Kısırlık her gün artıyor
Son yıllarda aktif olarak uygulanan ve belirli sebeplerden dolayı çocuk sahibi olamayan çiftleri çocuk sahibi olma yolunda başarıya ulaştıran tüp bebek yöntemi ile ilgili bilgi vermeden önce sizlere kısırlıktan bahsetmek isteriz. Kısırlık; anne- baba adaylarının her ikisinde veya bunlardan sadece birinden kaynaklı sebeplerden dolayı ortalama bir yıl boyunca düzenli olarak ilişkiye girip gebelik oluşmama durumuna verilen addır.
Kısırlığın başlıca sebepleri; anne adayında yumurtlamada meydana gelen kusurlar, rahimde bulunan tüplerin kısmen veya tamamının sıvı ile dolu olup döllenme ve gebelik oluşmasına engel olması, endometriozis denilen rahim içini dolduran dokunun rahim dışında oluşması, rahim ağzında oluşan enfoksiyonel bozukluklar.
Aşağıdaki videoda bu konu hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Erkek kısırlığı ve tüp bebek
Baba adayında ise; spermlerin sayı, hareket ve şekil bakımından uygun olmaması, spermlerin testislerden dışarı çıkmasını engelleyen tıkanıklıklar ve aşırı sıcaklarda, sürekli oturmak, sigara alkol tüketiminin fazla olmasından kaynaklı sorunlar başlıca faktörlerdir. Kısırlığın tedavi edilmesi teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte her geçen gün daha yüksek başarı oranları sağlamaktadır.
Yaklaşık 30 yıldır uygulanan tüp bebek yöntemi öncelikli olarak kısırlığa sebep olan faktörlerin giderilmesi esasına dayalıdır. Mesela anne rahminde yumurtalıkların olgunlaşmasını sağlayan tüplerde sıvı birikintisi yani hidrosalpinks adı verilen sıvının boşaltılması ve tüplerin döllenmeye uygun hale gelmesi sağlanır. Bu işlem rahim tüplerinin enjeksiyon ve ilaç yöntemleri ile tamamen boşaltılması, rahim tüplerinin cerrahi operasyonlarla alınması veya tüplerde şekil bozuklukları varsa tüplerin bağlanması ile yumurtaların bozuk olan kısımlara oluşmadan döllenmesinin sağlanması gibi tedavi şekilleri uygulanır.
Hidrosalpinks, tüp bebek tedavisi ile gebe kalmayı amaçlayan adayların başarı yüzdesini yarıya düşürmektedir. Tabi ki erkekte de tedaviyi engelleyen başlıca etkenler vardır. Mesela spermlerin yumurtalara ulaşamayacak kadar güçsüz ve sayıca az bulundukları durumlarda mikroenjeksiyon adı verilen yöntemle erkekten alınan spermlerin anne rahmindeki tüplerin içinde bulunan yumurtalara enjeksiyon yardımıyla bırakılması ve döllenmenin gerçekleşmesi sağlanır.
Tüp bebek tedavisine ne zaman başlanmalı?
Tüm bu kusurlar halledildikten sonra tüp bebek süreci başlamış oluyor ve tedavi süresince dikkat edilmesi gerekenlerin başlıcaları şunlardır.
Gebeliği etkileyecek sigara alkol gibi maddelerin kullanımı tüp bebek tedavisine başlanmadan önce ve tedavi esnasında bırakılmalıdır.
Önceden kullanılan ilaçlar ve tüp bebek tedavisi esnasında kullanılacak ilaçlar tedaviyle ilgilenen hekim onayı olmadan kullanılmamalıdır.
Tedavi boyunca ilişkiye girilmemelidir.
Özellikle anne adayının stresten uzak kalmasını sağlamak gerekir.
Erkeğin sperm vermeden önceki 5 gün kesinlikle ilişkiye girmemiş ve boşalmamış olması gerekir. Tüp bebek öncesi ilişkiye girmek sperm kalitesini düşürecektir.
Hekim tarafından tüp bebek merkezi dışında uygulanması gereken şeyler aksatılmadan harfiyen gerçekleşmelidir.
Hekimin verdiği diyete uymalısınız. Kulaktan duyma şekilde bitkisel çayların çokça tüketilmesi gebeliğe fayda sağlamayıp tam tersine düşük ihtimalini yükseltecektir.
Özellikle embriyo transferi gerçekleştikten sonra araçla uzun yolculuklar yapılmamalıdır.
Hamam, sauna gibi çok sıcak ortamlardan tüp bebek tedavisi süresince anne adayının uzak olması sağlanmalıdır. Sıcak ortamlarda çok kalınması rahme yerleştirilen embriyonun ortam şartlarından dolayı gelişmesini önleyecektir.
Tedavi süresince tüm bunlara uyulmasına rağmen gebeliğin oluşmadığı durumlarda bir sonraki adet dönemi beklenip tekrar tüp bebek denemesi yapılmalıdır. Menopoza kadar bu denemeler yapılabilir.
Unutmayalım ki tedavide ısrarcı olmak başarıya ulaşmamızda en büyük etkenlerden birisi olacaktır.