Diyelim ki ebeveyn olmaya karar verdiniz. Ancak hamile kalmaya çalışmadan önce bir ay ya da daha fazla bir zaman beklemeyi unutmayın. Sağlıklı bir hamilelik ve sağlıklı bir bebek için hamile kalmaya çalışmadan önceki süreçte yapmanız gereken bazı önemli şeyler bulunmaktadır.
Hamilelik öncesi doktor muayenesine gidin
Hamile kalmadan önce ister kadın doğum uzmanınıza ister aile hekiminize danışarak sağlık kontrolünden geçmek isteyebilirsiniz. Doktorunuz, sizin ve ailenizin sağlık geçmişini, şu anki sağlık durumunuzu ve almakta olduğunuz ilaçlar veya takviyeler varsa bunları gözden geçirmek isteyecektir. Bazı ilaçların ve takviyelerin kullanımı, gebelik sırasında sakıncalı olabileceği gibi bazılarının da hamile kalmaya çalışmadan önce başka ilaçlarla değiştirilmeleri gerekir, çünkü bu ilaçlar vücut yağlarınızda depolanır ve orada kalabilir.
Doktorunuz beslenme düzeniniz, egzersiz rutininiz ve sağlıksız alışkanlıklarınız (sigara, alkol ve madde kullanımı gibi) hakkında konuşacak, multivitamin önerecek, aşılarınızın güncel olup olmadığını kontrol edecek, suçiçeği ve kızamıkçık gibi hastalıklar bakımından sizi test edecek ve sorularınız varsa onları yanıtlayacaktır. Bunlara ek olarak astım, diyabet ya da yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarınız varsa hamile kalmadan önce bunların kontrol altına alınabilmesi için uzman bir doktor ile görüşmeniz gerekebilir.
Ayrıca son kontrolünüz üzerinden en az bir yıl geçtiyse pelvik muayene ve Pap smear yaptırmanız ve riskiniz bulunuyorsa cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından da test edilmeniz gerekebilir.
Genetik taşıyıcılık testi yaptırmayı düşünün
Doktorunuz, sizin ya da eşinizin kistik fibriozis, orak hücreli anemi ve diğer ciddi kalıtımsal hastalıklar yönünden taşıyıcı olup olmadığınızı görmek amacıyla genetik taşıyıcılık testi yaptırmanızı önerebilir. Hem sizin hem de partnerinizin taşıyıcı olması durumunda çocuğunuzun bu hastalığa sahip olma ihtimali yüzde 25 olmaktadır.
Genetik danışmanınız, size sağlık sorunları hakkında daha fazla şey söyleyecek ve üreme seçeneklerinizin neler olduğu konusunda size yardımcı olacaktır. Sağlıklı bir bebeğiniz olacağından emin olmak için yapmanız gereken şey her ikinizden de tükürük ya da kan örneği almak olacaktır.
Folik asit alın (A vitaminini kontrollü alın)
Folik asit almak çok önemlidir. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre hamile kalmadan en azından bir ay önceden başlayarak ve ilk trimester boyunca devam ederek günlük 400 mcg folik asit almanız, bebeğinizin spina bifida gibi nöral tüp defektleri yaşama ihtimalini yüzde 50 ila yüzde 70 arasında azaltacaktır. Folik asit almak, diğer doğum kusurlarını önleme konusunda da aynı şekilde yardımcı olabilecektir.
Folik asidi eczaneden alabilir ya da prenatal veya normal multivitaminler alarak da kullanabilirsiniz. Multivitamin alacaksanız etiketini kontrol ederek ihtiyacınız olan 400 mcg folik asidi bulundurduğundan emin olmalısınız.
Bununla birlikte multivitaminde, beta-karoten formunda olmadıktan sonra günlük 770 mcg RAE (2.565 IU) A vitamininden fazlası olmadığından emin olun. A vitamininin çeşitli formlarını çok fazla almak, doğum kusurlarına neden olabilmektedir.
Ne alacağınızdan emin değilseniz doktorunuzdan takviye önerisi isteyebilirsiniz.
