Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen ancak bunu doğal yollardan gerçekleştiremeyen anne ve baba adayları için en önemli imkanlardan bir tanesidir. Tüp bebek tedavisi sayesinde çok ciddi kısırlık sorunlarına sahip olan insanlar bile bebek sahibi olabiliyor. Tüp bebek tedavisi sürecinde anne ve baba adaylarını en çok heyecanlandıran konu, tüp bebeğin tutup tutmadığını öğrenmek için beklenmesi gereken süredir. Acaba bu süre içinde hangi belirtiler gebeliğin gerçekleştiğini gösterir ya da tüp bebeğin tuttuğu nasıl anlaşılır?
Tüp bebek tedavisindeki başarı oranınızı hesaplama aracımızdan hesaplayabilirsiniz.
https://www.bulenttiras.com/tup-bebek-basari-orani-hesaplama
Tüp bebek tedavisinde tutunma nedir?
Tüp bebek tedavisinde laboratuvar ortamında oluşan embriyolar, hassas cihazlar yardımıyla gözlem altında tutulur. Doğal ana rahmi ortamına çok yakın olarak hazırlanan bir ortamda, uygun ısı koşulları ile anne karnında bulunan oksijen ve karbondioksit gazlarını birebir sağlayan ileri teknolojik cihazlarda embriyolar, transfer öncesinde 2-5 gün arası bekletilir. Sonrasında embriyolar incelenerek büyüme oranları değerlendirilir ve en iyi durumda olan 1 ya da 2 embriyo, kateter yardımı ile ana rahmine transfer edilir.
Tüp bebek tedavisindeki başarı oranınızı hesaplama aracımızdan hesaplayabilirsiniz.
https://www.bulenttiras.com/tup-bebek-basari-orani-hesaplama
Daha önceden gebeliğe hazır hale getirilen embriyo, dış kabuğundan çıkarak rahim duvarına tutunur. Rahim duvarına tutunan embriyo burada gelişimine devam eder. Bu durum “tüp bebek tedavisinde tutunma” olarak adlandırılır. Bu tutunma, gebeliğin
gerçekleşmesini sağlamaktadır.
Tüp bebek tedavisinde tutunma belirtileri nelerdir?
Tüp bebek tedavisinin sonucunun başarılı olup olmadığını öğrenmek için en başarılı yöntem, embriyo yerleştirmenin 2 hafta sonrasında yapılacak olan kanda gebelik testi olmaktadır. Gebelik testi sayesinde en net sonuç elde edilir ve tüp bebek tedavisinin başarısı ölçülebilir. Dolayısıyla doktorunuzun belirteceği günde yapılacak olan kan testi sayesinde embriyonun rahme tutunup tutunmadığı, gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılabilir.
Tüp bebek tedavisi umut dolu, heyecanlı bir süreç olduğu için kan testinin yapılacağı zamana kadar beklemek çok kolay olmayabiliyor. Bununla birlikte kan testinin pozitif sonuç vermesi de maalesef gebeliğin başarıyla devam edebileceğinin kesin bir işareti değil. Çünkü tüp bebek tedavilerinde, özellikle de ilk dönemlerde, gebelik sağlanmasına rağmen embriyonun rahme daha sonradan tutunamaması gibi sorunlarla karşılaşmak mümkün olabiliyor.
Tüp bebek tedavisinde embriyonun tutunmasının anne adayında hangi belirtiler göstereceğinden bahsetmek gerekirse, doğal yollarla gelişen bir hamilelik ile tüp bebekle oluşan hamilelik arasında belirtiler açısından fark olmadığını söylenebilir. Ancak tüp bebek tedavisi gören kadınlar, gebeliği dört gözle bekledikleri için vücudunda yaşanan belirtileri çok daha erken fark edebilmekteler.
- Göğüslerde hassasiyet
Tüp bebek tedavisinde başarıyla sonuçlanmış bir hamileliğin ilk belirtilerinden biri kesinlikle göğüslerdeki değişikliklerdir. Göğüsler sanki adet dönemiymiş gibi eskiye oranla daha sert ve şişkin olabilir. Hatta bu artan hassasiyet nedeniyle göğüs çevresine ve meme uçlarına dokunmak acı verebilir. Ayrıca her kadında fark edilir düzeyde olmasa da meme ucunu çevreleyen areola halkasının renginde de koyulaşmalar görülür. Doğal yolla hamile kalan kadınlarda bu belirti genellikle gebeliğin 4. ve 6. haftaları arasında meydana gelse de tüp bebek ile hamile kalan bazı kadınlar bu belirtilerin embriyo transferinden sonraki 1 veya 2 hafta içerisinde gerçekleştiği görülebilir.
