Çoğu zaman düşüğün ilk belirtisi kanama olsa da bazı durumlarda kanamadan önce diğer düşük belirtileri ortaya çıkabilmektedir.
Gebelikte düşük ihtimali genelde ilk haftalarda görülmekte ve gebeliğin ilerlemesiyle birlikte düşük riski azalmaktadır.
Bu yazıda düşük belirtilerini, hangi durumlarda olmadan düşük olabileceğini ve düşük yapmanız durumunda sizi neler beklediğini öğrenebilirsiniz.
Düşük Belirtileri Nelerdir?
Düşük gerçekleştiğinde görülen ilk belirti genelde kanama olmaktadır. Düşük nedeniyle gerçekleşen kanamanın miktarı çok az olabileceği gibi içerisinde pıhtı ve doku olacak şekilde yoğun da olabilir.
Düşüğe bağlı kanama, progesteron seviyelerinin hızla düşmesi sonucu rahim içi tabakanın dökülmesiyle meydana gelir. Gebeliğin erken dönemlerinde kanama görülmesi durumunda ultrason ile düşük olup olmadığı kontrol edilebilmektedir.
Bazı kadınlarda ise düşük hiçbir belirtiye neden olmaz. Erken dönemlerde gerçekleştiğinde ise gebelik belirtileriyle karıştırılabileceği için düşüğü belirlemek zor olabilir.
Gebelikte ilk trimesterden ikinci trimestere geçilmesiyle gebelik belirtilerinde değişiklikler görülmesi normaldir. Yaşanan bu değişiklikler genelde düşük olduğunu göstermemektedir.
Düşük olması durumunda kanama haricinde ortaya çıkabilecek diğer belirtiler şu şekilde olmaktadır:
- Gebelik belirtilerinde ani bir azalış
- Negatif sonuç veren gebelik testi
- Mide bulantısı, kusma ya da ishal
- Sırt ağrısı
Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ise fetüsün hareketlerinde yavaşlık ya da durma fark edilebilmektedir.
Düşükte Kanama Görülmeyen Durumlar
Düşükte her zaman kanama görülmez. Hatta bazı durumlarda düşüğün hiçbir belirtiye neden olmayıp doktor ziyareti sırasında gerçekleştirilen ultrason muayenesinde tespit edilmesi mümkündür.
Düşükte kanama, rahim içi dokunun atılmasıyla meydana gelir. Bazı durumlarda fetüs, anne karnında ölse de rahim içi doku atılmadığı için kanama görülmez.
Bu düşük türü, sessiz düşük olarak adlandırılmaktadır. Sessiz düşüğün haftalarca fark edilmemesi ve hatta annenin tedavi görmeden iyileşmesi mümkündür.
Sessiz Düşük Nedir?
Sessiz düşük, bebeğin anne karnında hayatını kaybettiği, ancak annenin kanama ya da ağrı gibi belirtiler yaşamadığı durumu ifade etmektedir.
Sessiz düşük tanısı genelde rutin ultrason taraması sırasında konulur. Ultrason taramasında bebeğin kalp atışı görülemeyebilir ya da bebek, gebelik haftasına göre çok küçük boyutlarda olabilir. Bebeğin kalp atışı mevcutsa gebeliğin takip edilmesi için birkaç hafta sonra tekrar ultrason yapılabilir.
Sessiz düşük yaşanması durumunda düşüğün kendiliğinden gerçekleşmesi beklenebilir, annenin ilaç kullanması gerekebilir ya da gebeliğin alınması için cerrahi müdahale gerekebilir.
Sessiz düşük sonrası en iyi tedavinin hangisi olduğu konusunda doktorunuz size yardımcı olacaktır.
Düşük Tanısı Nasıl Konur?
Düşük tanısı çoğu zaman kadının kanama yaşamasıyla konur. Kanama olmaması durumunda ise düşük, rutin ultrason taraması sırasında tespit edilebilir.
