Günümüzde gebelik yaşının giderek daha ileri yaşlara taşınmasından ve yardımcı üreme tekniklerinin kullanılması nedeniyle, çoğul gebeliklerde artış meydana gelmiştir. İkiz gebeliklerde % 25-50 arası bir oranda artış, üçüz doğumlarda 3-4 kat artış yaşanmıştır. Kadınlarda normalde yumurtlama döneminde tek yumurta salınarak, spermle döllenmesinden fetüs oluşmaktadır. Yumurtlama döneminde iki yumurta salınıp, döllenirse çift yumurta ikizi, tek yumurta döllenerek, zigotun gelişmesinde ikiye ayrılırsa, tek yumurta ikizi olur.
Tek yumurta ikizinin neden olduğu tam olarak bilinmese de, çift yumurta ikizinde annenin yaşı, yardımcı üreme teknikleri, etnik köken ve daha önceki doğumların fazlalığı etkili olur. Bu gebeliklerde tek plasenta olabileceği gibi, iki plasenta da olabilir. Su kesesi de aynı şekilde olabilir. Çoğul gebeliklerde yumurta sayısı, plasenta ve amnios kesesinin iki fetusla paylaşılma şekli, bunun neden olduğu ayrı sorunlara sebep olabilir.
Çoğul gebelik sorunları
Hamilelikte birden fazla bebek sahibi olmak aileleri mutlu ettiği kadar, kaygı uymalarına neden olmaktadır. Çoğul gebeliğin aslında riskli gebelik olduğu anlamına gelmesi, onları bu düşüncelere sevk etmektedir. Bu tür gebeliklerde yaşanan sorunlar anne adayına, fetusa, doğum ve yeni doğan dönemine ait olmaktadır. Bu nedenle çoğul gebeliğin başlangıcından itibaren özenle takip edilmesi gerekir. Bu şekilde ortaya çıkabilecek sorunlar kontrol altına alınabilir.
Bebeklerde gelişen sorunlar
Çoğul gebelik sırasında buna bağlı olarak, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kansızlık ve idrar yolu enfeksiyonları daha fazla görülmektedir. Bebeklerde genellikle kromozomal anomali, tek gen efektleri, izole mal formasyonlar görülebilir. Çift yumurta ikizlerinde bunların görülme olasılığı daha fazladır. Çünkü annenin yaşı ve iki fetüs olması riski arttırır. Tek yumurta ikizlerinde ayrılma ilk 3 günde olduğunda sorunlar, geç bölünmelere göre daha azdır.
4-8 günlerdeki bölünmelerde iki tane kese ve tek plasenta, 9 günden sonraki bölünmelerde ise tek kese ve tek plasenta ikizler olur. Bölünme 14 günden sonra olduğunda, siyam ikizleri denilen yapışık ikizler meydana gelir. Bu nedenle tek yumurta ikizlerinde bölünmeden kaynaklanan bel sakatlıkları, omurga anomalileri, ürolojik mal formasyonlar, nefes ve yemek borusu anomalisi gelişebilir. Bunlar oldukça ağır şekilde olabilir. Yaşamla bağdaşmayacak şekilde bebekleri etkisi altına alabilir.
Yardımcı üreme teknikleri ile meydana gelen çoğul gebeliklerde ise, anne adaylarının kaygılanmasına gerek yoktur. Çünkü bu çoğul gebeliklerde bebeklerde anomali artışıyla ilgili kesin veri bulunmamaktadır. Tek plasenta olan ikizlerde, plasentadaki damarsal ilişki yüzünden bebekler arası kan geçişi olmaktadır. Bu durumda kan alan bebek irileşirken, veren bebek daha zayıf kalmaktadır. Bu durum kalp yetersizliği gelişmesine neden olabilir. Bebeklerin tek kese içinde olması da, göbek kordonlarının birbirine karışması, dolaşımın engellenmesi gibi problemlere neden olabilir.
Çoğul gebelikler erken doğuma neden olur mu?
