muayene edeceğini hatta sorumlu cerraha yeni fikirler sunabileceğini öne sürmüşlerdir. Hasta anestezi altında muayene olacak ise aşağıdaki üç kurala özen gösterilmelidir: (a) anestezi altında muayenenin neden yapılacağı hastaya iyice anlatılmalı ve tıpkı ameliyat için olduğu gibi hastadan bir form üzerinde onayı alınmalıdır, (b) anestezi altında muayenenin hekim ve ekip tarafından neden yapılacağı hastaya iyice anlatılmalı, yararları hastayla tartışılmalıdır, (c) hastayı anestezi altında kaç kişinin muayene edeceği, muayenenin hangi ortamda yapılacağı ve muayene sırasında hastanın onur ve gururuna saygı gösterileceği ve zedelenmeyeceği anlatılmalıdır.
JİNEKOLOJİK BAKIM ESNASINDAKİ YASAL SORUNLAR
Kadın hastalıkları ve doğum hekimlerinin yaşam boyu yasal sorunla karşılaşma olasılığı diğer dallara oranla oldukça yüksektir. Bunun farkında olan sigorta kurumları doğum hekimlerini diğer branştaki hekimlere göre daha yüksek ücretle sigortalar. Bazı eyaletlerde sigorta ücretleri o kadar yüksektir ki, birçok hekim bu nedenle erken emekli olur. Bazı hekimlerde ya cerrahi girişim yapmaktan vazgeçer veya başka bir eyalette çalışmaya başlar. Malpraktis nedeniyle suçlanan hekim zamanının büyük bir çoğunluğunu kendini nasıl savunacağı konusunda düşünerek ve mahkemede geçirir. Mahkemenin verdiği huzursuzluk hekim- leri öylesine incitir ki, birçok hekim sırf bu nedenle hekimlik yapmaktan vazgeçer. Bir doğum hekimi, hastasının kendisini şikayet etmesini önlemek için, birçok tedbir alırsa da her zaman başarılı olamaz. Yine de özellikle birazdan değinilecek iki kural çok önemlidir ve bu iki kurala uyanlar uymayanlara oranla daha az yasal sorunla karşılaşır. Bu kurallardan birincisi dökümantasyon, ikincisi ise hastayla akılcı iletişim kurmaktır. Eğer bir hekim bu iki kurala uyuyorsa, mahkemeye düşşe dahi kendini kurtarma şansı çok yüksektir ve bu görüşte tüm hukukçular hem fikirdir.Hukukçulara göre bu kurala uymak hekimi savunacak avukatıda rahatlatır. Her hekim dökümantasyon için aşağıda bahsedilen kurallar doğrultusunda bir konsept uygulamalıdır.
- Hasta dosyasına yazılacak her bilginin tarih ve zamanı kayıt edilmelidir.
- Hekimin yazısı okunaklı olmalıdır.
- Dosyada belirtilen hekimin yaptığı her yeni girişimin neamaçla ve nasıl yapıldığı anlatılmalıdır.
- Eğer dosyaya yanlış bir bilgi girmiş ise anında düzeltilmeli,tarihi belirtilip, imzalanmalıdır.
- Hekimin dosyada belirttiği bilgiler ve orderlar hemşire vediğer personel tarafından iyice anlaşılacak tarzda düzenlenmeli ve yanılmaya fırsat verilmemelidir.
- Elektronik medikal kayıtlar kullanılacağı zaman genelliklehazır şablonlardan alınan kopyala ve yapıştır tarz notlar yerine hastaya özgü kişisel notlar girilmelidir.Hasta herhangi bir sıkıntısı veya korkusunda hekimi aradığında hemen yanıt verilmeli, hekim hastayı hangi aralıklarla gördüğünü zaman belirterek kaydetmelidir. Bu kayıtlar hekimin hastasına gösterdiği özeni göstermek açısından son derece önemlidir. Mahkemede duruşma sırasında hekim, olaydan bir süre geçmesi nedeniyle her girişimin zamanını tam hatırlamayabilir. Bu durumda hekim veya avukatı mahkemeden dosyayı isteyip, zamanlamayı dosyadaki bilgilerden belirtmesinde bir sakınca yoktur.