- Yerleşme kanaması
Embriyonun rahme yerleştiğinin bir göstergesi olarak, kahverengi veya pembe renklerde kısa süreli bir kanama ya da lekelenme görülebilir. Kanamalar, genellikle hamilelikle ilgili bir şeylerin ters gittiğinin göstergesi sayılsa da yerleşme kanaması iyiye işarettir. Ayrıca bu tam olarak bir kanama şeklinde değil, daha çok bir lekelenme şeklinde olur. Tipik olarak bu belirti doğal yolla elde edilen gebeliğin 6. ve 12. günleri arasında olsa da tüp bebek tedavisi gören kadınlarda embriyo transferinden yaklaşık bir hafta sonra ortaya çıkabilir.
- Ruh halinde değişimler
Tüp bebek tedavisinin sonucunu bekleyen birçok kadın, çok karamsar, kaygılı ve stresli oldukları bir dönemden geçer. Ancak tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden kısa bir süre sonra ani ruh hali değişimleri başlarsa hamileliğin gerçekleşmiş olabileceği düşünülmelidir. Bu şekilde ruh hali değişimlerini kontrol etmek zordur. Çünkü bunlar istemsiz bir şekilde gerçekleşir.
- Mide bulantıları
Gebelik denince ilk olarak akla gelen mide bulantıları, tüp bebek tedavisi gebeliklerinde de görülür. Özellikle sabahları meydana gelen mide bulantıları, gebeliğin ilk dönemlerinden itibaren başlar ve genellikle ikinci trimestere kadar devam eder. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden sonra yaşanan sabah bulantıları, tedavinin başarılı olduğuna işaret olabilir. Ancak genel olarak bakıldığında gebelikte mide bulantılarının 4. hafta civarında başlaması daha sık rastlanan bir durumdur. Bu nedenle tüp bebek tedavisinde embriyo transferinin hemen ardından yaşanan mide bulantıları, gebeliği beklemenin verdiği psikolojik durumdan ya da stresten de kaynaklanıyor olabilir.
- Bel ağrısı
Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi aşamasından bir kaç gün sonra ortaya çıkabilen bel ağrıları, anne adaylarının kendilerinde görebilecekleri en temel gebelik belirtileri arasındadır. Ancak kan testi sonucunun aksine, bel ağrılarının gebelik dışında sebepleri olabildiği için bu belirtileri çok erken dönemde gebelik olarak yorumlamak, sonrası için hayal kırıklığına yol açabilir. Bu açıdan bakıldığında doğal yolla gerçekleşen gebeliklerde ve de tüp bebek gebeliklerinde bel ağrısı pek çok anne adayında görülmesine karşın bunun, hala net bir analiz yöntemi olmadığı söylenebilir. Çünkü gebe kalan her kadında bel ağrısı olmayabileceği gibi her bel ağrısı da gebelik işareti olmayabilir.
- İştah ve hassasiyet
Gebeliğin başlamasının ardından bazı anne adaylarında artan iştah veya bazı şeylere karşı duyarlılık da görülebilmektedir. Fakat bu tip belirtilerin genellikle kan testi zamanından daha sonra ortaya çıkması sebebiyle gerçek anlamda bir gebelik belirtisi olduklarını söylemek mümkün değildir. Ancak yine de bazı anne adaylarında bu belirtilerin normalden erken ortaya çıkabilmesi sebebiyle zaman zaman gebeliğe dair bir işaret olabileceklerini de hesaba katmak gerekiyor. Çünkü her gebelik kendine özel durumlar oluşturabiliyor ve gebelik belirtilerinin ortaya çıkış zamanı, anne adaylarında farklılık gösterebiliyor.
- Yorgunluk
Yorgun hissetmek, gebe kalınan ilk günden doğuma kadar geçen süreçte gebeliğin doğal bir parçasıdır. Progesteron seviyelerinin artması ile kendinizi fazla yorgun hissedebilirsiniz. Çoğu kadın adet kanamalarının başlaması gereken dönemde kendilerini yorgun hisseder. Anne adayının kendini yorgun hissetmesi embriyo transferinin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini göstermenin yanı sıra doğurganlık ilaçlarının yan etkilerinden kaynaklanıyor da olabilir.
