Gebelik süresince bebeğin gelişimini etkileyen hem çevresel hem de genetik pek çok faktör bulunmaktadır.
Bebeğin Gelişimini Etkileyen Çevresel Faktörler
Fetal gelişim, gebeliğin 40 haftası içinde bebek doğmadan önceki süreçte gerçekleşir. Bebek, anne karnındayken çevresel faktörler, fetüsün gelişimini etkilemektedir. Gelişen fetüsün hayatı anneye bağlıdır ve bu nedenle annenin doğum öncesi süreçte kendine nasıl baktığı önemlidir.
Zigot yani döllenmiş olan yumurta hücresi, rahim duvarına tutunduğunda plasenta oluşur. Plasenta, fetüse besin ve oksijen sağlar. Annenin sindirdiği her şey plasenta aracılığı ile fetüse ulaşır. Annenin, gebelikte maruz kaldığı zararlı çevresel faktörler, bebek üzerinde hayat boyu süren etkilere neden olabilmektedir.
- Teratojen
Teratojen, büyüyen fetüs üzerinde zararlı etkilere neden olan çevresel bir maddedir. Teratojenlere maruz kalmak doğum kusurları görülme riskini arttırmaktadır. Anne adaylarının gebelik boyunca kaçınmaları gereken alkol, reçeteli ilaçlar, illegal maddeler ve tütün mamulleri gibi şeyler teratojendir.
- Alkol
Alkol, plasentaya geçmekte ve fetüsü etkilemektedir. Annenin ne miktarda alkol tüketmesinin fetüs üzerinde etkili olunduğu bilinmediği için doktorlar genelde anne adaylarının gebelik boyunca alkolden tamamen uzak durmalarını önermektedir.
- Reçeteli ilaçlar ya da illegal maddeler
Hem reçeteli ilaçlar hem de kullanımı illegal olan maddeler gebelikte zararlı olabilmektedir. Kokain ve eroin gibi illegal maddeler bebeğin bu maddelere bağımlı olmasına, erken doğmasına, düşük doğum ağırlığına ve diğer zararlara neden olabilmektedir.
Gebelikte bazı reçeteli ilaçlar da zararlı olabilmektedir. Bu nedenle gebelikte doktorunuzun güvenli olduğunu söylediği ilaçlar dışında ilaç kullanmamanız önemlidir.
- Sigara
Nikotin plasenta ile fetüse ulaştığı için tütün ürünlerinin teratojen olduğu düşünülmektedir. Anne sigara içtiği zaman, bebeğin kanındaki oksijen seviyelerinde azalma olmaktadır. Ayrıca sigara içmek, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, ölü doğum, ani bebek ölümü sendromu gibi durumlara neden olabilmektedir. Anne, gebelikte daha çok sigara içtikçe ya da pasif içici olarak daha çok sigara dumanına maruz kaldıkça sorun yaşanma riski o kadar artmaktadır. Ancak gebeyken sigarayı bırakmak, bu risklerin azalmasını sağlayabilmektedir.
- Diğer teratojenler
Radyasyon, kirlilik ve enfeksiyon hastalıkları gibi diğer teratojenler de bebeğin gelişimini etkileyebilmektedir. Radyasyon, çocukluk dönemi kanseri, duygusal ve davranışsal bozukluklar gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle gebe kadınların röntgenden mutlaka gerekmedikçe kaçınmaları gerekir. Cıva gibi maddelere maruz kalmak da fiziksel sorunlara, konuşmada anormalliğe ve koordinasyonda zorluklara neden olabilmektedir. Virüs ve parazitlerin annede neden olduğu enfeksiyonlar da fetüste beyin hasarına, hatta ölüme neden olabilmektedir.
- Gebelikte Stres ve Depresyon
Annenin gebelikte hissettiği stres, fetal gelişim üzerinde farklı açılardan olumsuz etkilere neden olabilmekte ve hem anneye hem de bebeğe zarar verebilmektedir. Annenin stres altında olması ile fizyolojik değişimler meydana gelmekte ve bu durum gelişen fetüsü etkileyebilmektedir. Ayrıca stres altında olan anne; sigara içmek, madde kullanmak ve alkol tüketmek gibi fetüsü olumsuz olarak etkileyebilecek davranışlara yönelebilir. Gebelik depresyonu, genelde gebe olmanın getirdiği stres ve endişe ile ortaya çıkmaktadır. Planlanmamış gebelik, gebe kalırken yaşanan zorluk, ekonomik ve ailevi sorunlar da gebelik depresyonuna neden olabilen faktörler arasında yer almaktadır.