Bu gebeliklerde doğum çoğunlukla beklenenden daha önce meydana gelir. Doğumun oluş şekli ise, gebeliğin son döneminde bebeklerin anne karnında olan pozisyonuna göre değerlendirilir. Doğumda ikinci doğan bebek, ilk bebeğe göre doğum komplikasyonlarına daha yatkındır. Bu bebeklerde kordon sıkışması, perinatal depresyon, uzun anestezi, asfiksi gibi sorunlar olabilir.
Çoğul gebeliğin bebeğin gelişimindeki etkisi nedir?
Çoğul gebelik döneminden sonra, doğumun gerçekleşmesiyle birlikte yeni doğan döneminde bebeklerin ve annenin zor bir dönemi söz konusudur. Yeni doğan dönemindeki sorunlar anne karnında başlamış olan büyüme geriliği ile erken doğumun yarattığı sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bebekler 28-29 haftaya kadar tek gebelik gibi gelişim gösterirken, bundan sonraki dönemde büyüme hızları yavaşlar.
Anne karnına tek bebeğin sıkıştığı alana, 2-3 fetüs birden sıkışmaya başlar. Bu bebeklerdeki büyümenin yavaşlamasının ana sebebidir. Bebeklerden birinin ağırlığında önemli bir farklılık varsa, bu bebeğin risk altında olduğunu gösterir. Bu durumda erken doğum ya da ölüm riski daha yüksek olur. İkiz bebeklerde doğum 36-37 haftalarda, üçüzlerde ise 32 haftada gerçekleşebilir.
Çoğul gebeliklerde erken doğum riski fazla olduğundan, bunun ne kadar erken olması riskleri arttıran bir etkendir. Bebeklerdeki akciğer sorunları, sindirim sistemi, santral sinir sistemi ve göz sorunları erken doğmasına göre artar. Uzun dönemde ise beyin felci ve bazı nörolojik sorunlar gelişebilir. Beyin felci riski çoğul gebeliklerde % 7-8 arasında etkili olur. Bebeklerin arasındaki kan geçişi, bebeklerin birinin ölümünün diğerine zarar vermesi, bebeklerde bazı nörolojik sorunlara neden olabilir.
Çoğul gebelik sırasında hastaneden yatış süresi tekil gebeliklere oranla 3-4 kat fazladır. Bu dönemde yapılan toplam harcamalarda 5-10 kat fazla olur. Annenin bebeklerini emzirmeye başlaması, bakımında yaşanan güçlükler, bebeklerin sağlığının kontrol altına alınması gibi etkenler dikkate alındığında, çoğul gebeliğin sorunlarının doğumdan sonrada oldukça fazla olduğu görülebilir. Bu nedenle anneler bunların hepsine hazırlıklı olmalıdır. Gerektiği takdirde destek almaları tavsiye edilir.
Çoğul gebeliklerden kaynaklanan sorunlardan korunmak için neler yapılabilir?
- Yardımcı üreme yöntemleri ile gebelik elde ediliyorsa, ikiden fazla embriyo transferi yapılmamalı
- Bu durumda ikiden fazla gebelik elde edildiyse, bunun sonlandırılması gerekir
- Çoğul gebeliğin takibi, tek gebelikten daha sık ve özenli yapılmalıdır.
- Hamileliğin 24 haftasından sonra yeni doğan yoğun bakım servisi olan merkezlere yakın olmak ve doğumu bu özellikteki bir hastanede gerçekleştirmek
Çoğul gebeliklerde doğum öncesi eğitim programına katılmak
Bu gebeliklerde ailelerde hem heyecan, hem de kaygı hâkimdir. Bu hamlelikle ilgili duygu ve tepkiler, fiziksel değişimler, doğum korkusu, gebelik komplikasyonları ya da hastanede yatmayı gerektiren sorunlara neden olur. Bebeklerle alakalı kaygı verici duygularda gelişir. Bebeklerin erken doğması, sağlıkları, bakımı gibi kaygılar, çevreden ve aileden yeteri kadar destek alamama, gelir kaybı yaşanması, varsa diğer çocukların buna uyumu gibi sıkıntılarla baş edebilmek çok kolay değildir.
