1 ) Tüp bebek tedavisinin iptal edilmesi
Yumurta geliştirici ilaçların uygulanmaya başlanmasının ardından gerçekleştirilen ultrason muayenelerinin kontrolleri sırasında yumurtalıkların tedaviye istenilen cevabı vermemesi, yeterli sayıda olgun yumurta (folikül) gelişmemesi durumunda tedavinin iptal edilmesi söz konusu olur. İlaca yumurtalık yanıtı, daha çok anne adayının yaşının ilerlemiş olduğu tedavilerde izlenmektedir. Yaş ilerlememiş olsa bile eğer kadının yumurtalık rezervi azalmışsa tedaviye yanıt azalabilir. Bazen de hastanın ilaca aşırı duyarlılık gösterme riskinden dolayı hekimin düşük dozda ilaç ile tedaiye başlama düşüncesi de bu duruma neden olabilir. Bu sebepten dolayı, hastaların tedavi edilmeden önce iyi bir şekilde değerlendirilmeleri, protokolün ayrıntılı bir inceleme sonrası belirlenmesi tedavinin başarılı geçmesi açısından önemlidir
Yetersiz yanıt sebebinden dolayı tüp bebek tedavisinin iptal edilmesi durumunda, hasta ultrason aracılığı ile muayene edilerek takibe devam edilmelidir. Kontrolsüz şekilde cinsel ilişki olması, istenmeyen çoğul hamileliklere sebebiyet verebilmektedir. Hastanın yumurtalıklarının yavaş yavaş sönmeye başlayana kadar utrason takipleri devam etmelidir.
2 ) Kadında yumurta bulunamaması
Yumurta geliştirici tedavinin sonucunda ultrason muayenesinde yapılan kontroller ile olgun yumurtaların (folikül) geliştiği kabul edilerek, toplama işleminin gerçekleştirilmesine rağmen herhangi bir folikülden yumurta sağlanamaması durumuna boş folikül sendromu (BFS) ismi verilmektedir. Bütün tüp bebek tedavilerinin %1 ile %2’sinde bu durum meydana gelebilir. Boş folikül sendromu daha çok çatlatma iğnesinin yeterli etkiyi gösterememesi sebebi ile meydana gelmektedir. Diğer sık görülen sebep ise, çiftlerin genetik yatkınlıklarıdır. Çatlatma iğnesinin yetersiz etki göstermesi, ilacın iyi şartlarda muhafaza edilmemesine, yanlış uygulanması veya doğru uygulanmasına rağmen vücut içinde yeterince metabolize edilememesinden kaynaklanabilir.
Yumurta toplama işleminin yapılacağı esnada, herhangi bir yumurtalıktan hiç yumurta elde edilemez ise, diğer yumurtalığa geçilmesine gerek duyulmaz. Hastanın hemen idrarından alınacak örnekten β-hCG hormonu bakılarak karar verilmelidir. Eğer β-hCG seviyesi düşük ise hastaya yeniden çatlatma iğnesi uygulanarak diğer yumurtalıktan yumurtalar 36 saat sonra toplanmaya çalışılmalıdır. Ancak β-hCG seviyesi normal ise yeniden çatlatma iğnesi uygulanmaya gerek yoktur.
3 ) Döllenmenin gerçekleşmemesi
Laboratuvar ortamı içerisinde toplanan yumurtalar ile sağlıklı bir şekilde seçilen spermlerin, döllenme oranı yaklaşık %65 ile %70 civarında olmaktadır. Klasik tüp bebek yöntemine göre mikroenjeksiyon (ICSI) ile döllenme oranı daha yüksek olmaktadır.
Bazı çiftlerde ise, yumurtalar ve spermler sağlandığı halde, hiç döllenme meydana gelmeyebilir. Bu durumda yumurta geliştirme protokolü yeniden gözden geçirilmeleri, sperm analizi tekrar incelenmelidir. Her ikisi için de bir sorun tespit edilmez ise, çiftlerin genetik yatkınlıkları bakımından değerlendirilmeleri gerekebilir.
4 ) Embriyo transfer zorluğu
Tüp bebek tedavisinin ardından, hamilelik elde edilmesinde çok sayıda etkenin önemi bulunmaktadır. Ancak embriyo transferinin etkisi daha bir dramatiktir. Uzun bir tedavinin ardından geliştirilmiş olan ve kalitesi ile hamilelik meydana getirme potansiyeli bulunan embriyolar, basit bir manipülasyon ile rahim içine yerleştirilmektedir. Anesteziye ihtiyaç duyulmadan ve genel olarak da kolay bir şekilde uygulanabilen bu işlem, bazen tedavinin bütün çabaların boşa gitmesine sebep olabilmektedir.