Ameliyat sırasında oluşmuş bir komplikasyon sadece hekim hatasından kaynaklanmayabilir. Kendi hatası olmadığını kanıtlamak için hekim hangi girişime nasıl karar verdiğini, tanıyı nasıl koyup, hangi tedaviyi nasıl seçtiğini, tedavideki diğer alternatifleri hastayla tartıştıklarını ve beraberce karar ver- diklerini iyice belirtmelidir. Yine dosyada tanı ve tedavi için hangi mantığı kullandığını belirtmelidir ki, okuyan hiç kimse ikilem içinde kalmamalı, hekimi anlayabilmelidir. Bir hekim mahkemede kendi el yazısını okuyamaz ise sadece gülünç duruma düş- mez, yargılayanların da güvenini kaybeder. Komplikasyon öngö- rüsü var ise dosyaya kaydedilmeli ve komplikasyon olur olmaz belirtilmelidir. Bazı durumlarda hekim, hastası için bir başka hekimden görüş alma gereği duyabilir ve yine bazı durumlarda hasta yakınlarına hasta hakkında gidişatıyla alakalı ek bilgi ver- mek gerekebilir. Bu her iki durumda da gün ve saat olarak bahsi geçen tüm bilgiler dosyaya kaydedilmelidir. Bazen dosyada bu amaçla ayrılmış bölüm yeterli olmayabilir.Böyle durumlarda, daha geniş bir şekilde başka bir forma kaydedilmeli ve bu bilgiler ek dosyada tutulmalı ama bu bilgilerin nerede ve nasıl bulunacağı dosyadaki bölüme kaydedilmelidir. Bir dosyadaki bilgiler ve bir başka hekimin konsültasyon sonucu vardığı karar asla ilk hekimi tenkit amacıyla kullanılmamalı ve bir başka terde ifşa edilmemelidir. Hasta takibi sırasında herhangi bir komplikasyon gelişir ise sigorta veya sigortaya benzer ilgili kurum hemen bilgilendirilmelidir. Hastane yönetimi, sigorta ve hasta yakınlarıyla anında konuyu tartışmak çoğu kez şuçlanmaya karşı engel yaratır veya en azından hekim suçlanıp suçlanmayacağını anlar. Bir hekimi suçlanmaktan kurtaracak, en önemli silah iletişimdir. Hekim hastasıyla anlayış, şefkat, sevgi ve saygı ve hassasiyetle iletişim kurmalıdır.Hastasına aklındaki tüm soruları sorabilmesi için gerekli zaman verilmeli ve hiçbirşey için asla aceleye getirilmemelidir. Hekim hastasının sorduğu sorulara doğru olarak cevap vermeli hiçbir nokta gizlenmemelidir. Eğer hastayla hekim arasındaki iletişim zarar görmüş ise olay büyük bir olasılıkla mahkemelik olacak anlamına gelir. Hekimler mahkemeye üç nedenle çağrılır: şikayet edilmiştir, kendini savunması için, veya bir başka hekim şikayet edilmiştir, kendisi tanıktır, şahitlik için veya da şikayetçi ve şikayet edilen tarafından önerilmiş bilirkişi ola- rak. Bir hekim hangi nedenle mahkemeye çağrılmış olursa olsun mahkemeye gitmeden önce mutlaka bir hukukçuya danışmalı- dır. Çünkü mahkemenin kendine özgü kuralları vardır ve hata yapılmamalıdır. Hekim ya yeminli olarak savcıya bilgi verir ya da makhemede konuşur. Hangi durumda olursa olsun, öncesinde sorulara nasıl cevap vereceği hususunda bilgi sahibi olmalıdır.Cevap net olmalı ve sadece sorulara cevapları içermelidir. Hekim sorulara cevap verirken doğruları söylemeli ve dürüst olmalıdır. Hekimin anlattıklarıyla hasta dosyasındaki kayıtlar asla çelişmemelidir. Böyle bir duruma düşmemek için dosya mahkemeden istenebilir. Hekimin yasal hakkı olan bu istek herkesçe kabul görür ve mahkemeye davet edilen hekim, eğer şahit olarak dinlenecek ise yukarda bahsi geçen kurallar aynı şekilde geçerlidir. Hekim ameliyat ekibinin parçası olabileceği gibi olaya tesadüfen denk gelmiş biri de olabilir. Böyle bir durumda şahit olan hekim olayı doğru bir biçimde anlatmalı, asla kendi görüşünden ve diğer bilimsel gerçeklerden söz etmemelidir.Genellikle hekimler bilirkişi olarak çağrılır, böyle bir durumda mahkeme