
Vulva, dişi canlılarda üreme organının dış bölümü, kadında dış genital bölgeye, vajinanın etrafındaki dokuya verilen addır. Vücutta neredeyse en hassas olan bu vulva bölgesinde zaman zaman sorunlar yaşanabilir, vulva ağrısı, hatta vulva kanseri söz konusu olabilir. Pek çok kadın hayatının bir döneminde bu tür bir sorunu deneyimlemiştir ve çok ciddi sorunlar yaşamıştır.
Uzmanlara göre; 20 – 40 yaş arasındaki kadınların pek çoğu zaman zaman vulva ağrısı yaşamakta ve bunun nelerden kaynaklandığı, buna karşı nasıl önlemler alınması gerektiği konusunda yeterince bilgi sahibi olmamaktadır.
Vulva ağrısı çeşitleri nelerdir?
- Yaygın tipte vulva ağrısı, kendiliğinden başlar ve aylarca devam edebilir.
- Lokalize tipte vulva ağrısında ağrı belli bir alandadır ve genellikle adet döneminden önce daha belirgin hale gelir.
- Vestibul tip vulva ağrısı, tam olarak vajinanın girişinde hissedilir.
- Siklik tipte vulva ağrısında, ağrının başlangıcı ve bitişi adet döngüsüyle ilgilidir ve genellikle adet dönemi öncesinde şiddetli bir şekilde hissedilir.
Vulva ağrısı neden olur?

Vulva ağrısının tam olarak neden kaynaklandığı bilinmemekle birlikte, bulaşıcı olmadığı ve seks yoluyla partnere yayılan bir durum olmadığı bilinmektedir. Özellikle endişe yaratan bir husus olan kanser konusunda da sorun yoktur. Zira vulva ağrısının kanserle herhangi bağlantısı saptanmamıştır. Ancak bu konuda yapılan araştırmalar, vulva ağrısının birkaç sağlık sorunu ile ilişkili olabileceğini saptamışlardır. Bunlar; tekrarlayan mantar enfeksiyonları, fiziksel ya da seksüel travmalar, kronik ağrılar, alerjiler ve hormon tedavileridir.
- Tekrarlayan mantar enfeksiyonlarını sıkça geçirilen kadınlarda bu enfeksiyonlar, vulva bölgesinde sinir hassasiyetine ve sinir liflerinde artışa neden olmakta ve bundan kaynaklı olarak da vulva ağrısı yaşanabilmektedir.
- Fiziksel ya da seksüel travmalar vulvanın genel sağlığını olumsuz etkilemektedir. Doğum sırasında, cinsel istismarda ve yeterli ıslaklık olmadığı halde seks yapılması durumunda vulvadaki sinir uçları hasar görebilmektedir. Bunların yanında kimi zaman bisiklete ya da ata binmek gibi aktiviteler bu bölgede basınca ve dolayısıyla da sinir hasarına neden olabilir.
- Vulva ağrısının nedenlerine dair yapılan çalışmalarda bu ağrıyı yaşayan kadınların çoğunun; fibromiyalji ve irritabl barsak sendromu gibi inflamatuar hastalıklara ve kronik ağrı durumuna sahip olduğu tespit edilmiştir. İşte bu genel inflamasyonla ilgili olarak da vulva ağrısı yaşanabiliyor.
- Ciltte alerjiye sebep olabilen sabunlar, jeller ve deodorantlar ağrı, irritasyon ve enfeksiyona yol açabiliyor, vulva ağrısına sebep olabiliyor.
- Hepsi değil, ancak bazı hormon tedavilerinin kadınlarda vulva ağrısına sebep olabildiğine dair çalışmalar bulunmaktadır.
Vulva ağrısı için ne zaman doktora gidilmeli?
Vulva da vücuttaki diğer organlar gibi çok önemli olmakla birlikte, diğer organların pek çoğundan daha hassastır. Hal böyle olunca da vulva ile ilgili bir sorun ya da normal dışı bir durum yaşanması durumunda doktora başvurmak gerekmektedir. Hastalar, bu konuda doktorla açık olarak konuşmaktan çekinmemeliler. Zira vulva ağrısı, hastanın yaşam tarzını ve cinsel ilişkisini etkileyebilir. Zamanında doktora başvurulması durumunda, doktor sebepleri araştıracak ve en doğru şekilde tedaviyi gerçekleştirecektir. Özellikle de hastanın vajinal enfeksiyon, ağrılı seks ve vajinal kuruluk gibi sorunlarla doktora başvurması durumunda vulva ağrısından bahsetmek söz konusudur.
Vulva ağrısı nasıl tedavi edilir?

