beslenme şeklinden etkileniyor. Aslında hemen herkesin elinin altında, buzdolabında hem iyi besinler, güvenilir besinler kaynakları hem de spermlerin sağlığına zarar verecek, tüketilmeden önce dikkat edilmesi gereken kötü besinler var.
İşlenmiş etler, tahıllar, süt ürünleri, tatlılar, atıştırmalıklar ve pizzadan oluşan bir “Batı” diyeti ile beslenen kişiler, söz konusu olduğunda özellikle sperm ölüm hızı bundan etkilenir. Oysaki tavuk, balık, sebze, meyve ve kepekli tahıllar açısından daha yüksek bir diyet beslenenlerde durum tam tersidir. Spermlerin sayısı, kalitesi, hareketliliği bu sağlıklı besinlerden olumlu etkilenir.
Sağlıklı spermlere sahip olmak isteyen kişiler; öncelikle işlenmiş besinlerden uzak dururken, daha yağsız etler ve tam tahıllı besinleri tercih etmeliler. Sperm sayısı ve hareketliliğini artırmak için özellikle aşağıdaki besinleri ve vitaminleri bolca almak önerilir.
- Sperm kalitesini artırmak için sağlıklı beslenmek gerekir!
Sperm kalitesini artıran besinler ve vitaminler
- B12 vitamini
Sağlıklı beslenme programlarının olmazsa olmazı B 12 vitamini; et, balık ve süt ürünlerinde bolca bulunur. B12 vitamininin tüm vücut sağlığına pek çok olumlu etkisi bulunmaktadır. Diğer pek çok besinle birlikte B 12 vitamini spermi, vücuttaki zararlı serbest radikallerin neden olduğu iltihap ve oksidatif stresten korumaktadır. Yeterince B12 vitamini alarak da sağlıklı spermlere sahip olmak, üreme yetisini güçlendirmek mümkündür.
- C Vitamini
C vitamini, üreme yetisinin korunmasında çok önemlidir. Sağlıklı yumurtalara ve sağlıklı spermlere sahip olmak isteyenler beslenme programına daha fazla portakal, çilek, patates, domates ve ıspanak eklemeliler. C vitamininin özellikle de sperm sayısını artırma bakımından çok etkili olduğu bilinmektedir. Hatta bazı durumlarda, düzenli C vitamini alımında birkaç ay sonra sperm sayısı ikiye katlanabilir.
- Kuruyemişler
Kuruyemişler hem cinsel hayatın hem de üreme sisteminin dostu olmakla birlikte, kuruyemişler uzun zamandır cinsel sağlığı artırma ile ilişkilendirilmekte ve bu konuda bilimsel kanıtlar bulunmaktadır. 2018 yılında yapılan bir çalışmada 119 erkek, 14 haftalık bir süre boyunca badem, ceviz ve fındık gibi kuruyemişlerden zengin bir beslenme programı izlemiş ve sperm sayısının % 16’ya kadar arttığı tespit edilmiştir.
- Likopen
Likopen, domates ve karpuz gibi yiyeceklere parlak kırmızı rengini veren bir maddedir. Likopen, vücuttaki reaktif oksijen türlerini (ROS) de azaltabilir. Reaktif oksijen türleri (ROS) vücutta DNA’ya zarar verebilir ve özellikle de spermlere zarar verdiği bilinmektedir. Bu bakımdan günde 4 – 8 miligram (mg) likopen almak, sperm sayısını ve hareketliliğini ciddi olarak artırmaktadır.
- Düzenli egzersiz yapın, ama aşırıya kaçmayın!
Egzersiz yapmak, tüm vücut sağlığını artırmakta, vücudun dayanıklılığını ve aktifliğini artırmaktadır. Egzersizin olumlu katkıları üreme sağlığında ve de sperm kalitesinde de kendini çok iyi şekilde göstermektedir. düzenli olarak yapılan hafif düzeyde egzersiz bile sperm miktarını, hareketini ve şeklini olumlu yönde değiştirebilmektedir. 2005 yılında yapılan bir çalışma düşük aktivite ve yüksek vücut kitle indeksi (BMI) kombinasyonunun kötü semen kalitesine doğrudan katkıda bulunduğu görülmüştür. Yani bir erkeğin aşırı kilolu veya obez olması, hareketsiz bir yaşam sürmesi hem kişinin cinsel dürtüsünü azaltabilirken hem de sperm yapısını, kalitesini ve hareketliliğini olumsuz etkilemektedir.