hastalığın seyri esnasındaki olaylar ve bu durumda nelerin nasıl yapılması gerektiğini anlamak amacıyla deneyimli bir görüşe başvurmak ister. Bilirkişi olarak çağrılan hekim sorumluluğunun bilincinde olmalıdır. Çünkü yapacağı her yorum mahkemenin seyrini ciddi anlamda etkileyebilir. Bilirkişi olarak çağrılan her hekim konuya hakimiyeti ve konuyu aydınlatacak deneyimi olup ol- madığı konusunda vicdani bir sorgulama yapmalıdır. Gerçekçi olacağından ve taraf tutmayacağından emin olmalıdır. Bilirkişi olan hekim kendi görüş ve uygulaması tamamen farklı dahi olsa düşüncelerinden söz etmemeli, sadece bilimsel otoritelerin ka- bul ettiği standart yöntemlerle olguyu değerlendirmelidir. Eğer bilirkişinin mahkemenin seyri esnasında ortaya çıkan durum- lardan bilgi sahibi değil ise ve vakayı iyice değerlendiremiyorsa veya şüphe içine düşüyorsa bunu mahkeme heyetine açıkça söy- lemelidir. Aksi bir davranış etik değildir.
GİZLİLİK VE SAĞLIK SİGORTASI TAŞINABİLİRLİLİK VE SORUMLULUK YASASI
1996 yılında, gizli sağlık bilgilerini (kişisel özel sağlık bilgisi olarak da geçmektedir) koruma altına almak üzere asgari ulusal standartları ortaya koyan Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası Kongre tarafından kabul edilmiştir. Kısmen de olsa, bu adım, sağlık sektöründe teknoloji kullanımının yaygın hale gelmesine bağlı olarak hasta gizliliği hakkındaki endişelerin artmasına istinaden atılmıştır. İlerleyen dönemlerde söz konusu yasaya Gizlilik Kuralları dâhil edilerek, kapsam sağlık planları, faturalandırma hizmetleri, hastaneler ve bireysel sağlık hizmetleri uzmanları da içerecek şekilde genişletilmiştir.
Bu değişiklik ile söz konusu kurumlardan, uygulamalarını, verilen süre içerisinde, hasta gizliliği ile ilgili getirilen yasal standartlara uyumlu hale getirmeleri istenmiştir. Ancak, Gizlilik Kurallarının hasta bakımını olumsuz etkileyecek düzeyde bir uygulanamayacağı ifade edilmiştir.Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ve DHHHS tarafından yayımlanan kılavuzlarda, Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası’nın faydaları şu şekilde ifade edilmiştir:
- Hastalara kişisel sağlık bilgileri üzerinde daha çok kontrol imkânı sağlar;
- Sağlık ile ilgili kayıtların kullanılması ve ortaya çıkarılması ile ilgili sınırları belirler;
- Hasta gizliliği ile ilgili sağlık personelinin uyması gereken standartları belirler;
- Hasta gizliliğini ihlal eden sağlık personeline karşı cezai işlem hakkı sağlar;
- Kamu sağlığını ilgilendiren durumlarda hasta bilgilerinin kontrollü bir şekilde ifşa edilmesine olanak verir;
- Hastalara kişisel bilgilerinin nerede, nasıl ve ne ölçüde kullanabileceği ile ilgili seçim hakkı sağlar;
- Hastalara büyük çoğunlukla kendi sağlık kayıtları ile ilgili belge talep etme ve düzeltme yapma hakkı verir.Söz konusu yasasının karmaşıklığı, uygulamayı zor hale getirmektedir. Özellikle hastanın, ailesinin de tedavi sürecine dâhil olmasını istediğini durumlarda, bilginin aile ile paylaşılıp paylaşılmayacağı hakkında karmaşalara sıkça rastlanmaktadır. Bu durum, sağlık hizmeti sağlayıcıları hastaları ile ilgili geçmiş sağlık bilgisi talep ettiğinde de yaşanmaktadır. Yaşanan bu tür problemlere bağlı olarak, söz konusu yasada değişikliğe gidilmiş ve hastanın faydasına olacak şekilde bilgi paylaşımına esneklik getirilmiştir. Ayrıca, Gizlilik Kuralları, Federal veya Eyalet Kanunları yerine geçmemekte ve herhangi bir bağımsız sağlık kuruluşuna hasta gizliliği ile ilgili daha sıkı politikalar benimseme serbestisi vermemektedir.