Vulvada ağrıya sebep olan enfeksiyon ya da alerjik bir durum varsa tedavisi çok kolay olacaktır. Ancak buna neden olan faktör bulunmazsa rahatsızlığı, şikayetleri ortadan kaldıracak önlemler alınması gerekir. Bu önlemler;
- Direkt olarak cilde sürülen, ağrıyı giderici kremler,
- Düşük dozda antidepresanlar,
- Pelvik kasları kuvvetlendirici özellikte olan sensör tedavisi,
- Kas spazmlarını gidermek için masajlar,
- Davranışsal tedaviler şeklinde sıralanabilir.
Yukarıda sıralanan tedavilerin olumlu sonuç vermemesi durumunda çok sık olmasa da vajinanın giriş kısmına cerrahi müdahale yapılabilir. Bu şekilde bu alanda bulunan rahatsız edici doku çıkartılır. Bunların dışında daha etkili ve kesin bir tedavi yolu henüz bulunmamıştır.
Vulva ağrısının azalması için önerile
- Pamuklu iç çamaşırları tercih edilmeli, hatta uyurken iç çamaşırı çıkarılmalı,
- Dar değil, hafif bol iç çamaşırları tercih edilmeli,
- Vajina ve etrafını temizlemek için kesinlikle sabun, şampuan, jel ya da parfümlü ürünler kullanılmamalı, sadece su kullanılmalı,
- Tampon ve günlük pedler çok fazla ihtiyaç duyulmadıkça kullanılmamalı, kullanılması gerekiyorsa çok sık değiştirilmeli,
- Vajinal kuruluk yaşayan kadınlar cinsel ilişki öncesinde kayganlaştırıcı kullanmalı,
- İdrar yaptıktan sonra vulva su ile önden arkaya doğru yıkanıp nazikçe kurulanmalı,
- Vulvanın çok hassas olduğu ve ağrı hissedilen dönemlerde soğuk jel pedler kullanılmalıdır.
Vulva kanseri