İçki, sigara ve madde kullanımını bırakın ve gerekiyorsa yardım alın
Sigara içiyor ya da madde kullanıyorsanız bırakmanız gerekiyor. Yapılan çok sayıda araştırma sigara içmenin düşüğe, erken doğuma ve bebeklerin düşük kiloda olmasına neden olduğunu göstermektedir. Hatta bazı maddelerin fark edilebilen etkileri geçmiş olsa da sisteminizde kaldıkları bilinmektedir.
Bununla birlikte araştırmalar, tütün kullanımının doğurganlığınızı etkileyebileceğini ve eşinizin sperm sayısını düşürebileceğini göstermektedir. Hatta araştırmalara göre pasif içicilik dahi hamile kalma yeteneğinizi etkileyebilmektedir.
Makul miktarda alkol tüketmenin (kadınlar için günde bir kadeh), hamile kalmaya çalışan kadınlar için zararlı olmadığı düşünülse de bu dönemde aşırı miktarlarda alkol almaktan kaçınmalısınız. Uzmanlar, hamile kaldığınızda ise alkolü tamamen bırakmanızı tavsiye etmektedir, çünkü çok az miktarda alkolün bile gelişmekte olan bebek üzerindeki olası zararlı etkileri tam olarak bilinmemektedir.
Zararlı alışkanlıklardan kurtulmak zor olabilmektedir. Bu konuda doktorunuzla konuşmaktan çekinmeyin. Doktorunuz, sigarayı bırakmanız için bazı şeyler önerebilir ya da madde kullanımını bırakmanız için bazı programlar tavsiye edebilir. Bununla birlikte yaşadığınız yerde danışman ve grup programları gibi yardımcı olacak şeyler bulabilirsiniz.
Buzdolabınızı sağlıklı yiyecekler ile doldurun
Henüz iki kişilik yemiyor olsanız bile besin açısından zengin yiyecekler seçerek sağlıklı bir hamilelik için vücudunuzun besin biriktirmesini sağlamalısınız.
Her gün en az iki kase meyve ve 2.5 kase sebze yemeli ve süt, kalsiyum eklenmiş portakal suyu ve yoğurt gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalarla tam tahıllar tüketmelisiniz. Fasulye, kuruyemiş, tohum, soya ürünleri, tavuk ve kırmızı et gibi çeşitli protein kaynaklarını da tüketmelisiniz.
Kahve tüketimine dikkat edin
Hamilelik süresince ne miktarda kafeinin güvenli olduğu bilinmese de uzmanlar, hamile ve hamile kalmaya çalışan kadınların çok miktarda kafein almaktan kaçınmasını önermektedir. Bazı araştırmalar, çok fazla kafein tüketmenin düşük riski ile ilişkili olabileceğini göstermektedir.
Hamile kadınların günlük kafein alımları en fazla 200 mg, yani kahvenin türüne göre bir fincan olmaktadır. Hamile kalmaya çalışırken de hedefinizin bu şekilde olması faydalı olacaktır.
Sağlıklı kilonuzda olun
Sağlıklı kilonuzda olduğunuz zaman hamile kalmanız daha kolay olabilir. Vücut Kitle Endeksinin düşük ya da yüksek olması, bazı kadınlarda hamile kalmayı zorlaştırabilmektedir.
Sağlıklı kilonuzda olmanız, hamileliğiniz için iyi bir başlangıç yapmanıza da yardımcı olabilir. Vücut Kitle Endeksi yüksek olan kadınlarda hamilelik ya da doğum komplikasyonları daha çok görülürken Vücut Kitle Endeksi düşük olan kadınlar ise yeteri kadar kilo alamazlarsa bebekleri daha düşük kiloda doğabilir. Kilo hedefinize ulaşmaya yönelik olarak en iyi yolu öğrenmek için doktorunuzla konuşun.
Yediğiniz balıklara dikkat edin
Balık yemeyi çok seviyorsanız ne yediğinize dikkat edin. Balıklar, omega-3 asitleri (bebeğinizin beyin ve göz gelişimi için çok önemlidir), protein, D vitamini ve diğer besinler bakımından zengin oldukları gibi aynı zamanda cıva gibi zararlı bir elementi de bulundurabilmektedirler.