GİZLİLİK
Doktor hasta ilişkisinin temeli güvendir. Hastanın, gizlilik hakkı söz konusu olup, hasta doktoruna gerekli gördüğü kadar bilgi verme iradesine sahiptir. Bu durum özellikle hastanın cinsellik gibi hassas bilgilerini paylaştığı jinekolojide daha çok önem kazanmaktadır. Bu sebeple, hasta gizliliği tedavi başarısının en önemli bacaklarından biridir.Gerilim ve belirsizlik durumları uzun zamandan beri hasta gizliliğinin ihlallerini meşrulaştırmaktadır. 1957 yılından revize edilen AMA Etik Kodu’na göre “Bir doktor, yasalar veya kişisel veya toplumsal ihtiyaçlar gerektirmedikçe, hasta sırlarını veya hastaların karakterinde gözlemlediği bozuklukları ifşa edemez”. Gizliliğin ihlali, sadece, aksi bir durumun üçüncü bir tarafa zarar vermesi veya kamu güvenliğini tehdit etmesi halinde kabul edilebilir. Şiddet, şiddet suçu, kadınların, çocukların veya yaşlıların ihmali veya kötüye kullanılması gibi durumlar da gizlilik ihlali sayılmayacak istisnalar arasında belirtilmiştir. Bazı eyaletlerde, kamu sağlığını tehdit edebilecek tüberküloz veya cinsel yolla bulaşan diğer bulaşıcı hastalıklar için de raporlama zorunluluğu getirilmiştir. Hasta gizliliğinin haklı bir sebeple ihlal edilmesine verilebilecek iyi örneklerden biri Tarasoff ile Kaliforniya Universitesi Mütevelli Heyeti arasındaki davadır. Bu davada, mahkeme, Kaliforniya Üniversitesi’ni cinayete kurbanı üniversite öğrencisi Tatiana Tarasoff ve ailesini, Prosenjit Poddar adlı katilin daha önce üniversite bünyesinde psikolojik yardım aldığı terapisti- ne işleyeceği cinayeti önceden söylemiş olmasına rağmen ikaz etmeyerek, ihmalde bulunduğu sonucuna varmıştır. Poddar cinayet planını terapistine söyledikten sonra iki ay süreyle gö- zaltına alınmış, serbest bırakıldıktan sonra Tarasoff ’u öldürmüş- tür. 1976 Tarasoff vakası ile hasta gizliliğinin kamu güvenliğini tehdit edecek noktada son bulması gerektiği bir kez daha vur- gulanmıştır.
- Hastalara büyük çoğunlukla kendi sağlık kayıtları ile ilgili belge talep etme ve düzeltme yapma hakkı verir.Söz konusu yasasının karmaşıklığı, uygulamayı zor hale getirmektedir. Özellikle hastanın, ailesinin de tedavi sürecine dâhil olmasını istediğini durumlarda, bilginin aile ile paylaşılıp paylaşılmayacağı hakkında karmaşalara sıkça rastlanmaktadır. Bu durum, sağlık hizmeti sağlayıcıları hastaları ile ilgili geçmiş sağlık bilgisi talep ettiğinde de yaşanmaktadır. Yaşanan bu tür problemlere bağlı olarak, söz konusu yasada değişikliğe gidilmiş ve hastanın faydasına olacak şekilde bilgi paylaşımına esneklik getirilmiştir. Ayrıca, Gizlilik Kuralları, Federal veya Eyalet Kanunları yerine geçmemekte ve herhangi bir bağımsız sağlık kuruluşuna hasta gizliliği ile ilgili daha sıkı politikalar benimseme serbestisi vermemektedir.