Bu duyguların hepsi, gerçekte çoğul gebeliklerde gelişen normal tepkiler ve duygulardır. Bu gebeliklerde gösterilen duygusal tepkiler ise, kişilerin yapılarından kaynaklanmaktadır. Bunlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Çiftlerin her biri bebeklerini beklediği dönemde yaşadığı duyguları ve sıkıntıları kendilerince yöntemlerle çözmeye çalışırlar.
Anne ve babanın yaşadığı sıkıntıların kaynakları arasında, erken doğum riskinin olması, bebeklerin gelişimi nedeniyle duydukları sıkıntı ve endişe, doğumdan sonra onların bakımlarıyla ilgili tereddütler yer alır. Hissettikleri bu endişeler duygu değişimlerine, yorgunluğa, hoşnutsuzluğa dönüşür. Dinlenme ihtiyacı duyarlar, maddi kaygıları artar, işlerinde yeterince performans gösteremezler ve sıkıntıları artış gösterir.
Ani şekilde hastaneye yatma gibi durumların gelişmesi, annenin sağlığı, bebeklerin gelişimiyle ilgili kaygılar, bu konudaki bilgi eksiklikleri duyulan endişelerin artmasına neden olur. Çoğul gebeliklerde anne ve baba, doğum öncesinde ve sonrasında depresyonu birlikte yaşar. Bu nedenle çoğul gebelikleri olan çiftlerin, doğum öncesinde eğitim programına katılarak, yeteri kadar bilgi sahibi olmaları tavsiye edilir. Bu sayede yaşanan zorluklarla daha iyi mücadele edilir.
Çoğul gebeliklerde anneler nasıl hareket etmelidir?
- Anneler bu süreçte doktor kontrollerini ihmal etmemelidir. Tekil gebeliklere göre daha sık doktora gidilmelidir. Bu sadece hamilelik döneminde değil, doğumdan sonrada yapılmalıdır.
- Gebeliği sırasında doktorunun önerdiği gibi, cinsel yaşamına dikkat etmeli, beslenmesi ve dinlenmesi için uyması gereken kurallara uymalıdır. Özellikle beslenmede demir, kalsiyum, protein ve omega 3 yağ asitlerini alması gerektiği miktarlarda almalıdır. Anneler tek hamileliklere göre daha fazla oranda besin maddesine ihtiyaç duyarlar. Ancak beslenme sırasında fazla kilo almamaya dikkat etmeleri gerekir. Bunu doktoruna danışarak, kendilerine yetecek kaloride beslenmeleri uygundur. Yiyeceklerinde fazla yağlı gıdalara yer vermemelidirler.
- Çoğul gebelik ya da riskli gebelik, her açıdan olduğu gibi, anneler iş yaşamında da daha farklı ayrıcalıklara sahiptir. Çalışıyorlarsa, daha erken dönemde izne ayrılabilirler.
- Çoğul gebeliği olan anne adayları, bu dönemde ağır egzersizler yapmamalı, ağır işlerden kaçınmalıdır. Bunun yerine düzenli yürüyüşler kendilerine daha faydalı olacaktır.
- Zararlı olabilecek kafeinli içeceklerden uzak kalmaları gerekir. Bunlar çay, kahve, kola gibi içeceklerdir. Ayrıca alkol ve sigara kullanmamaları gerekir. Bu normal gebeliklerde de geçerlidir.
- Seyahat etmesi gereken hamileler bunu doktoruna danışmadan yapmamalıdır. Özellikle uzun sürecek araba, uçak ve deniz yolculuklarına doktordan izin almadan çıkmamaları gerekir.
- Erken doğum olasılığı çoğul gebeliklerde daha fazla olduğundan, her zaman buna hazırlıklı olmaları gerekir. Bunun için eşyalarını hazır tutmalı ve kendini doğum için hazırlamalıdır.
- Anneler doğum sonrası kendilerini daha iyi hissetmek için, aile büyüklerinin desteğini almalıdır. Bu destekte eşin önemi ayrıdır. Anne psikolojik olarak iyi hissettiğinde, bebeklerin bakımında zorluk yaşamayacaktır.
Meraba ben nuray. Gaziantepte oturuyorum. 29 yasindayim. Tup bebek dusunuyoruz. Cogul gebelik olmasini da istiyorum. Birden fazla emriyo yerlestirmek mumkun mu acaba?