Vajinal Doğumu Seçmek
Her doğum her anne ve bebek için özeldir. Buna ek olarak, kadınlar her bir doğumlarında tamamen farklı deneyimler yaşayabilirler. Doğum yapmak hayatınızın geri kalanı boyunca etkileri olacak yaşam değiştiren bir deneyim olabilir.
Elbette bunun olabildiğince pozitif bir deneyim olmasını isteyecek ve ne beklemeniz gerektiğini öğrenmek isteyeceksiniz. Aşağıda bebeğinizi doğururken olacak şeylere değindik.
Doğum planı yapmalı mı?
Hamileliğinizin sonlarına yaklaşırken, bir doğum planı yazmak isteyebilirsiniz. Sizin için önemli olan şeyleri dikkatle değerlendirin. Temel hedef sağlıklı bir anne ve bebek.
Doğum planı ideal doğum planını çizer ve mevcut duruma göre değiştirilmesi gerekir.
Partnerinizle konuşun ve kimlerin doğuma katılmasını istediğinize karar verin. Bazı çiftler bunun özel bir zaman olduğunu düşünürler ve kimseyi istemezler.
Doğum planında doğumda ağrı kesiciler, doğum pozisyonları ve daha fazlası da yer alabilir.
Doğumun ilk aşamaları
Amniyon kesesi
Amniyon kesesi bebeğin çevresindeki sıvı dolu kesedir. Bu kese neredeyse daima bebek doğmadan önce yırtılır ama bazı vakalarda doğuma kadar sağlam kalabilir. Yırtıldığı zaman genelde su gelmesi olarak tanımlanır.
Çoğu vakada su doğuma girmeden önce veya doğumun başlarında gelecektir. Pek çok kadın bunu bir su akıntısı olarak yaşar.
Şeffaf ve kokusuz olmalıdır. Eğer sarı, yeşil veya kahverengi renkteyse, hemen doktorunuza ulaşın.
Sancılar
Sancılar rahmin sıkışıp gevşemesidirler. Bu hareketler bebeğin rahim ağzından itilmesine yardımcı olacaklardır. Sancılar ağır kramplar veya belde başlayıp öne gelen baskılar olarak hissettirebilirler.
Sancılar doğumun güvenilir işaretleri değildirler. İkinci trimesterde başlamış olabilecek Braxton-Hicks sancılarını daha önce yaşamış olabilirsiniz.
Genel kural, en az bir dakika süren sancılar olmaya başladığında ve bunlar beş dakika aralığa sahip olduklarında ve bu durum bir saat kadar sürdüğünde, gerçekten doğumun başladığıdır.
Rahim ağzının genişlemesi
Rahim ağzı, rahmin vajinaya açılan en alt kısmıdır. Rahim ağzı boyu 3-4 cm olan tüp şeklinde bir yapıdır ve rahim boşluğunu vajinaya bağlar.
Doğum sırasında rahim ağzının görevi hamileliği sürdürmekten bebeğin doğumuna doğru değişir.
Hamileliğin sonlarında oluşan bu temel değişim sonucunda rahim ağzı dokusu yumuşar ve incelir, bu da onu hazırlamaya yardımcı olur. Rahim ağzı 3 cm ve daha fazla açıldığında doğumun geldiği belirtilir.
Doğum
Zaman içerisinde rahim ağzı kanalı rahim ağzı 10 cm çapa sahip olana kadar açılmalı ve böylece bebeğin doğum kanalından geçişine izin vermeli.
Bebek vajinaya girerken, cildiniz ve kaslar esnerler. Vajina ve rektum arasındaki perine bölgesi ve dudaklar bir süre sonra maksimum esneme noktasına ulaşırlar. Bu noktada cildinizde yanma hissi oluşabilir.
Bazı doğum eğitmenleri buna ateş halkası diyorlar çünkü bebeğin başının çevresindeki dokular esnemeden dolayı yanma hissine sahip oluyorlar. Bu noktada doktorunuz kesik atmayı uygun bulabilir.
Kesiği hissetmeniz veya hissetmemeniz mümkün olabilir çünkü esnemeden dolayı cilt ve kaslarınızda his kaybı olabilir.
Doğum
Bebeğin başı çıkarken, büyük bir baskı hafiflemesi olur ama muhtemelen hala biraz rahatsızlık hissedersiniz.
Doktorunuz bebeğin ağzı ve burnundan amniyon sıvısı ve mukus çekilirken anlık olarak ıkınmayı bırakmanızı isteyebilir. Bebek ağlayıp nefes almadan önce bunu yapmanız önemli.