- Şişkinlik
Karnınızda meydana gelen şişlik, progesteron seviyelerinde meydana gelen artıştan kaynaklanıyor olabilir. Gebe kaldığınızda ya da doğurganlık ilaçları almanıza bağlı olarak progesteron artmaya başladığında sindirim sisteminiz yavaşlayabilir ve bu da normalden daha şişkin hissetmenize neden olabilir.
- Vajinal akıntıda değişiklikler
Doktorunuz, iki haftalık bekleme süresi boyunca kullanmanız gereken progesteron için vajinal yoldan kullanılacak ilaçlar reçete ettiyse vajinal akıntıda değişiklikler görebilirsiniz. Bu değişikliklerin gebelik testinin sonucu ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yanma, kaşıntı, akıntı ve mantar enfeksiyonları vajinal kapsül ya da fitil kullanmanızın yan etkileri olarak ortaya çıkabilir.
Vajinal akıntıda artış, gebeliğin erken dönemde görülen belirtilerinden biri de olabilir. Vajinal akıntıda meydana gelen değişiklikler, başarılı bir embriyo transferi sonucu ortaya çıktıysa gebeliğin ilk haftalarında beyaz ve hafif kokulu bir akıntı ile karşılaşabilirsiniz.
- Sık idrara çıkma isteği
Geceleri tuvalete gitme ihtiyacı duymanız ve daha sık idrara çıkma ihtiyacınızın olması gebeliğin erken dönem işaretleri arasında yer alıyor olabilir.
Sık idrara çıkma isteği, gebelik hormonu olarak bilinen hCG’de yaşanan artışların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Embriyo transferi başarılı bir şekilde sonuçlandıysa sık idrara çıkma ihtiyacınız, vücudunuzdaki kanın artmasından kaynaklanıyor olabilir.
İdrara çıkma isteğinde yaşanan artık idrar yolu enfeksiyonun bir sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonunun belirtileri arasında aşağıdakiler yer almaktadır:
- İdrar yaparken acı
- Acil idrar yapma isteği
- Kanama
- Ateş
- Mide bulantısı ve kusma
Tüp bebek tedavisinde ne yazık ki söylenti olarak yayılan pek çok farklı belirti ya da gösterge mevcut olmakla birlikte, bunların hiçbiri gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediğini bilimsel anlamda kanıtlamıyor. Dolayısıyla tedavi süreci boyunca en iyisinin olacağını ummak ve bu konuda bilimsel dayanağı olmayan fikirlerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. En net sonuç, embriyo transferinden 12 gün sonra yapılacak olan kan testi ile alınacak ve sonrasında yapılacak olan ultrason muayenesinde de gebelik kesesinin görülmesiyle birlikte gebelik ispatlanacaktır.
Tüp bebekte gebelik belirtileri ne zaman başlar?
Tüp bebek tedavisinde embriyo başarı ile rahme tutunmuşsa, embriyo transferinden yaklaşık 1 hafta sonra bazı belirtilerin meydana gelebileceğini söylemek mümkündür. Fakat bu süreçte hassas bir dönemden geçen kadınlar, bazı değişimleri yanlış yorumlayabiliyor ve bunları gebelik belirtisi olarak kabul edebiliyor. Yukarıda sıralanan gebelik belirtileri, genel olarak görülen belirtilerdir. Ancak tüp bebek tedavisini kolaylaştırma amacıyla kullanılan ilaçların birçoğu da göğüs hassasiyeti, mide bulantısı, halsizlik, ruhsal değişimler gibi yan etkiler oluşturabildiği için bunların kesin olarak gebelik belirtisi olduklarını ve gebelik hakkında kesin bilgi verdiklerini söylemek doğru olmayabilir. Aynı zamanda gebelik testi sonucu negatif olsa bile ilaçların etkisi nedeniyle tüp bebek tutma belirtileri yaşayan kişiler olabildiği gibi gebelik testi sonucu pozitif olan bir kadının da bu dönemde hiçbir belirti yaşamaması gibi durumlarla karşılaşılabiliyor. Bundan dolayı gebeliğin varlığı, gebelik testi ile kanıtlanmadan sonuçtan emin olmak söz konusu değildir.
Ben 29 yasindayim iki yıldır evliyim evlendigimizden bu yana çocuk istedik ancak olmadı doktora gittiğimizde yarım rahimli olduğumu öğrendim tüp bebek tedavisine başladık ve ilk denemede hamile kaldım 8. Haftada düşükle sonuçlandı maalesef, şimdi ikinci embriyom transfer edildi sonucu 12 Mayıs ta ogrenicem. Acaba tekrar hamile kalma şansım nedir ve sağlıklı doğum yapabilirmiyim