Doktorunuz aynı zamanda birtakım belirtiler nedeniyle düşükten şüphelenebilir. Bu belirtiler arasında gebelik hormonlarında düşüş veya diğer gebelik belirtilerinde normal olmayan bir azalış gibi şeyler yer alabilir.
Hormon seviyelerinin ölçülmesi için kan testi yapılabilir ve bu sayede düşük ihtimali değerlendirilebilir. Kesin tanı için ise ultrason ile fetüsün kalp atışına bakmak gerekir.
Gebeliğin 6. ila 7. haftalarına kadar kalp atışı görülmeyeceği için bu süre içerisinde kalp atışının olmaması, düşük gerçekleştiği anlamına gelmez.
Düşük Neden Olur?
Düşük yaşayan kadınlar, buna kendilerinin neden olduğu yanılgısına kapılabilmektedir. Ancak çoğu zaman düşük, kişinin kontrolü dışında gerçekleşir.
Düşükte en sık rastlanan neden, fetüsteki kromozom anomalileri olmaktadır. Bunlar, bebeğin hayatta kalmasını imkansız hale getiren sorunlardır.
Düşüğe neden olan diğer faktörler arasında şunlar bulunabilir:
- Enfeksiyonlar
- Hastalıklar
- Fiziksel yaralanmalar
- Rahimdeki ya da diğer üreme organlarındaki anomaliler
- Diyabet ve böbrek yetmezliği gibi tedavi edilmemiş sağlık sorunları
- Rahim polipleri ve yapışıklıklar
- Çikolata kisti
Düşük Tedavisi
Düşük tedavisinde amaç, fetüsü ve rahim içi dokuyu çıkarmak ve bu sayede rahim enfeksiyonu gibi komplikasyonları önlemektir. Düşük için çeşitli tedavi seçenekleri olmakla birlikte en iyi tedaviye doktorunuz karar verecektir.
Düşük, kanama olmadan gerçekleştiyse tedavi öncesi beklemek gerekebilir. Çünkü bu durumda rahmin kendi kendini temizlemesi mümkündür.
Rahim, içerisindeki dokuyu kendi atıyorsa kanamanın içerisinde pıhtılar görülebilir. Kanama genelde bir haftadan az sürmekle birlikte kanamaya karın ağrısı eşlik edebilir.
Karın ağrısını azaltmak için reçetesiz ağrı kesiciler kullanabilirsiniz. Bunların işe yaramaması durumunda ise doktorunuzdan daha güçlü bir ağrı kesici isteyebilirsiniz.
Düşük Sonrası İyileşme Süreci
Doktorunuz düşük yaptığınızdan eminse birkaç hafta boyunca bazı belirtiler yaşayabilirsiniz. Bu dönemde tampon kullanmaktan ve cinsel ilişkiye girmekten kaçınmanız önerilir. Bunun nedeni, enfeksiyon ihtimalini önlemektir.
Düşük sonrası iyileşme sürecinizde lekelenme, kanama ya da ağrı gibi belirtiler yaşamanız normal olsa da bazı durumlarda doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir. Bazı belirtiler, düşük sonrası enfeksiyon ya da kan kaybı yaşadığınızı gösteriyor olabilir.
Aşağıdaki belirtiler enfeksiyon yaşadığınızı gösteriyor olabileceği için bunları yaşamanız halinde doktorunuza haber verin:
- Üşüme
- Bir saat içerisinde iki pedin alacağından fazla kan kaybetmek
- Ateş
- Şiddetli ağrı
Doktorunuz antibiyotik reçete edebilir ya da enfeksiyon olup olmadığını görmek için bazı testler yapmak isteyebilir.
Sonuç Olarak
Pek çok kadın düşük yaşadıktan sonra tekrar hamile kalıp kalamayacağı konusunda endişeye kapılır. Ancak düşük yaygın olarak görülen bir durumdur ve düşüğe neden olan sorunlar tekrar meydana gelmez.
Düşük yaşadığınız için fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşıyorsanız, doktorunuza danışmanız ve bir profesyonelden yardım almanız en iyisi olacaktır.