Düzenli olarak yapılan egzersiz ve kilo kaybı ise sperm sayısını ve kalitesini sadece birkaç hafta içinde bile artırabilir. Sperm kalitesini artırarak bebek sahibi olmayı isteyen erkekler; günde 20 dakikalık bir yürüyüşe çıkmayı, arada şınav çekmeyi ve hafif koşular yapmayı alışkanlık haline getirmeliler. Düzenli egzersizle vücutta ekstra hormonlar, endorfinler salgılanır ve kan akışı da artarak cinsel istek artabilir. Bu yüzden baba olmak isteyen erkeklere hareket etmeleri, ama çok aşırı yoğun egzersizlerden uzak durmaları önerilir. Uzmanlara göre; yoğun fiziksel aktivite, özellikle çok hızlı bir şekilde uzun süre bisiklete binme, çok hızlı koşu ve dağ tırmanışı, düşük semen kalitesiyle bağlantılıdır. Bu olumsuz etkiler; bisiklet koltuklarından yaralanma, skrotum hareketinden veya stresten kaynaklanan hormon değişikliklerinin bir sonucu olabilir. 2003 yılında yapılan bir çalışma, yüksek egzersize maruz kalan erkek farelerde düşük sperm sayılarını göstermiştir.
- Boxer giyin, dar, sıkı külotlardan vazgeçin!
Baba olmak isteyen erkekler, sperm sayısı ve kalitesini artırmak için iç çamaşırı seçimine dikkat etmeliler. Uzmanlara göre dar, sıkı iç çamaşırları giymek sperm kalitesini olumsuz etkilemektedir. Doğal yolla baba olabilenlerin iç çamaşırı tercihleri muhtemelen çok iyidir. 2016 yılında yapılan bir çalışma, erkeğin tercih ettiği iç çamaşırı türü ve sperm sayısında oldukça fazla ilişki olduğunu göstermiştir. Ancak daha sonra 2018 yılında yapılan daha detaylı bir çalışmada ise boxer giyen erkeklerin, dar külot giyen erkeklere göre % 17 daha fazla sperme sahip olduğu bulunmuştur.
Sperm kalitesinin artmasında ya da azalmasında iç çamaşırı seçimi oldukça önemliyken, bu etkilerin henüz tam olarak iç çamaşırı ile ilgili olup olmadığı da bilinmemektedir. 2018 yılında yapılan çalışmada araştırmacılar; erkeğin giydiği pantolon tipi veya iç çamaşırı malzemesi gibi sperm sayısını etkileyen diğer faktörleri ölçmedikleri için sonuçların tamamen ve sadece iç çamaşırı türü ile ilgili olamayacağı düşünülmektedir. Ancak daha dar ve sıkı iç çamaşırı giymenin, vücutta daha fazla sperm üreten folikül uyarıcı hormon salarak testislerde ekstra ısıya sebep olabileceği de bilinmektedir. Bu konu aslında baba adayının seçimine bağlıdır. Fakat bu konudaki kanıtlar, daha yüksek sperm sayısına sahip olmak için iç çamaşırı olarak boxer giyilmesini işaret ediyor.
- Alkol veya kafein almadan önce bir kez daha düşünün!
Üreme sağlığına önem veren, baba olmak isteyen erkeklerin öncelikle alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddelerden, ardından ise kafeinden uzak durmalılar. 2017 yılında yapılan yaklaşık 20.000 erkeği kapsayan çalışmaların bir kısmı, soda ve meşrubattaki kafeinin sperm DNA’sına zarar verebileceğini düşündürmektedir. Bu tür içecekler sperm sayısını azaltabilir ve sperm hareketliliğini de düşürür.
Günde üç fincandan fazla kahve, enerji içeceği veya soda olsun kafeinli içecek tüketmek hamilelikte düşük yapma riskini artırır. Bunun kaynağı olarak da bu tür içeceklerin içindeki kafeinin erkek ve kadınlarda üreme hücrelerinin kalitesini düşürmesi gösterilmektedir. Bu şekilde kafein içeren içecekler hem kadın hem de erkek üreme yetisi için zararlıdır. Bununla birlikte, günde iki bardak kahve tamamen güvenlidir, üreme yetisini etkilemez.
Aynı şekilde alkol de üreme hücrelerinin sağlığı için riskli ve zararlıdır. 2014 yılında yapılan bir çalışma haftada 3 veya daha fazla bardak alkol tüketiminin, düşük sperm sayısına ve daha az hareketli spermlere sebep olduğu görülmüştür. Alkollü içeceklerin etiketinde yazandan çok daha fazla zararı bulunmaktadır. 2017 yılında 16. 000’den fazla erkekle yapılan bir diğer araştırmaya göre, alınan her bardak alkolün her boşalmada meninin içerdiği sperm sayısını azalttığı bulunmuştur. Baba olmak isteyen erkekler alkolden uzak durmalılar, mümkünse alkolü haftada en fazla 3 bardakla sınırlamalılar.
- Takviye vitaminler alın!
