Gebelik söz konusu olduğunda bahsi geçen uzuvlardan birisi nasıl ki plasenta ise bir diğeri de amniyon kesesidir. Her gebelik kontrolünde doktor, amniyon kesesini de kontrol eder. Çünkü amniyon kesesinin büyümesi, gelişmesi, bulunduğu yer, yapısı ve daha pek çok husus doktorun gebeliği değerlendirmesi açısından önem taşımaktadır. Peki, nedir bu amniyon kesesi, ne işe yarar, nasıl bir yapıya sahiptir?
Amniyon kesesi nedir?
Anne rahmindeki bebeğin rahim içinde yerleştiği içi sıvı dolu keseye amniyon kesesi denir. Amniyon kesesi; gebelik için hayatidir. Çünkü hem bebek hem plasenta hem de amniyotik sıvı amniyon kesesinin içindedir. Amniyon kesesinin içinde bulunan amniyotik sıvı bebeği soğuk, sıcak ve basınç gibi olumsuz koşullara karşı korumakta, hem amniyon kesesi hem de amniyotik sıvı bebeğe hareket kolaylığı sağlamaktadır.
Plasenta ve amniyon sıvısı
Plasenta ve amniyon sıvısı bir gebelikte anne rahmindeki bebeğin yaşam için yardımcısı ve koruyucusudur, bebeğin geliştiği ve geliştirdiği bir ortamdır. Plasenta anne ve bebeğin dolaşım sistemlerini birbirinden ayırır, gerekli maddelerin bebeğe geçmesini sağlarken, bebeğin atıklarının anne yoluyla vücut dışına atılmasını sağlar. Amniyon sıvısı ise genellikle bebeğin idrarıyla oluşur ve bebeğin bulunduğu ortamdaki hareketlerini kolaylaştırır, dış etkilerden koruyucu bir ortam sağlar. Hamile kadının rahminin içi, bebeği koruyan amniyon sıvısı ile kaplıdır.
Bu amniyon sıvısı sayesinde bebek anne karnında gelişir ve rahatça hareket edebilir. Bebeğin annesinin rahminde su içmesi ve idrarını çıkarması amniyon sıvısının dengesini, yani bebeğin ihtiyacı olacak seviyede olmasını sağlar. Bazı vakalarda ise bebek olması gerekenden daha az idrar yaptığı için amniyon sıvısı gereğinden az olabilir. Aynı şekilde bebeğin su içmesini etkileyen durumlarda ise amniyon bu sıvısı gereğinden fazla olabilir. Aynı zamanda bebeğin suyunun doğumda gelmesi gerekirken erken gelmesi, yani Erken Membran Rüptürü, bebeğin oksijensiz kalması, yani Fetal Hipoksi gibi sorunlar da amniyon sıvısının azalmasına sebep olur. Bir de anne rahmindeki bebekte görülen bazı böbrek hastalıkları da amniyon sıvısının gereğinden az olmasına, hatta hiç sıvı kalmamasına bile sebep olabilir.
Besin maddelerini anneden alabilmek için, embriyo hücrelerinin bir kısmı plasentayı oluşturur. Plasenta anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan yapıdır. Plasenta anne ve cenine ait iki dolaşım sistemini kusursuzca ayırır. Gazlar, besin maddeleri ve atıklar anne ve ceninin kanları arasında değiş tokuş edilir. Plasenta yeni hücre gruplarının yani dokuların oluşması için gerekli olan besinleri ve oksijeni seçerek bebeğe taşırken, atık maddeleri ayırarak annenin vücuduna gönderir. Gebelik için gerekli hormonları salgılar.
Rahimdeki embriyo, annenin dokularıyla her açıdan çok yakın bir bağlantı içindedir. Plasenta, annenin kanında bulunan savunma hücrelerinin embriyoya geçmesini engelleyen özel bir tasarıma sahiptir. Annenin kanından gelen oksijen, besin maddeleri ve mineraller çok ince aralıklardan geçerek embriyoya ulaşır. Ancak annenin savunma hücreleri daha büyük oldukları için bu aralıklardan geçmeyi başaramaz ve embriyoya ulaşmaz.
Amniyon sıvısının kaynağı nedir?
Amniyon kesesi, gebeliğin üçüncü haftasından itibaren embriyonun üstünde çok küçük bir boşluk olarak ortaya çıkar. Her geçen gün kademeli olarak büyüyerek fetüsün etrafındaki su kesesi oluşur. Bu kesenin içini dolduran amniyotik sıvı temelde keseyi oluşturan zarlardan ve gebeliğin dördüncü ayından itibaren böbreklerin çalışmaya başlaması ile fetüsün idrarından oluşmaktadır. Amniyotik sıvının büyük bir bölümü, yaklaşık % 97 – 99’u su ve mineral tuzlarından meydana gelmektedir. Bununla birlikte amniyosentez yapıldığında incelenen fetüsün deri hücreleri, bakteri öldürücü özelliği olan proteinler, fetüsün derisini kaplayan beyaz salgı olan verniks ve hatta tüyler de geri kalan kısmı oluşturmaktadır.
Amniyon sıvısının görevleri nelerdir?
- Fetüsün gelişimi için gerekli olan koruyucu ve düşük dirençli ortamı sağlar.
- Fetüsü anne karnında başına gelebilecek travmalardan korur.
- Göbek kordonunun fetüs ve uterus arasında sıkışmasını önler.
- Fetüsü enfeksiyonlara karşı korur.
- Fetüsün akciğer, kas iskelet sistemi ve gastrointestinal sisteminin gelişimi için bazı büyüme faktörlerine sahiptir.
