Apandis, vücutta karın sağ alt bölümünde, kalın bağırsağın başlangıç kısmında, kör bağırsağın ucunda parmak şeklinde bir organa verilen isimdir. Genellikle 6-9 santimetre uzunlukta olan apandisin vücuttaki görevi net olarak bilinmemekle birlikte vücutta bağışıklık sistemiyle ilgili bazı maddeler salgıladığı biliniyor. İlginçtir ki, apandisin vücuttan alınması durumunda kişide herhangi bir fonksiyon kaybı, işlevsizlik görülmüyor.
Apandisit ise; apandisin iltihaplanmış halidir. Parmak şeklindeki bu organın kökünde kimi zaman bir tıkanma oluşur ve bu da apandisit sorununu ortaya çıkarır. Apandisit sorunu her yaştan, her sağlık durumuna sahip kişide görülebilmekle birlikte, en sık olarak 10 – 30 yaşlar arasında görülür. Cerrahi operasyonla apandisin alınmasıyla da sorun ortadan kalkar.
Gebelikte apandisit
Hamilelik döneminde anne adayının vücudundaki her bir hücrenin, her bir organın sağlığı çok önemlidir. Hamilelik dışındaki dönemde de sağlık açısından önem arz eden apandisit, elbette ki hamilelikte hem anne adayı hem de anne karnındaki bebeğin taşıdığı hayati riskler oluşturur.
Altını çizmekte fayda var ki, her yaşta, her dönemde apandisit, önemli bir sorundur. Bu bağlamda hamile bir kadının yaşadığı rahatsızlıklarda tedavi şekli de çok büyük önem arz ettiğinden, gebelikte apandisit sorununa nasıl müdahale edileceği ayrı bir kaygı konusudur. Hamilelik döneminde apandisit, yaklaşık 1000 – 2000 gebelikte sadece bir vaka olarak izlenmektedir. Yani hamilelik döneminde apandisit sorunu, hamilelik dönemi dışında kalan zaman dilimine göre çok daha nadir görülür. Ancak hamilelik döneminde apandisit tanısı konması durumunda müdahale ve tedavi için vakit kaybetmemek gerekir.
Gebelikte apandisit tanısı nasıl konur?
Öncelikle altını çizmekte fayda var ki, apandisit tanısı koymak normal döneme göre gebelikte çok daha zor olur. Zira gebelikte rahim büyüdükçe apandis adlı organı iterek yerini değiştirmektedir. Apandisit tanısı için; kan tahlili, fizik muayene bulguları ve ultrason görüntüleri kullanılır. Çok sık olmasa da zorunlu vakalarda tanı için tomografi de uygulanabiliyor.
Apandis adlı organ normalde karnın sağ alt kısmında bulunan, kalın bağırsağın başladığı bölgeden dışarıya doğru çıkan ince, yaklaşık 5 cm boyunda bir organdır. Yukarıda da anlatıldığı gibi bu organın bazı nedenlerle iltihaplanması sonucunda apandisit meydana gelir. Apandisit sorununda kandaki lökosit sayısı yükselmekte ve apandisitten şüphe edildiğinde kandaki lökosit yüksekliğinden bile tanı konabilmektedir. Ancak gebelik söz konusu olduğunda anne adayının kanındaki lökosit zaten yüksek olduğu için kan tahlili sonucuna göre apandisit tanısı koymak zor olabiliyor.
Apandisit tanısı için röntgen de çekilebilmektedir. Ancak gebelikte röntgen çekilmesi de uygun olmadığından apandisit tanısı normal hastalara göre çok daha zor olur. Bunlara karşıt olarak da bu konuda deneyimli bir genel cerrahi uzmanı, muayene ederek tanı koyabilir. Hamilelikte apandisit sorununda karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık gibi şikayetler sıklıkla görülürken, nadiren de olsa ateş, ishal, kabızlık da görülebilir.
Hamileliğin ilk aylarında apandisit sorununda ağrı daha çok gebe olmayanlarda olduğu gibi karnın sağ alt tarafında görülmekte, ileriki gebelik haftalarında rahmin büyümesine bağlı olarak ağrı daha yukarılarda hissedilir. Anne adaylarında apandisit tanısı koyarken, karın ağrısı yapan diğer faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Hamilelik döneminde apandisit sorunu olması durumunda teşhiste bir gecikme olabilir. Zira apandisit şikayetlerinin çoğu hamileliğin rutin şikayetleri arasındadır. Anne adayları apandisit belirtileri konusunda dikkatli olmalı ve normal dışı bir durumda doktora haber verilmelidir.