Vulva kanseri, çok nadiren karşılaşılan ve kadın üreme sisteminin dış kısmından (klitoris, vajinal dudaklar ve vajina girişi) köken alan bir kanser türüdür. İnsan siğil virüsü olan HPV, tıpkı serviks kanseri, yani rahim ağzı kanseri riski artırdığı gibi vulva kanserine yakalanma riskini de artırmaktadır. Çok tehlikeli olabilen, ciddi sorunlara sebep olabilen vulva kanseri için kadınların hem bilinçli hem de dikkatli olmaları gerekmektedir. Bu konuda bir şikayet olması durumunda en doğru yaklaşım, jinekolojik kanserlerin kapsamlı tedavisi alanında eğitilmiş olan jinekolojik onkologlara gitmektir. Vulva kanseri yaşayan kadınların; tanısı, cerrahisi, kemoterapisi ve tedaviden sonra hayatın sonuna kadar olan dönemdeki palyatif bakımı jinekolojik onkologlar tarafından kontrol altında tutulmaktadır.
Yukarıda da açıklandığı üzere vulva kanseri, klitoris ve labiayı da içeren vajen girişini çevreleyen derinin kanserlenmesidir. Vulva kanseri erken dönemde teşhis edilir ve uygun tedaviye başlanırsa, tedavi edilebilir bir kanser türüdür. Vulva kanseri ilk olarak ortaya çıktığında birkaç yıl boyunca çok yavaş bir gelişim izler.
Kanser hücreleri tam olarak oluştuktan sonra, doktorlar kanserin nerde oluştuğunu ve ne kadar alana yayıldığını tespit etmeye çalışırlar. Bu kanser hücreleri, yakındaki dokulara saldırabilirler, bazı durumlarda lenf sistemleri veya kan aracılığı ile uzak organlara ulaşıp zarar verebilirler. Bu süreç ise metastaz ya da yayılım olarak adlandırılır. Bu yayılımın gerçekleşmesi durumunda kanser diğer organlarda da gelişmekte, tedavi daha da zorlaşmaktadır. Bu bakımdan tüm kanser türlerinde olduğu gibi vulva kanserinde de ne kadar erken tanı konur ve tedavi edilirse, diğer doku ve organlara da yayılımı da o derecede engellenmiş olacaktır.
Vulva kanseri türleri nelerdir?
- Vulvanın yassı hücreli karsinomu, vulvanın yüzeyini örten hücrelerden başlar ve vulva kanserlerinin yaklaşık % 90’ı bu grupta yer almaktadır.
- Vulvar melanom, kişinin derisine rengini veren hücrelerden başlayan kanser türüdür. Vulva kanserlerinin yaklaşık % 5’i bu grupta görülürken; melanomlar, bazen hızlı ve saldırgan bir şekilde gelişebilir ve diğer organlara hızlıca yayılabilir.
- Adenokarsinom, bezlerden kaynaklanan ve gelişen kanser türüdür.
- Sarkom, bağ dokudan gelişen kanser türüdür.
Vulva kanseri için risk faktörleri nelerdir?

Vulva kanserine neyin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte uzmanların kabul ettikleri bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar;
- İnsan siğil virüsü (HPV) taşıyıcısı olan kadınlara cinsel yolla bulaşarak serviks (rahim ağzı) kanseri ve vulva kanseri riskini artırabilen virüstür. Kadınların pek çoğunda HPV enfeksiyonu kendiliğinden kaybolurken bazılarında uzun süre kalır ve kanser öncüsü lezyonlara neden olabilir.
- Otoimmün sorunu, HIV enfeksiyonu ya da bağışıklık sistemi zayıflığı olan kadınlarda vulva kanserine yakalanma riski daha yüksektir.
- Daha önceden vulva kanseri öncüsü lezyonlar yaşayan kadınların bazılarında vulva kanseri gelişebilir.
- Vulva derisinin kaşınmasına ve incelmesine sebep olabilen liken skleroz gibi vulva deri lezyonları vulva kanserine yol açabilir.
- Servikal kanser öncü lezyonu veya servikal kanseri olan kadınlarda vulva kanserine yakalanma riski daha yüksektir.
- Sigara kullanan kadınlar risk altındadır.
- Yaşı 65 ve üzerinde olan kadınlarda vulva kanseri daha sık görülür.
- Kronik vulvar kaşıntı ve vulvada yanma sorunu olan kadınlar daha yüksek risk altındadır.
Vulva kanseri belirtileri nelerdir?
Vulva kanseri yaşanması durumunda çok sayıda veri ortaya çıkabilir, bu bulguların bir kısmı diğer hastalıklar tarafından oluşturulabildiği gibi çoğunluğu vulva kanserinden kaynaklanmaktadır. Vulva kanserinin erken evrelerinde, yani ilk birkaç yıl içinde vulva kanseri çok belirgin işaretler vermeyebilir. Bu bağlamda her kadının kendini ve vücudunu tanıması, değişikliklere dikkat etmesi önemlidir. Bu şekilde normal olan ve olmayan, sıra dışı olan bir belirti kolayca fark edilebilir ve zamanında doktora başvurulabilir. Vulva kanserinde genellikle;
- Bir türlü geçmeyen ve belirli bir süre devam eden vulvada kaşıntı veya yanma hissi,
- Adet dönemi dışında vajinal kanama,
- Labia derisinin normalden daha soluk ve kırmızı olması,
- Döküntü, siğil veya deride kalınlaşma gibi labia derisinde yüzeysel değişikler,
- Vulva derisi üzerinde hassasiyet veya şişkinlik,
- İdrar yaparken ya da cinsel ilişki sırasındaki kasıklarda ağrı hissi gibi belirtiler vulva kanserine işaret edebilir.
Vulva kanseri şüphesinde hastaya hangi testleri yapılabilir?

