Son dönemlerde en sık olarak adı geçen kanser türlerinden ve de kadınların ısrarla düzenli olarak tarama yaptırması istenen kanser türlerinden birisi rahim ağzı kanseridir. Bu konuda televizyon programları, internet haber siteleri, gazeteler bilgilendirme yayınlamakta, sağlık kurumlarında bunun üzerinde detaylı bir şekilde durulmaktadır.
Hastalıklar, kanser türleri ve özellikle de rahim ağzı kanseri söz konusu olduğunda aslında korunmak, önlemek mümkündür. Yeterli bilgi, gerekli önlemler, düzenli doktor kontrolleri gibi kolay ve kesinlikle gerçekleştirilebilir yaklaşımlarla rahim ağzı kanserini de önleyebilmek, risk faktörlerini azaltmak, hatta yok etmek mümkün olabilir.
Uzmanlara göre, bu konuda yeterli eğitim ve farkındalık rahim ağzı kanserine karşı mücadelede en güçlü silahlarımızdan bazılarıdır. Aslında dikkat çekmek amaçlı çok fazla uygulama yapılsa da; kanser, çok da kendine, yakın çevredekilere yakıştırılamayan ya da olası gelmeyen bir sorun olduğundan, çok da fazla dikkat çekmeyen bir konu halini alabiliyor. Oysaki kanser günümüzde kimseye çok da uzak olmayan bir hastalıktır.
Rahim ağzı kanserinden nasıl korunabiliriz?
Öncelikle rahim ağzı kanserinin korunabilen, yani önlenebilen hem de tedavi edilebilen bir kanser türü olduğunun ve erken teşhisin de tedavide çok önemli olduğunun altını çizmekte fayda var. Şimdi ise korunma yollarına bakalım. Hemen hemen tüm rahim ağzı kanseri vakalarına cinsel yolla bulaşan son derece yaygın bir enfeksiyon olan HPV (insan papilloma virüsü) neden olmaktadır.
Ancak HPV’nin çok tehlikeli, riskli, ciddi bir virüs olmasının yanında, güvenli seks yaparak, her cinsel ilişkide kondom kullanarak HPV’nin bulaşma riskini fazlasıyla düşürmenin mümkün olduğu da bir gerçektir. HPV günümüzde “yaygın” denilebilecek düzeyde kişiyi etkilemektedir. Örneğin Amerika’da yaklaşık 79 milyon kişinin günümüzde HPV’ye sahip olduğu tahmin edilmektedir. Evet, HPV yaygın, ancak HPV taşıyıcılarının pek çoğu da bunun farkında değil, sorun henüz tespit edilmiş değil. Çünkü HPV, aslında vücutta nadiren gözlemlenebilir semptomlara neden olmaktadır. HPV, semptom yaratsa da yaratmasa da çok tehlikelidir.
Zira HPV rahim ağzı hücrelerinde değişikliklere neden olarak kansere dönüşebilir. Bu konuda tek iyi haber şu ki; kansere dönüşme gibi bir durumda vücuttaki değişiklikleri tehlikeli hale gelmeden önce erken dönemde tespit edip tedavi etmek mümkündür. Zaten halen çok sık kullanılan ve çok başarılı sonuçlar veren iki tane HPV ile savaşma yolu var. Bunlardan birisi aşı, diğeri ise taramadır.
Aşı, HPV’den korur!
Günümüzde pek çok hastalığa karşı çok yüksek oranda koruyucu etki gösteren sayısız aşı bulunmakta ve bunlardan birisi de HPV aşısıdır. HPV aşısı da en sık olarak kansere neden olan HPV türlerine karşı oldukça etkili bir aşıdır. Ülkemizde HPV aşısı sağlık ocakları, klinikler ve hastanelerde yapılabilmektedir. HPV’den en yüksek düzeyde, en erken dönemde korunabilmek için kız ve erkek 11 ve 12 yaşları arasında iki doz HPV aşısı yaptırmak önerilir. HPV aşısı, aslında herkese yapılabilirken, genellikle cinsel açıdan aktif olmaya başlamamış, hiç cinsel birliktelik yaşanmamış olan yaşlarda aşı yaptırmak daha doğru olabilir.
HPV ile mücadelede önemli olan bunu önleyebilmek olduğundan elbette ki aşılanmak çok önemlidir. HPV aşısı; virüse birebir benzeyen, laboratuvar ortamında üretilen içi boş bir yapıdadır. Bundan dolayı da virüsün hastalık yapma riski olmadan, kimliği vücuda tanıtılıyor ve bağışıklık sistemi bu virüse özel savunma sistemi geliştiriyor. Bu aşıdan sonra vücut gerçek virüsle karşılaştığında, bu savunma sistemleri hazır olduğu için virüsün vücudu etkilemesine izin vermiyor ve vücut tarafından yok ediliyor.