Çoğu uzman, hamile kadınların bazı balıkları tüketmesi konusunda hemfikir olsa da yüksek miktarda cıva barındıran balıklardan kaçınmanız ve genel olarak balık tüketiminizi sınırlamanız önemlidir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), hamile kadınların köpekbalığı, kılıçbalığı, kral uskumru gibi balıklar tüketmemelerini ve haftalık 170 gr ya da bir konserve ton balığından fazlasını yememeleri gerektiğini önermektedir. Ayrıca kirleticilerin olmadığından emin değilseniz kendi bölgenizde yakaladığınız balıkları tüketmekten kaçınmanız da iyi olacaktır.
FDA ve ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), kadınların haftada 350 grama kadar cıva bakımından düşük olan balıkları tüketmesini önermektedir. Ringa balığı, çiftlikte yetiştirilen gökkuşağı alabalığı, somon ve sardalye bu konuda iyi seçimler olabilir.
Egzersiz programı hazırlayın ve onu takip edin
Bir egzersiz programı hazırlayın ve buna sadık kalın; bu sayede hamilelik için uygun olan sağlıklı bir vücuda kavuşursunuz. Sağlıklı bir egzersiz programı haftanın çoğu gününde yürüme ya da bisiklet sürme ve ağırlık egzersizi gibi ölçülü egzersizleri 30 dakika ya da daha fazla süreyle yapmayı içermelidir.
Esnekliğinizi arttırmak adına esneme egzersizleri ya da yoga deneyebilir ve kapsamlı bir egzersiz programına sahip olabilirsiniz. Hamile kaldığınızda da egzersizlere devam etmeniz iyidir, hatta tavsiye edilen bir durumdur (tabi ki hamilelik komplikasyonları yaşamıyor ya da egzersiz yapmamanız söylenmediği sürece bu geçerlidir).
Son zamanlarda egzersiz yapmak önceliğiniz değilse egzersiz rutininizi kendinizi zorlamadan oluşturmalısınız. Günde 10 ya da 20 dakika yürümek gibi sakin bir şeylerle başlayın. Asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmak ya da arabanızı işyerinizden birkaç sokak öteye park etmek gibi aktiviteleri de günlük rutininize ekleyebilirsiniz.
Hamilelik öncesi diş kontrolü yaptırın
Hamile kalmaya hazırlanıyorsanız ağız sağlığınızı da ihmal etmemeniz gerekir. Hamilelik boyunca yaşanan hormonal değişimler, diş eti hastalıkları bakımından daha hassas hale gelmenize neden olabilir. Progesteron ve östrojen hormonlarının daha yüksek seviyelerde olması, diş etlerinin plaklarda yer alan bakterilere farklı tepki vermesine neden olabilir; bu ise şiş, kırmızı ve diş eti kullandığınızda ya da dişinizi fırçaladığınızda kanayan hassas diş etlerine yol açabilir.
Ancak neyse ki hamile kalmadan önce dişçinizi ziyaret ederek hamilelik boyunca yaşayabileceğiniz diş eti komplikasyonlarını azaltabilirsiniz. Kontrol için dişçinizi ziyaret edin ve son altı ayda dişlerinizi temizletmediyseniz dişlerinizi temizlettiğinizden emin olun.
Parasal konuları düşünün
Çocuğunuzun hayatı boyunca çeşitli konular için para harcayacaksınız. Yakın gelecek için konuşacak olursak da normal doğum, sezaryen ve hatta gerekirse yenidoğan yoğun bakım ünitesi için büyük miktarlar harcamanız gerekebilir.
Sağlık sigortanızın hangi hastaneleri ve işlemleri kapsadığını araştırın. Aklınızda belli bir doktor varsa hamilelik boyunca ve doğumda doktor ziyaretlerinizin ne kadar tutacağını hesaplayın. Bunlarla birlikte sigortanızın kapsadığı testleri ve prosedürleri öğrenin. Bu sayede bebeğiniz dünyaya gelmeden önce şaşırtıcı faturalarla karşılaşmaktan kaçınabilirsiniz.