- Bilgilendirilmiş onayla ilgili operasyon öncesinde gizlilik içerisinde kapsamlı bir danışmanlık yapılması. Özellikle, cerrah hastanın ‘Watchtower Society’ doktrinini anladığından ve kabul ettiğinden, transfüzyonu reddetmesi halinde ortaya çıkabilecek olası sonuçları anladığından ve karşıt görüşlü Yehova Şahitlerinin düşüncelerinin farkında olduğundan emin olmalıdır. Bu süreç detaylı bir şekilde dosyalanmalıdır. Hastanın karar verme becerisinin yerinde olmadığın- dan şüphelenilmesi halinde, psikiyatristten uzman yardım alınmalıdır.
- İhtiyaç olması halinde, hastanenin etik komitesi ile konsültasyon
- Anestezist ile operasyon öncesi konsültasyonTransfüzyon yapılamayacak durumlarda başvurulabilecek çok sayıda önleyici adım vardır. Bunlara örnek olarak preoperatif demir ve/veya rekombinant eritropoitein terapi ve intraoperatif vazopresin kullanımı, hacim genişletici, hipotansif anestezi, hipotermia ve ana damarların bağlanması. Dini inançları gereği kan transfüzyonu istemeyen hastalar için uygulanabilir bir diğer alternatif yöntem de ‘hücre koruyucu’ olarak da bilinen intrao- peratif hücre kurtama makinasıdır. Bu cihazlar hastanın vücuduna geri verilebilmesi için kanı emer, yıkar ve süzer.
İLERİ PLANLAMA VE HAYATI SONLANDIRMA KARARININ VERİLMESİ
- Doktorlar, hastalar, hasta yakınları ve hastane yönetimleri arasındaki anlaşmazlıkların bir hâkim önünde çözümlenmesi zo runluluğuna bağlı olarak ölüm ile ilgili politika ve düzenlemeler çoğunlukla mahkemeler tarafından vakaya dayalı olarak oluşturulmuştur. İnsan bedeninin biyolojik olarak fonksiyon göster- mesini sağlayan respiratör gibi yaşamsal teknolojilerin geliştiril- mesi ile hayatın sonlandırılması ile ilgili tıbbi kararlar birçok tartışmayı beraberinden getirmiştir. Hasta, hasta yakınları ve sağlık ekibi hayatın tedavinin durdurulması veya geri çekilmesi hak- kında ortak karara vardıklarında, yetersiz kaynakların kullanımı haricinde büyük bir ikilem durumu ortaya çıkmamaktadır. Tüm taraflar arasında mutabakat olduğunda, mahkemeye gitme ihtiyacı büyük çoğunlukla doğmaz, zaten mahkeme bu tür durumların önüne gelmesini tercih etmemektedir. Ancak taraflar arasında anlaşmazlık olması halinde, durum bir hakem tarafından çözümlenmelidir. Mahkeme bu gibi durumlar için bir kılavuz oluşturmuştur. Ancak bu kuralların evrensel olmamakla birlik- te, toplumun düşüncesine ve davranışına göre şekillenmektedir. Her ne kadar vakalar ve sonuçları karşılaştırılamasa da, konu ile ilgili genel kanı hastanın bağımsız tercihlerinin bağlayıcı olduğu ve tıbbın asıl amacının insan yaşamını ne pahasına olursa olsun sürdürmek değil, hastanın acısını ve ağrısını hasta yakınlarının arzularını dikkate alarak dindirmektir.
- Anestezist ile operasyon öncesi konsültasyonTransfüzyon yapılamayacak durumlarda başvurulabilecek çok sayıda önleyici adım vardır. Bunlara örnek olarak preoperatif demir ve/veya rekombinant eritropoitein terapi ve intraoperatif vazopresin kullanımı, hacim genişletici, hipotansif anestezi, hipotermia ve ana damarların bağlanması. Dini inançları gereği kan transfüzyonu istemeyen hastalar için uygulanabilir bir diğer alternatif yöntem de ‘hücre koruyucu’ olarak da bilinen intrao- peratif hücre kurtama makinasıdır. Bu cihazlar hastanın vücuduna geri verilebilmesi için kanı emer, yıkar ve süzer.