Vulva kanseri riski durumunda başvurulan jinekolojik onkolog, öncelikle hastanın tıbbı özgeçmişini gözden geçirecek, pelvik muayeneyi de içeren fiziki muayeneyi yapacaktır. Daha önceden yapılmamış olması durumunda, jinekolojik onkolog büyük bir ihtimalle vulva biopsisi gerçekleştirecektir. Bu işlem ofis şartlarında biopsi alınacak bölgenin uyuşturulması ile yapılabilmektedir.
Vulva kanserinde tedaviye başlamadan önce, kanser yayılımını belirlemede doktor, BT, MRI veya PET gibi tetkikler isteyebilir. Bu testler genellikle hastanın hastaneye yatmasına gerek kalmadan ayakta gerçekleştirilmekte ve test sırasında damar yolu açılmaktadır. Çok sık olmasa da kimi zaman, hastanın ofis ortamında rahat olamaması veya yeterli biospi alınamaması durumunda doktor hastane ortamında anestezi altında muayene seçeneği de sunabilir. Sistoskopi, yani idrar kesesine bakılması, proktoskopi, yani kalın bağırsağa makattan bakılması işlemleri aynı anda gerçekleştirilebilir. Hastanın karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının belirlenmesi, kan sayımının ve bağışıklık sisteminin saptanması için HIV testi amaçlı kan tahlilleri de yapılmaktadır.
Vulva kanseri evreleri nelerdir?
Tüm kanser türlerinde prognozu ve tedaviyi belirlemek için kanserleri sınıflandırmak amaçlı evreleme yapılmaktadır. Hastanın test sonuçları kanserin evrelendirilme aşamasında kullanılmaktadır. Bazı vakalarda kanserin evrelemesi kesin cerrahi tedaviden sonra gerçekleştirilmektedir. Vulva kanserinin evreleri şu şekildedir:
- Evre I: Kanser oluşmuş, ancak vulva veya perinenin ötesine geçmemiştir.
- Evre Ia: Kanser 2 cm veya daha küçüktür ve vulva dokusuna 1 mm’den fazla yayılmamış, lenf nodlarına bulaşmamıştır.
- Evre Ib: Kanser 2 cm’den daha büyük veya vulva dokusuna 1 mm’den fazla yayılmış, ancak lenf nodlarına yayılmamıştır.

- Evre II: Kanser, üretranın alt kısmına, vajinanın alt kısmına veya anüse ulaşmış, ancak lenf nodlarına yayılmamıştır.

- Evre III: Kanser, üretranın alt kısmına, vajinanın alt kısmına veya anüse ulaşmış ve en az bir adet lenf noduna gelmiştir.

- Evre IIIa: Kanser, bir ya da iki lenf noduna ulaşmış, bulunan kanser 5 mm den küçüktür ya da 5 mm’den büyüktür, ancak tek bir lenf nodunu tutmaktadır.
- Evre IIIb: Kanser, 2 veya daha fazla lenf noduna yayılmış, 5 mm veya daha büyük ya da 3 veya daha fazla lenf nodunu tutmuştur, ancak 5 mm’den küçüktür.
- Evre IV: Kanser üretranın üst kısmına, vajinanın üst kısmına veya herhangi bir organa yayılmış durumdadır.
- Evre IVa: Kanser, üst üretranın, üst vajinanın, mesanenin, rektumun epiteline ya da kemik pelviste yerleşmiş veya kanser, komşu lenf nodlarına ulaşmış ve lenf nodlarını hareketsiz hale getirmiştir.

- Evre IVb: Kanser, pelvis lenf nodlarına veya diğer organlara yayılmıştır.