Ruh sağlığınızı düşünün
Depresyon yaşayan kadınların, depresyon yaşamayan kadınlara göre doğurganlıkla alakalı daha çok sorun yaşama ihtimalleri vardır. Klinik olarak depresyonda olan birini düşünürsek bu kişi, kendine bakmakta bile zorlandığı için bebeğine bakamaz. Evrimsel açıdan düşünürsek ise depresyonda olduğunuzda hamile kalmanız zorlaşır.
Bu nedenle özellikle de kişisel ya da ailevi geçmişinde depresyon olan kişilerin hamile kalmadan önce ruh sağlığı konusunda kontrolden geçmeleri faydalı olacaktır. İlgi kaybı ve önceden zevk alınan şeylerden zevk almama, iştahta ya da uyku örüntülerinde değişiklikler, enerji kaybı, umutsuzluk ya da değersizlik hissi gibi depresyon belirtileri fark ediyorsanız danışmak için bir terapist ya da psikiyatristle görüşmeniz yararlı olacaktır.
Depresyonda en etkili olan tedaviler psikoterapi ve ilaç tedavisi olmakla beraber bazı hastalarda her iki tedavi uygulanabilmektedir. Psikiyatristiniz, hamile kalmaya çalışırken ya da hamilelik süresince kullanabileceğiniz ilaçlar bulma konusunda size yardımcı olacaktır. Bunların yanı sıra yoga ve meditasyon gibi stres yönetimi teknikleri de hamile kalmaya çalışan depresif kişilere önerilmektedir.
Enfeksiyonlardan kaçının
Hamile kalmaya çalışırken enfeksiyon yaşamamak, özellikle de gelecekteki bebeğiniz için zararlı olabilecek enfeksiyonlardan kaçınmak önemlidir.
Bunun için pastörize edilmemiş yumuşak peynirler ve diğer süt ürünleri, soğuk şarküteri etler, çiğ ve az pişmiş balık ya da tavuk eti gibi bazı gıdalardan kaçınmalısınız. Bu gıdalar listeriozis isimli, düşüğe ve ölü doğuma neden olabilecek besin kaynaklı hastalıklara neden olan tehlikeli bakterileri barındırabilmektedir. Ayrıca E.coli ve salmonella barındırabilecekleri için pastörize edilmemiş meyve sularından da kaçınmalısınız.
Yemek hazırlarken sık sık ellerinizi yıkamalı ve yiyeceklerin bozulmasını önlemek için buzdolabınızın 2 ila 4 Santigrat derece olduğundan, dondurucunuzun ise -18 Santigrat derecede olduğundan emin olmalısınız.
Bahçede bir iş yapacaksanız eldiven giymeli ve bebeğinizin gelişimi için tehlikeli olabilen bir enfeksiyon olan toksoplazmozis ile temas etmemek için kendinizin kumunu başka birinin temizlemesini istemelisiniz.
Son olarak da hamile olduğunuzda gripten kaçınmak için grip aşısı olmanız faydalıdır. Grip olmak, hamilelikte zatürre ve erken doğum gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Çevresel riskleri azaltın
Çevresel tehlikeleri tamamen ortadan kaldırmanız mümkün olmasa da bunların elinizden geldiği kadarını hayatınızdan çıkarmalısınız. Örneğin, bazı işlerde çalışmak siz ve doğmamış bebeğiniz için zararlı olabilir. Rutin olarak kimyasallara ya da radyasyona maruz kalıyorsanız hamile kalmaya çalışmadan önce bazı değişiklikler yapmak isteyebilirsiniz.
Ayrıca gelişmekte olan bebek için zararlı olabilecek bazı temizlik ürünlerinden, pestisitlerden, çözücülerden uzak durmalı ve eski borulardan gelen suları içmemelisiniz. Günlük rutininiz hakkında doktorunuzla konuşarak evinizdeki veya iş yerinizdeki tehlikelerden kaçınmanın ya da onları azaltmanın yollarını bulabilirsiniz.