Çok tehlikeli bir virüs olan HPV yaklaşık 14 tane yüksek riskli türe sahiptir. HPV aşısının içinde bulunan tip 16 ve 18 hastalığın % 70’inden sorumludur. Yani HPV aşısı bu virüsten % 70 ihtimalle korurken, % 30 koruyamama riski vardır. Bu bakımdan HPV aşısı, bu virüsten % 70 korur, ancak geriye kalan % 30’luk kısım rahim ağzı kanserine sebep olabilme riski taşır.
Üç tane koruyucu HPV aşısı var!
HPV aşısının günümüzde kullanılan 3 farklı formu vardır. Bunlardan biri, sadece en çok rahim ağzı kanseri yapan iki HPV tipine karşı koruma sağlayan ikili aşıdır. İkincisi, ikili aşıda da bulunan HPV tiplerin yanında erkek ve kadınlarda siğillere neden olan HPV tiplerine karşı da koruma sağlayan dörtlü aşıdır. Bu dörtlü aşının koruma sağladığı HPV türleri; rahim ağzı kanserlerinin yaklaşık % 70’inden sorumlu olan HPV 16 ve HPV 18’in yanında, genital siğillerin yaklaşık % 90’nından sorumlu olan ve kanser ile ilişkili olmayan HPV 6 ve HPV 11’i de içerdiği için koruyuculuk bakımından çok önemlidir. Üçüncü HPV aşısı tipi ise hem erkek hem de kadında siğillere neden olan HPV tipleri ile birlikte kansere neden olan tam 7 tane HPV tipine karşı koruma sağlayan dokuzlu aşıdır.
HPV aşısının yan etkisi var mı?
HPV aşısının içeriğinde canlı veya ölü herhangi bir mikrop bulunmadığı için iltihap, kanser veya ölüm gibi yan etkiler yoktur. Ancak bazı kişilerde hafif ateş, aşı yerinde hafif ağrı ve kızarıklık yapabilir.
HPV aşısı kimlere yapılmaz?
- Dörtlü HPV aşısı, mayada üretildiği için maya alerjisi olan kişilere yapılmaz.
- İkili aşı üretim tekniğinden dolayı lateks tarzı maddelere karşı duyarlılığı olan kişilere yapılmaz.
- Ateşli hastalıkları olan kişilere HPV aşısı yapılması için hastalığın geçmesi beklenir.
- HPV aşısının gebelikte yapılması önerilmez. Ancak hamile olduğunu bilmeden HPV aşısı yaptırmış olan kadınların bebeklerinde aşının olumsuz bir etki yarattığı da görülmemiştir.
HPV taraması erken teşhis ve doğru tedavi için çok önemlidir!
HPV aşısı yaptırmak için en doğru zamanın 11 – 12 – 13 gibi ergenliğe giriş yaşları olduğu düşünülür. Üreme çağına gelmiş ve HPV aşısını hiç yaptırmamış olan kadınlar içinse artık aşılamanın anlamlı olduğu pek de düşünülmez. 20 yaşından sonrası aslında aşı değil, tarama için en uygun dönemlerdir. HPV konusunda tarama kesinlikle hayat kurtarabilir. HPV testi düzenli bir rutin jinekolojik muayene ve kontrollerin bir parçası olarak yapılmaz. Bu yüzden rahim ağzı kanserine dair ne durumda olduğunu bilmek isteyenler bunu özellikle sormalılar ve tarama yapılmasını talep etmeliler.
HPV taramasından bahsedildiğinde en önemlisi olan Pap smear testi oldukça etkili bir rahim ağzı kanseri taramasıdır. Doktor, rahim ağzından alınan servikal hücreleri mikroskop altında inceleyerek, değişime uğrayan hücreleri daha kansere dönüşmeden önce tespit edebilir.
Pap smear testini de içeren taramalar, muayeneler, testler başta rahim ağzı kanseri olmak üzere pek çok kadın hastalığından korunma ve sorun varsa en doğru şekilde tedavi edilme yoludur. Ülkemizde Pap smear testi hastanelerde ve bazı sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapıldığından bu taramanın yaptırılmaması için kesinlikle mantıklı bir sebep ya da bahane yoktur. Hiçbir ücret ödemeden ve hiçbir zorluk yaşamadan her yıl binlerce kadında teşhis edilen rahim ağzı kanserini önleyebilmek, tedavi edebilmek mümkündür. Uzmanlara göre, rahim ağzı kanseri aşı ve tarama yardımı ile neredeyse tamamen önlenebilir.