Vulva kanseri nasıl tedavi edilir?
Kanserin içinde bulunduğu evreye bağlı olarak, vulva kanseri; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ya da bunların kombinasyonları ile tedavi edilebilmektedir. Bu hususta çoğunlukla doktor, tanı koyduktan sonraki süreç içinde tedavi şekline karar vermektedir. Doktor, yalnızca cerrahi tedavi gerektiğine karar verirse tedavi ve iyileşme süreci toplamda 6 – 8 hafta kadar sürecektir. Doktor, radyasyon veya kemoterapi uygulamalarının gerektiğine karar verdiyse, bu süreç daha uzun ve zorlu geçecektir. Ancak hastanın bireysel tedavisinin neleri içereceği, ne kadar sürede iyileşeceği ve tedavinin ne kadar süreceği hususlarında doktor, detaylı bir bilgilendirme yapacaktır.
- Vulva kanserinin cerrahi tedavisi
Sadece vulva ile sınırlı olan ve başka bir alana yayılmayan kanserler için doktor yalnızca cerrahi tedaviyi önerebilir. Hastanın kanserinin boyutuna ve yerleşimine bağlı olarak cerrahi işlem basit ya da radikal vulvar eksizyon terimi olarak adlandırılmaktadır. Vulva kanserinin cerrahi tedavisinde sıklıkla hastanın kasık bölgesinde lenf nod örneklemesi de yapılmaktadır. Hastaya sadece basit eksizyon yapılacaksa işlem ofis şartlarında ve ayakta gerçekleştirilir. Radikal eksizyon veya lenf nod çıkartılmasının gerektiği durumlarda ise hastanın birkaç gün hastanede yatması gerekebilir. Eğer hastanın lenf nodları çıkarmış ise, drenaj ile taburcu edilmesi de mümkündür. Çok nadir vakalarda ise cerrah, çok geniş alan çıkartılacak ise plastik cerrahiden konsültasyon da isteyebilir.
- Vulva kanseri tedavisinde radyoterapi
Vulva kanseri tedavisinde radyoterapi, sıklıkla kanserin kasık lenf nodlarına ya da pelvis içine yayıldığı durumlarda uygulanmaktadır. Radyoterapi genellikle cerrahi sonrası uygulansa da bazen üretra ve anüs gibi organ yayılımının olduğu durumlarda tek başına bir tedavi yöntemi olarak da kullanılabilir. Hastaların çoğunun endişelendiği gibi radyoterapi, ağrılı bir işlem değildir ve röntgen cihazı gibi bir makine ile kolayca gerçekleştirilir. Radyoterapinin süresi ortalama 5 – 6 hafta kadar olur ve genellikle hastanın hastanede yatmasına gerek duyulmaz. Çok nadir vakalarda radyoterapi vulva bölgesine doğrudan verilebilir ve bu durumda deride rahatsızlık ortaya çıkabilir.
- Vulva kanseri tedavisinde kemoterapi
Vulva kanseri tedavisinde kemoterapi, sıklıkla cerrahi veya radyoterapi ile yalnız başına tedavi edilemeyen vakalarda kullanılır. Tedavi edilemeyen bu alanlar; lenf nodları, kemikler, akciğer ve karaciğerdir. Bununla birlikte radyoterapi ile birlikte düşük doz kemoterapi verilen tedavi yöntemleri de mevcuttur. Kemoterapide de tıpkı radyoterapide olduğu gibi hastanın hastaneye yatması gerekmez, damar içine verilerek uygulanır.
Tekrarlayan vulva kanseri vakalarında tedavi
Vulva kanseri vakaları uygun şekilde tedavi edildiğinde genellikle tekrarlamaz. Ancak tekrarlayan vulva kanseri zorlu bir duruma işaret eder ve her hastanın en iyi tedaviyi almasının belirlenmesinde farklı etkenler rol oynar. Şöyle ki;
- Tekrarlayan tümörlerin sayısı ve nereye yerleştiği,
- Bir önceki kanser tedavisinin üzerinden geçen süre,
- Önceden uygulanan tedavi çeşidi,
- Tekrarlayan kanser sırasındaki hastanın iyilik hali tekrarlayan vulva kanserinde tedaviyi belirleyici faktörler arasındadır.