Kararınızı gözden geçirin
Çocuk sahibi olmak, ömür boyu süren bir sorumluluktur. Hamile kalmaya çalışmadan önce bu sorumluluğu almak için hazır olup olmadığınızı düşünün. Bunun için şu sorulara cevap arayabilirsiniz:
- Çocuk bakımına dair sorumlulukları nasıl üsteleneceğinizi ve iş ile aile arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağınızı düşündünüz mü?
- Özel ihtiyaçları olan bir çocuğunuz olursa onun ebeveyni olmak için hazır mısınız?
- Eşiniz varsa, her ikinizde ebeveyn olmak için kendinize eşit bir şekilde adıyor musunuz?
- Eşinizin ve sizin dinleriniz açısından farklılıklarınız varsa bunun, çocuğunuzu yetiştirmenizde nasıl bir etkisi olabileceğini düşündünüz mü?
Yumurtlama döneminizi hesaplayın
Bazı kadınlar, hamile kalmaya karar verdikleri zaman kullandıkları doğum kontrol yöntemini bırakırlar ve gerisini zamana bırakırlar. Kimileri ise adet dönemlerini takip ederek ve ay içerisindeki en doğurgan günlerini belirlemek için belirtilerini not alarak daha matematiksel bir yaklaşım sergiler.
En doğurgan olduğunuz günleri hesaplamak için yumurtlama hesaplayan uygulamaları kullanarak ne zaman yumurtlayacağınızı ortalama olarak öğrenebilirsiniz. Ancak daha emin olmak için bazal vücut sıcaklığınızı not alabilir ve servikal mukustaki değişiklikleri gözlemleyebilirsiniz. Birkaç ay boyunca belirtilerinizi takip ederseniz, her döngüde ne zaman yumurtladığınızı tahmin edebilirsiniz.
Ovulasyon testleri de idrardaki hormonları ya da tükürük veya ciltteki klorid değişikliklerini kontrol ederek ne zaman yumurtlayacağınızı tahmin etmenize yardımcı olur.
Doğum kontrol yöntemlerini bırakın
Artık hazırsanız doğum kontrol yöntemlerine veda edebilirsiniz. Prezervatif ya da diyafram gibi doğum kontrol yöntemlerini bırakmak çok kolay olsa da hormonlu doğum kontrol yöntemleri kullanıyorsanız bu durum, biraz daha plan yapılmasını gerektirebilir.
Kullandığınız doğum kontrol haplarının, bandının ya da halkanın etkilerini tersine çevirmek için onları kullanmayı bırakmanız yeterlidir. Hatta bunları bırakmak için aylık döngünüzün sonlanmasını beklemeniz de gerekmez. Doğum kontrol yöntemlerini bıraktıktan sonra birkaç gün içinde adet görmeye başlamanız muhtemeldir.
Pek çok kadında doğurganlık, doğum kontrol yöntemlerini kullanmayı bıraktıkları zaman geri dönse de kimilerinde ise yumurtlamanın tekrar başlaması birkaç ay sürebilir. Yumurtlamanın tekrar başladığını, düzenli olarak adet görmeye başladığınızda anlayabilirsiniz.
Bazı uzmanlar, kadın tekrar normal bir şekilde adet görmeye başlayana kadar bariyer bir doğum kontrol yöntemi kullanılmasını önermektedir. Çünkü bu şekilde doğumun ne zaman olacağı daha kesin bir şekilde bilinebilir. Ancak yine de hamile kalmayı hemen denemek istiyorsanız bunu yapmanızda bir sakınca yoktur. Ayrıca adet döngüleriniz düzene girmeden önce hamile kalırsanız endişelenmeyin; ne zaman hamile kaldığınızı tahmin etmek için yakın zamanda ultrasonografi yaptırabilirsiniz.
Doğum kontrol iğnesi kullanıyorsanız adet dönemleriniz yakın zamanda normale dönse de yumurtlamaya başlamanız, son iğneyi olmanızın üstünden bir geçene kadar sürebilir. Ayrıca spiraller de dahil olmak üzere diğer doğum kontrol yöntemleri hakkında öğrenmeniz gereken daha fazla şey bulunuyorsa doktorunuza danışmanız faydalı olacaktır.