Sperm kalitesini artırmaya çalışan erkekler, tükettiği yiyeceklerden bir miktar önemli vitamin ve mineral alabilirler. Ayrıca bebek sahibi olabilmeyi biraz daha kolay hale getirmek için günlük bir takviye atmak da düşünülebilir.
Sperm sağlığı için önerilen takviyeler
- Sperm sayısı ve hareketliliği için C vitamini,
- D vitamini eksikliği olanlarda testosteron hormonu artışı için D vitamini,
- Çinko seviyesi düşükse çinko,
- Sperm sayısı ve hareketliliği için Hint ginsengi olan Ashwagandha kök ekstresi,
- Meni kalitesi için koenzim Q10 önerilmektedir.
Ancak bu takviyeleri alamadan öncesinde mutlaka doktora danışılmalı, vücut değerleri kontrol ettirilmelidir. Ayrıca kullanılan bir ilaç varsa bu takviyelerin ilaçlarla farklı bir etkileşime girebilme riski de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bakımdan doktor ilaçlar ve takviyeler konusunda bilgilendirilmeli, gerekli ise takviye alınmalıdır.
- Bazı kimyasallardan ve ürünlerden kaçının!
Vücuttaki hormonu dengesini bozan kimyasallar işyerinde, havada ve hatta kişisel bakım ürünlerinde gizlenebilir. Bunlar üreme yetisini tehlikeye atan kimyasallardır. Kimyasallar, spermin sayısı, kalitesi, şekli, hareketliliği gibi her özelliğini etkileyebilmektedir. Sperm kalitesini artırmak için kaçınılması gereken başlıca hususlar şunlardır:
- Kurşun: Borularda, boyada, toprakta ve tozda, özellikle eski evlerde veya yakınında bulunmaktadır.
- Stiren ve aseton: Plastik tabaklarda, ambalajlarda, yalıtımlarda ve yaygın inşaat malzemelerinde bulunmaktadır.
- Cıva buharı: Endüstriyel aerosollerde ve metal tozunda bulunmaktadır.
- Dibromochloropropane: Bazı pestisitlerde ve araştırma tesislerinde bulunmaktadır.
Bu kimyasalların çoğu fabrikalarda veya diğer ağır endüstriyel işyerlerinde yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Ancak bazıları evde ya da sabun, vücut temizliği ve bakımı ürünlerinde ve de plastik kaplarda bulunan malzemelerdir.
Zararlı kimyasallardan uzak kalmak için neler yapılabilir?
- Bir malzeme alırken içinde barındırdığı maddeler kontrol edilmeli.
- Bu tür kimyasalları içeren ürünler doğal içerikli ürünlerle değiştirilmeli.
- Evde kullanılan plastik eşyalar cam, paslanmaz çelik, silikon veya hatta başka alternatiflerle değiştirilmeli.
Tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olmayı planlayanlara öneriler
Eğer bir çift doğal yolla bebek sahibi olamadığı için olumlu yaşam tarzı değişiklikleri ve diğer tıbbi seçeneklerle de gebelik elde edilemediyse, tüp bebek tedavisi almayı düşünmek önerilir. Tüp bebek tedavisi; anne ve baba adayından üreme hücrelerinin alınıp laboratuvar ortamında döllenerek elde edilen embriyolardan gebeliğe en uygun olan bir ya da iki tanesinin anne adayının rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Tüp bebek tedavisi günümüzde uygulanmakta olan en başarılı üremeye yardımcı tedavi yöntemi olduğundan, bu şekilde tüp bebek tedavisi ile gebelik elde edebilme şansı çok yüksektir. Tüp Bebek tedavisi sırasında en yüksek oranda döllenme ve en kaliteli embriyolar oluşturma şansı için de sperm sayısını ve hareketliliğini artırmak amaçlı yukarıda anlatılan önerilere uymak önemlidir. Bu olumlu yaşam değişiklikleri uzun vadede uygulandığında çok daha etkili olmaktayken, ancak sperm örneği vermeden en az 1 ay boyunca yapılması gerekir.
Aşağıdaki videoda bu konu hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Yukarıdaki sperm dostu kurallara dikkat ettikten sonra sperm örneğin vermeden önceki 3 – 5 gün içinde boşalmamak önerilir. Bu sayede sperm rezervi çok daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilir.
Unutulmamalıdır ki, tüp bebek tedavisi zamana ve para gerektiren, anne ve baba adaylarını çoğu zaman psikolojik olarak da zorlayabilen bir tedavi sürecidir. Bu nedenle tüp bebek tedavisinin ilk denemesinde başarılı olabilme şansını artırabilmek için yukarıda sıralanan sperm rezervinin güçlendirici önerilere ve sağlıklı yaşam değişikliklerine özen göstermek gerekir. Zira başarısız bir tüp bebek tedavisi denemesi maddi ve manevi açıdan yıkıcı olabilir.