Çünkü hamilelikte zamanında teşhis edilmemiş apandisit sorunu, hem anne adayı hem de bebek için potansiyel olarak ölümcül sonuçlara yol açabilir, cerrahi müdahale gerektiren acil bir duruma dönüşebilir. Ne yazık ki zamanında teşhis edilmediği için yırtılmış ya da patlamış apandisiti olan kadından ortalama % 4’ü kaybedilirken, hamilelik sırasında apandisitin teşhisi ve tedavisindeki gecikme yaşanan her 3 bebekten 1’i düşebiliyor. Bunun yanında hamileliğin 6. ayından sonra oluşan apandisit, her 2 kadından 1’inde erken doğuma sebep olabiliyor.
Hamilelikte apandisit belirtileri nelerdir?
Hamilelikte anne adayının vücudunda pek çok değişim ve normal dışı durum ortaya çıktığından, apandisitin teşhis edilmesi de zordur. Hamile bir kadının yaşadığı bulantı ve kusma gibi şikayetler genellikle hamilelik hormonlarına bağlansa da, karın ağrısının bu belirtilere eşlik etmesi durumunda apandisitten şüphelenilebilir.
Akut apandisit sorunundaki yüksek beyaz kan hücrelerinin laboratuvar bulguları normal gebelikte de ortaya çıkmakta ve aslında bu da teşhiste gecikmeye yol açmaktadır.
Hamileliğin erken döneminde apandisit teşhisi, anne adayı için büyük bir sorun olmaz. Zira bu dönemde apandisitin yarattığı şikayet ve belirtiler hamile olmayan kadınlarla aynı seyreder. Anne adayının rahmi büyüdükçe apandis organı, yukarı tarafa yani sağ böbreğe doğru ilerler. Bundan dolayı da apandisit varlığından ağrı daha aşağıda alt sağ karında, hatta sırt bölgesinde bile hissedilebilir. Dolayısıyla da apandisit durumunda bazı anne adayları apandisit değil de, sağ böbrek enfeksiyonu yaşadığını düşünebilir. Bu bakımdan karnının sağ yanında ağrı hisseden herhangi anne adayı, apandisit için de taramadan geçirilmelidir.
Hamilelikte apandisit ameliyatı olmak gerekir mi?
Apandisit şüphesi olan anne adayları kesinlikle vakit kaybetmeden doktoruyla iletişime geçmelidir. Bu risk mutlaka ciddi bir şekilde değerlendirilmeli ve hastanın ameliyata uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Genel olarak değerlendirildiğinde; hamilelikte apandisit tespit edildiğinde; ameliyatla yok edilmesi, ameliyat olmazsa oluşabilecek komplikasyonlar göz önüne alındığında, tercih edilen bir uygulamadır. Bu bağlamda gebelikte apandisit sorununda uygulanan acil bir ameliyat, hem anne adayını hem de bebeği kurtarıcı rol oynamaktadır.
Hamilelikte apandisit teşhis edildiğinde ameliyat doğru bir tedavi tercihiyken ameliyat esnasında rahme mümkün olan en az düzeyde dokunmak gerekliliğinin de altını çizmekte fayda var. Her şeyin yolunda olduğu bir apandisit vakasında doktorun tavsiyesi ve takibi ile apandisiti ortadan kaldırmak üzere ameliyat olmak en doğru seçenektir.
Hamilelikte apandisit tedavisi
Apandisit sorunu olan kişi hamile olsun ya da olmasın bu sorunun tek tedavi yöntemi ameliyattır. Özellikle de gebelikte asla apandisite ilaç tedavisi önerilmez. Zira apandisitte işe yarayacak bir ilaç tedavisi de bulunmamaktadır. Hamilelikte apandisit vakalarında ameliyat, genel cerrahi uzmanları tarafından yapılır ve iltihaplı apandis organı alınır. Apendektomi olarak adlandırılan bu ameliyat, normal kesi yapılarak veya gebeliğin ilk aylarındaysa laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılabilir.
Hamilelikte ortaya çıkan ve zamanında müdahale edilmeyen apandisit; düşük yapma, erken doğum gibi yıpratıcı komplikasyonlara neden olabilir. Bu bağlamda apandisit tanısı ne kadar erken konursa apandisin patlaması riski de o kadar az söz konusu olur. Gebeliğin ilk aylarında apandisit patlarsa düşük veya erken doğum gibi komplikasyon görülme riski çok yüksektir. Zaten yukarıda da anlatıldığı gibi hamilelikte apandisit tanısı koymak zor olduğu için de, fark edilmeden patlama riski ve oranı daha yüksektir.
Hamilelikte apandisit ameliyatı olanlar normal doğum yapabilir mi?
Hamilelikte apandisit ameliyatı olan kadının ilerleyen gebelik haftalarında genel cerrahi ve kadın doğum uzmanları tarafından yakından takip edilmesi çok önemlidir. Anne adayının yarasının enfeksiyon kapması gebelik için büyük risk olabilir. Hamilelikte apandisit ameliyatı olan kadınlara ıkınmaları önerilmediği için normal doğum da önerilmez. Ancak gebeliği takip eden doktor sakınca görmezse normal doğum da olabilir.