Gebelikte antidepresan kullanımı, fetüs üzerinde risklere neden olabilmektedir. Gebelikte antidepresan kullanımının zarar verici etikleri olduğu gibi depresyonun kendisi de zarar verici etkileri olabilmektedir. Antidepresan kullanımının ya da depresyonun gebelik üzerindeki etkilerini karşılaştırmak ve ölçmek zor olmaktadır.
Bebeğin Gelişiminde Genlerin Rolü
Gebelikte germinal, embriyonik ve fetal gelişim olmak üzere üç aşama bulunmaktadır. Gebelik, üç trimesterden oluşmaktadır. İlk trimester, embriyonik aşama ile başlarken üçüncü trimester ise doğum ile son bulmaktadır.
Genetik miras
- Kromozomlar
Her insan, her biri kromozomlar içeren hücrelerden meydana gelmektedir. Kromozomlar, bir kişinin göz ve saç rengi, biyolojik cinsiyeti ve kişisel özellikleri gibi şeyleri belirleyen genetik materyallerdir. DNA ise genetik materyalin aktarımından sorumludur. Annenin ve babanın DNA’ları gebe kalındığı an bebeğe geçmektedir.
İnsanlar 23 çift kromozomdan oluşmaktadır. Gelişen zigot, bu kromozomların yarısını anneden yarısını babadan alır. İlk 22 çift kromozom göz ve saç rengi gibi şeyleri belirlemektedir. Son çift ise kişinin biyolojik cinsiyetine karar vermektedir.
- Gen ifadesi ve düzenlenmesi
Gen ifadesi, her organizmada dikkatli bir şekilde düzenlenmekte ve organizmanın farklı koşullara adapte olmasını sağlamaktadır.
Gen düzenlenmesi, hücrelerin farklılaşma sürecini ifade eder. Örneğin, zigot geliştikçe gen düzenlenmesi ile bazı hücreler beyin hücrelerini oluştururken bazıları ciğer hücrelerini oluşturur. Diğer hücreler ise mideyi, bağırsakları ve üreme organlarını oluşturmaktadır.
DNA’nın diziliminde ani bir değişiklik meydana geldiğinde mutasyon oluşur. Bazı mutasyonlar, Down sendromu ve Turner sendromu gibi durumlara yol açabilmektedir.
Doğumdan önce fetüsün annenin beslenme şekli, medde kullanımı ve endişe seviyesinin dışında çevresel faktörlerden etkilenme şansı sınırlıdır. Bu nedenle genetiğin, gebelikte bebek gelişimi sürecindeki rolü önemlidir.
Bebeğin Gelişiminde Etkili Olan Diğer Faktörler
- Annenin beslenmesi
Annenin kanı, plasentaya geçecek olan glikozu sağlayarak fetüsün metabolizmasına enerji sağlar. Ayrıca amino asitler de fetal gelişim için gerekli olan proteinlerin üretilmesine yardımcı olur. Büyüme faktörleri ise annenin kanından fetüsün kanına geçerek fetal dokuları destekler.
Gebe bir kadının yetersiz beslenmesi nedeniyle fetüs, ihtiyacı olan besini alamayabilir, gelişmesi yavaşlayabilir ya da tam olarak gelişmeden doğabilir. Anne kanındaki glikozun yüksek olması ise gestasyonel diyabete, bebeğin çok fazla büyümesine ve doğumda zorluklara neden olabilmektedir.
- Annenin yaşı ve sağlığı
Annenin yaşı da fetüsü etkileyebilmektedir. Annenin yaşı büyüdükçe fetüste sorun olma riski daha fazla olmaktadır.
Ayrıca araştırmalar, annenin sağlığının da gebeliği etkilediğini göstermektedir. Örneğin, annenin obez olması, hipertansiyon ve diğer hastalıklar açısından daha yüksek riske sahip olması, daha düşük doğum ağırlığı ile birtakım metabolik sorunlara neden olabilmektedir.