Embriyo transferinde zorluk yaşanabilecek hastaların öngörülmesi, her zaman için mümkün olmaz. Geçmişte konizasyon, LEEP, koterizasyon (halk arasında rahim ağzının yakılması ya da dondurulması şeklinde ifade edilebilir) gibi rahim ağzı cerrahisi mevcut hastaların transferlerinde sıkıntı yaşanma riski daha yüksektir. Bütün bunların dışında, tedavi esnasında yapılacak olan takiplerinde rahim ağzı kanalında yeterli oranda salgının gelişmediği hastalarda da dikkatli davranılması gerekmektedir.
5 ) Sperm bulunamaması
Tedavi yapılmadan önce, sperm analizlerinde azospermi tespiti konulan çiftlerde, kadınların yumurtaları geliştirilip toplamak için hazırlandığı zaman, erkek için de cerrahi olarak sperm bulma işlemi uygulanır. Birçok hasta sperm bulamama olasılığına karşı, yumurtaların neden geliştirildiğini sorgulamaktadırlar. Ancak hamilelik olasılığının arttırılması amacı ile geliştirilen yumurtaların, taze spermler ile döllenmesi tercih edilmektedir. Tıkanıklık ile alakalı olarak (obstrüktif) azosperm söz konusu olduğunda sperm bulma oranı daha yüksek olur. Neredeyse bütün hastaların hepsinden, başarılı bir şekilde sperm sağlanabilmektedir. Ancak sperm üretme bozukluğuna (non-obstrüktif) azospermi durumunda sperm bulma oranı yaklaşık olarak, %60 ile %65 civarında olmaktadır. Cerrahi müdahaleler ile sperm bulunamaması durumunda ise, tedavinin iptal edilmesi söz konusu olur.
6 ) Hamilelik testi yapılmadan önce kanama olması
Anne adayına hamilelik testi yapmadan önce, vajinal kanamanın başlaması halinde, hamilelik şansı bir miktar azalır. Bu durum, hamileliğin oluşmadığı anlamına gelmez. Kanamanın devam etmesi durumda bile hamilelik testinin muhakkak yapılması gerekir. Embriyo transferinin ardından, luteal faz desteği vermek için doktor tarafından önerilen ilaç tedavisinin düzenli uygulanması çok önemlidir.
7 ) Ovaryan Hiperstimülasyon sendromu (OHSS)
Yumurtalıkların geliştirilmesi esnasında, kabul edilebilecek sayıda yumurta uyarılması ile aşırı uyarılma arasında ince bir çizgi bulunur. Yumurtalıkları uygulanan tedaviye aşırı yanıt vermesi durumda yumurtalıkların boyutları büyüyerek, travmaya çok hassas bir hale gelirler. Aynı zamanda, damar içinde bulunan sıvı damar dışına kaçarak, karın içinde ve göğüs kafesinde sıvı birikimine sebep olur. Bununla alakalı olarak karın çevresinde artma, vücut ağırlığında artış, nefes darlığına rastlanır. Ovaryan hiperstimülasyon sendromu daha çok hafif seyrederken, hastanede yatmayı gerektirebilecek şiddette de gelişebilir.
hocam iyi günler annem için vajinadan kahverengi sıvı geldiği için doktora başvurduk kalın bağırsakta fistül olduğu söylendi.1 sene bağırsak dışarı alındı.1 ay önce kapandığı söylenip,tekrar içeri alındı.Fakat vajinadan yine aynı şekilde akıntı gelmeye başladı.Tekrar dışarı almalarından korkuyoruz.Ne yapabiliriz acaba. Dışarı almadan bir tedavisi yok mu acaba. Bize yardımcı olursanız çok seviniriz.
Bu durum gebe kalmaya engelmidir.\r\n Rektovajinal fistül olan hasta gebe kalabilirmi. \r\n2 senedir çocuk istiyoruz gebe kalamadım. Tabi bende septum da var hocam lütfen cevap yazın.
Merhaba hocam ben Şanlıurfa dan Mahmut 5 yıllık evliyim eşim 30 yaşında 2 yaşında bi kaza sonrası rektovajinal fistül hastalığı var Harran üniversitesi hastahanesinde bi ameliyat geçirdi 2017 yılında fakat ameliyat başarılı olmadı tüp bebek tedavisine başladık aşılama yapalım dedi Dr fakat ondada fistül izin vermedi aşılamada başarısız oldu bize yardımcı olabilirseniz seviniriz saygılar 05445519273