Stres, hayatın bir gerçeğidir. Her şey yolunda gitse dahi hamileliğin kendisi stres yaratabilmektedir. Gebelikte günlük yaşanan stresler önemli olmasa da uzun dönemli stres bir sorun olabilmektedir.
Stresin Olumsuz Etkileri
Stres, yalnızca kaygılı olmanızdan çok daha fazlasına neden olabilir. Kontrol altına alınmamış stres zamanla şunlara neden olabilmektedir:
- Dinlendirici bir şekilde uyuma becerisinde azalma
- Gebelik boyunca yeteri kadar besleyici gıdalar yiyememe
- Gebelik boyunca özellikle tehlike teşkil eden yüksek tansiyona yol açma
- Gebeliği daha zor hale getirebilen baş ağrıları ve diğer fiziksel sorunlar
- Pek çok sağlık sorunu ve gelişimsel sorun ile ilişkilendirilen erken doğuma yol açma
Stresten kaçınmayı ne kadar iyi başarabilir ve stresiniz arttığında ne kadar etkin bir şekilde kontrol edebilirseniz, bebeğinize zarar verebilecek fiziksel sorunlardan o kadar kaçınabilirsiniz.
Hamilelikte stres neden olur?
Stresin nedenleri her kadın için değişiklik gösterse de hamilelik sırasında yaşanan stresin nedenleri arasında genelde şunlar yer almaktadır:
- Mide bulantıları, kabızlık, yorgunluk ya da sırt ağrısı gibi hamilelik sıkıntıları yaşamak
- Hormonların değişmesi nedeniyle ruh halinin değişmesi ve stresle başa çıkmanın zorlaşması
- Doğum sırasında gerçekleşecek şeylerden dolayı ve bebeğe nasıl bakılacağı konusunda endişelenmek
- Çalışıyorsanız işle ilgili görevleri kontrol etmede zorlanmak ve doğum iznine ayrıldığınız zaman iş arkadaşlarınızı iş dağılımı yapmaya hazırlamanın zor olması
- Yediğiniz, içtiğiniz, hissettiğiniz şeyler ve bunların bebeğinizi nasıl etkileyebileceği konusunda endişelenmek
Gebelikte Kortizol Yüksekliği
Araştırmalara göre stres hormonu olan kortizol 17. gebelik haftası gibi erken dönemlerde ölçülebilir seviyelerde olmaktadır. Kortizol, annenin kanında ölçülebilecek miktarlarda bulunmaktadır. Annenin kanındaki kortizol seviyesi yüksek oldukça amniyon sıvısı seviyeleri de yüksek olmaktadır.
Genel olarak kortizol vücudun stresle uygun bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olmakla birlikte bu hormonun fetüs üzerindeki uzun süreli etkileri bilinmemektedir. Ancak kortizolün yetişkinler üzerinde hastalık, depresyon ve yorgunluk gibi sorunlara neden olduğunu biliyoruz. Bu sorunların sonucu olarak yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve ülser gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.
Yapılan bazı araştırmalar kortizolün, bebeğin ilerleyen yıllarda bile bilişsel fonksiyonlarını etkileyebildiğini söylemektedir. Bu araştırmalara göre rahimdeyken yüksek kortizole maruz kalan bebeklerin 18 aylıkken daha düşük IQ’ya sahip oldukları görülmektedir. Bazı araştırmalarda ise anne karnında kortizole maruz kalmanın dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu riskini arttırdığı belirtilmiştir.
Stresin ne kadarı çok fazladır?
Herkes günlük hayatta stres yaşar. Otobüs geç kaldığında, işveren için rapor yazılması gerektiğinde, bebeğiniz için seçtiğiniz ismi aile büyüklerine söyleyeceğiniz zaman stres yaşayabilirsiniz. Bunlar gibi düşük seviyeli ve geçici stresler genelde bebeğiniz için sorun yaratmaz. Ancak aşağıdaki stresler olumsuz etkiye neden olabilir:
- Ailede büyük bir hastalık ya da ölüm gibi sarsıcı olaylar
- Aile üyeleri ya da yakın arkadaşlarla olan ilişkilerde büyük ve devam etmekte olan sorunlar
- İşyerinde ciddi ve devam etmekte olan sorunlar
- Depresyon ya da bipolar bozukluk gibi ruh sağlığı hastalıkları
Stres hamileliği nasıl etkiler?
Stresin hamileliği tam olarak nasıl etkilediği bilinmese de stresle ilgili hormonlar bazı hamilelik komplikasyonlarında rol oynayabilmektedir. Ciddi ya da uzun süreli stres sizi enfeksiyonlardan koruyan bağışıklık sisteminizi etkileyebilir. Bu da rahimde enfeksiyon yaşanma riskini arttırabilir. Rahimde enfeksiyon görülmesi ise erken doğuma neden olabilir.
Stresin hamilelikte sorunlara yol açmasının diğer yolları arasında şunlar bulunabilir:
- Uyumada zorluk, vücut ağrıları ve mide bulantıları gibi normal hamilelik sıkıntıları stresle daha kötü hale gelebilir.
- Yeterince yememek ya da çok fazla yemek gibi yeme sorunlarına sahip olabilirsiniz. Bu ise hamilelik boyunca aşırı zayıf olmanıza ya da çok fazla kilo almanıza yol açabilir. Ayrıca gebelik diyabeti ve erken doğum yaşama riskinizi arttırabilir.
- Stres hamilelikte yüksek tansiyona neden olabilir. Bu ise preeklampsiye, erken doğuma ve bebeğin düşük doğum ağırlığı olmasına yol açabilir.
- Stres aynı zamanda bazı durumlara nasıl tepki verdiğinizi de etkileyebilir. Bazı kadınlar stresle başa çıkmak için sigara içebilir, alkol alabilir ya da yasa dışı maddeler kullanabilir. Bunları yapmak iste hem siz hem de bebeğiniz açısından ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Pek çok kadın stresin düşüğe, yani bebeğin hamileliğin 20. haftasından önce ölmesine neden olup olmayacağı konusunda kaygılanır. Aşırı stres genel sağlığınız için iyi olmasa da stresin düşüğe neden olduğunu gösteren kanıtlar bulunmamaktadır.
Hamilelikte stres nasıl geçer?
Hamilelik yalnızca dokuz aylık bir süreç olduğu ve ilerleyen yıllarda bu kadar yardıma ihtiyacınız olmayacağı için fazladan yardım ve destek ihtiyacı duymanız normaldir. Kendinizi bunalmış ve çok zorlanmış hissediyorsanız şunları yapmayı düşünebilirsiniz:
- Evinizle ilgili konularda insanlardan yardım isteyin ve yardım tekliflerine hayır demeyin.
- Hamileliğe hazırlık sınıflarına ve fitness, rahatlama ve bebekle bağ kurma programlarına katılın.
- Özellikle fiziksel olarak yorucu olan iş saatlerini ve sorumlulukları azaltın.
- Doğum öncesi masaj, köpük banyosu ya da stresinizi azaltan diğer rahatlatıcı aktivitelerde bulunun.
Hamilelikte devam etmekte olan fiziksel ya da zihinsel sorunları kontrol altına almanız çok önemlidir. Depresyon ya da diğer psikolojik sorunlar, kontrol altına alınmadıkları zaman bebeğiniz üzerinde olumsuz etkiye neden olabilir. Bununla birlikte düzenli egzersiz ve rahatlama gibi stres seviyelerinizi azaltan şeyleri yapmayı ihmal etmeyin.