Amniyon sıvısının miktarı
Amniyon sıvısının miktarı bebeğin büyüme hızıyla paralel olarak artmaktadır. Bu bağlamda gebeliğin 12. haftasında yaklaşık 50 mililitre olan bu sıvı, 16. haftada 250 mililitre, 20. haftada 400 mililitre, 32. haftada 800 mililitre civarındadır. Ultrason muayenesinde amniyon sıvısının miktarı “Amniyotik Sıvı İndeksi” ölçümü ile veya uzman gözüyle yaklaşık olarak değerlendirilmektedir. Amniyon sıvısının da fetüsle birlikte mutlaka değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü bu sıvıda izlenen normal dışı bir artış ya da azalma gebelikle ilgili bir soruna işaret olabilir.
Amniyotik Sıvı İndeksi ölçümü değerleri
Ultrason muayenesinde amniyotik sıvı değerlendirilmesinde dört kadranda bulunan dikey cepler ölçülür ve toplanır. Bu şekilde amniyon sıvının miktarı ve yeterliliği hakkında karar verilir. Amniyotik Sıvı İndeksi ölçümünde 0 ve 50 mm arasındaki değer oligohidramniyos, 51 ve 250 mm arasındaki değer normal, 250 mm’den yüksek değer ise polihidramniyos olarak adlandırılır.
Oligohidramniyos nedir, ne anlama gelir?
Amniyotik sıvı indeksinin 50 mm’ den az olması oligohidramniyos olarak tanımlanır. Bu durumda; bebekte idrar oluşumunu engelleyen anomaliler, amniyon sıvısı zarının delinmesi, açılması, amniyosentez yapılmış olması, nadiren de anneye veya plasentaya bağlı olumsuz faktörlerin söz konusu olması olasıdır. Oligohidramniyos, gebeliklerin % 0,5–8 ‘inde görülmektedir.
Polihidramniyos nedir, ne anlama gelir?
Bebeğin amniyon sıvısının normalden fazla olması polihidramniyos olarak adlandırılır. Tanısı ultrason muayenesi ile konur. Amniyon sıvısının ultrason muayenesi ile gözlenmesiyle veya ölçümüyle Amniyotik Sıvı İndeksi (AFI) belirlenmektedir. Amniyotik sıvı indeksi 250 mm’ den fazla olduğunda polihidramniyostan bahsedilir ve anne adayının karnında gerginlik, şişkinlik oluşur, Preeklampsi (gebelik zehirlenmesi), erken membran rüptürü (su – amniyon kesesinin erken açılması) erken doğum, ablasyo plasenta gibi sorunlar polihidramniyos vakalarında daha sık görülür.
Amniyotik bant nedir, ne anlama gelir?
Amniyon kesesi ve amniyon sıvısı ile ilgili her bir olağan dışı durum anne rahmindeki bebek için hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda bazı gebeliklerde ultrason muayenesinde amniyon sıvısında bant şeklinde oluşumlar görülebilir. Kadının daha önceden geçirdiği operasyon, kürtaj ve enfeksiyonlar bu tür bir oluşuma sebep olabilir. Amniyotik bant, nadiren gebelikle ilgili sorunlara neden olabilir. Çoğunlukla ilk haftalarda görülür ve gebeliğin ilerleyen haftalarında kaybolabilir. Bununla bağlantılı olarak “Amniyotik Bant Sendromu” da bebeğin gelişimi sırasında bu tür bantlar ile bebekte yapısal sorunların birlikte görülmesidir. Yine bu risk de çok düşüktür, nadiren görülür.
Fetüs amniyon sıvısını yutabilir mi?
Rahimdeki bebek amniyon sıvısının içinde yaşamaktadır ve evet, bu sıvıyı yutabilmektedir. Fetüsün amniyon sıvısını yutması gayet normal ve sorunsuz bir durumdur. Fetüs, amniyotik sıvıyı yutar ve idrar olarak dışarı atar. Bu sayede de sıvı sürekli olarak yenilenir. Gebeliğin 4. ayından itibaren fetüs tarafından yutulan amniyotik sıvı sindirim ve solunum sisteminde bolca bulunmaktadır. Vücuttaki bu sıvının bir kısmı idrara dönüşür, bir kısmı da bağırsak tarafından emilerek bebeğin kanına geçer. Kandaki sıvı da plasenta yardımıyla annenin organizmasına taşınmaktadır.
Hocam merhaba,
14. Haftalık hamileyim ve bikaç gün önce şiddetli kanama ile hastaneye kaldırıldım. Sonuç olarak plasentanın rahim duvarından biraz ayrıldığı ve plasenta üzerinde 6 cm çapında bir kanama olduğu belirlendi. Çok şükür bebeğimi kaybetmedim ama asıl sorum kanamayla birlikte bir sıvıda geldi hatta sıvı çok daha yoğundu kanamamdan. Şu an yurt dışında yaşıyorum ve malesef türkiyedeki gibi rahat anlaşamıyorum doktorlarla. Gelen sıvı amniyo sıvısı olabilir mi? Bu kanama ilerde bebeğime bir zarar verir mi? Herhangi bir özüre eksikliğe ya da hastalığa sebebiyet verebilir mi? Kanamam yaklaşık üç gün sürdü ama şu an geçti sadece lekelenme oluyor sanırım içerisi temizleniyor herhangi bir ilaç ya da iğne tedavisi uygulanmadı bebek çok küçük beklemekten başka çaremiz yok dediler. Ama ben çok endişeliyim ve bu da beni ve bebeğimi strese sokuyor. engin bilgilerinize güveniyorum Lütfen bu konuda beni aydınlatın hocam saygılar.