Doktor genelde bebeğin başını bedeniyle hizalı olacak şekilde biraz döndürür. Sonrasında tekrar ıkınmanız ve omuzları dışarı çıkartmanız beklenir.
İlk önce üst omuz, sonrasında alt omuz çıkar.
Son bir ıkınma ile bebeği doğurursunuz.
Plasentanın çıkışı
Bebeği dokuz ay boyunca besleyen ve koruyan plasenta ve amniyon kesesi doğumdan sonra hala rahimdedir. Bunların çıkarılması gerekir ve bu bazen hemen olur, bazen de yarım saat bir saat kadar sürebilir. Doktorunuz rahmi sıkılaştırmak ve plasentayı gevşetmek için karın bölgenize masaj yapabilir.
Rahim artık büyük bir greyfurt boyutlarındadır. Plasentayı çıkartmak için ıkınmanız gerekebilir. Plasenta atılırken biraz baskı hissedebilirsiniz ancak bu bebek doğarken oluşan kadar olmaz.
Doktorunuz tamamen çıktığını görmek için plasentayı inceleyebilir. Nadiren de olsa bir kısmı içeride kalabilir ve rahim duvarına yapışmış olabilir.
Bu olursa, doktor rahme ulaşarak artık kalan parçaları çıkartabilir ve böylece parçalanmış plasentadan kaynaklanan ağır kanamalar önlenirler. Plasentayı görmek isterseniz söyleyin. Genelde göstermekten mutlu olurlar.
Doğum sırasında ağrılar ve diğer hisler
Tamamen doğal doğum seçtiyseniz
Eğer tamamen doğal bir doğum kararı verdiyseniz, yanı ağrı kesiciler yoksa, her şeyi hissedeceksiniz. En çok hissedeceğiniz şeyler ağrı ve basınç. Ikınmaya başladığınızda basıncın birazı hafifleyecek.
Bebek doğum kanalına inerken, sadece sancılarda baskı hissetmek yerine devamlı ve artan şekilde baskı hissedeceksiniz. Bebek aşağı inerken değdiği sinirlerden dolayı tuvalette ıkınmak gibi bir hisse sahip olacaksınız.
Epidural seçerseniz
Epidural seçerseniz, hissedecekleriniz epiduralin gücüne göre değişecektir. Eğer ilaç doğru şekilde sinirleri uyuşturursa, hiç bir şey hissetmeyebilirsiniz. Eğer orta düzeyde etkili olursa, biraz baskı olabilir.
Eğer hafif bir epidural olursa, sizi rahatsız edebilecek veya etmeyebilecek bir baskı hissedebilirsiniz. Bu durum basınç hissini ne kadar tolere edebildiğiniz ile alakalı. Vajinanın esnemesini hissetmeyebilirsiniz ve muhtemelen kesiği de hissetmeyeceksiniz.
Muhtemel yırtılmalar
Ciddi sakatlanmalar yaygın olmasalar da genişleme sürecinde rahim ağzı yırtılabilir ve onarımı gerekli olabilir.
Vajinal dokular yumuşak ve esnektirler ancak doğum çok hızlı veya çok büyük bir güçle olursa, dokular yırtılabilirler.
Çoğu vakada yırtılmalar küçüktür ve kolayca onarılırlar. Ancak bazen daha büyük olabilirler ve uzun vadeli problemlere sebep olabilirler.
Normal doğum genelde vajina veya rahim ağzında yaralanma ile son bulur. İlk bebeğini doğuran kadınların %70’i kadarına kesik uygulanıyor veya tamir gerektiren bir vajinal yırtık ortaya çıkıyor.
Neyse ki vajina ve rahim ağzının iyi bir kan akışı var. Bu nedenle bu bölgedeki yaralanmalar hızlıca iyileşiyorlar ve çoğu zaman uzun vadeli problemler oluşturan yara izleri kalmıyor.
Sonuç Olarak
Kendinizi doğum için hazırlamak imkansız değil ancak bu süreç bazen çok beklenmedik olabiliyor. Diğer anneleri dinlemek ve süreci anlamak doğumu daha az gizemli hale getirebilir.
Pek çok anne adayı partneri ile birlikte bir doğum planı yapmayı faydalı buluyor ve bunu doğum ekibi ile paylaşıyor. Eğer plan yaparsanız, gerektiğinde onu değiştirebilmelisiniz. Unutmayın ki hedefiniz sağlıklı bir bebek ve sağlıklı, pozitif bir deneyim.