İYİ CERRAHİ UYGULAMALAR
- Hastayı bilgilendirdikten sonra imzalı onayı alınmalıdır. Bu işlem hekimin hasta bağımsızlığına ve hastanın kendi kendine karar alabilme ve yönlendirme kuralına saygılı olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
- Her hekim tıbbi bilgisini arttırmak ve cerrahi yeteneğini geliştirmekten sorumludur. Bu amaçla bilimsel gelişmeleri yakından izlemelidir.
- Hekim hastanın sırlarını saklamalı ve bu konuda hastaya güvence vermelidir. Bazı durumlarda sır saklamak yasalara aykırı olabilir. Hastaya hangi koşullarda hasta sırrının kimlerle paylaşılacağı konusunda önceden bilgi verilmelidir.
- Herkes beklenmedik biro lay sonucu şuurunu kaybetmekle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle hekimler hastalarından böyle bir durumda nasıl karar vereceği konusunda önceden hastadan izin almalı ve hastanın ne istediği öğrenilmelidir. Bazı kararlar ölüm ve kalımı ilgilendirir boyuttadır. Mümkünse bu durumda da hastanın beklentisi önceden saptanmalıdır.
- Her doğum hekimi başka hiçbir uzmanlık dalında olmayan üreme sağlığı ile ilgili sorunlarla karşılaşabilir. Bu konudaki tabu, etik anlayış ve yasalar ülkeden ülkeye farklı olduğundan hekim, soruna bilgili ve bilinçli olarak yaklaşabilmelidir.
KAYNAKLAR
- American College of Obstetricians and Gynecologists Department of Professional Liability/Risk Management. 2003 ACOG survey on professional liability: national ACOG statistics. Washington, DC: American College of Obstetricians and Gynecologists, 2004.American Fertility Society. Ethics Committee. Ethical considerations of the new reproductive technologies. Fertil Steril 1986;46(3 suppl 1):1S.Beauchamp TL, Childress JF. Principles of biomedical ethics, 4th ed. New York: Oxford University Press, 1994.Beecher HK. Ethics and clinical research. N Engl J Med 1966; 274:1354.Centers for Disease Control and Prevention (CDC). HIPAA privacy rule and public health. Guidance from CDC and the U.S. Department of Health and Human Services. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 2003;52(suppl 1–17):19.Sterilization of women, including those with mental disabilities. ACOG Committee Opinion No. 371. American College of Obstetrics and Gynecologists. Obstet Gynecol 2007;110:217.Committee on Ethics. American College of Obstetricians and Gynecologists. ACOG Committee Opinion No. 362. Medical futility. Obstet Gynecol 2007;109:791.Department of Health, Education and Welfare, Ethics Advisory Board.Report and conclusions: HEW support of research involving human in vitro fertilization and embryo transfer. Washington, DC: Government Printing Office, 1979.Faden RR, Beauchamp TL. A history and theory of informed consent. New York: Oxford University Press, 1986.Gillon R. Refusal of potentially lifesaving blood transfusions by Jehovah’s Witnesses: should doctors explain that not all JWs think it’s religiously required? J Med Ethics 2000;26:299.Gostin LO. Deciding life and death in the courtroom. JAMA 1997;278:1523.Hodgson CS. Disciplinary action by medical boards and prior behavior in medical school. N Engl J Med 2005;353:2673.Jacox A, Carr DB, Payne R. New clinical-practice guidelines for the management of pain in patients with cancer. N Engl J Med 1994; 330:651.Jonsen AR. The birth of bioethics. New York: Oxford University Press, 1998.King NMP. Making sense of advance directives. Dordrecht, The Netherlands: Kluwer Academic Publishers, 1993.LaFollette H, ed. Ethics in practice: an anthology. Cambridge, MA: Blackwell, 1997.Moreno-Hunt C, Gilbert WM. Current status of obstetrics and gynecology resident medicallegal education. Obstet Gynecol 2005;106:1382. Papadakis MA, Teherani A, Banach MA, et al. Introduction. In: Reich WT, ed. The encyclopedia of bioethics, revised ed. New York: Simon& Schuster Macmillan, 1995.