Yumurta çatlatma bazen geleneksel tüp bebek tedavisiyle birlikte kullanılan bir yardımcı tekniktir. Yumurta çatlatmanın ardındaki teori, onun embriyo yerleşmesine yardımcı olma potansiyelidir. Genelde bu süreç tekrar eden ve açıklanamayan tüp bebek başarısızları veya kötü prognoza sahip hastalar için önerilir.
Bazı klinikler yumurta çatlatmayı rutin olarak kullansalar da, Amerikan Üreme Tıbbi Topluluğu rutin kullanımını önermiyor. Bunun sebebi yumurta çatlatmanın doğum oranlarını iyileştiriyor olarak görülmemesi.
Ayrıca tüm üreme teknolojilerinde olduğu gibi, bu tekniğin de ek maliyetleri ve riskleri var. Doktor yumurta çatlatmayı önerirse, bilmeniz gerekenler aşağıda.
Yumurta Nasıl Çatlar?
Yumurta çatlatma tekniğini anlamak için embriyonun doğal çatlamasını anlamak gerekli. Embriyodan önce, bir oosit veya yumurta ile başlarsınız. Oositin çevresinde zona pellucida adı verilen bir protein kabuk vardır. Bu kabuğun embriyo gelişiminde pek çok rolü vardır ve bunlar embriyo gelişirken değişirler.
Yumurta embriyo haline gelmeden önce, kabuk sperm hücreleri ile birleşir. Bu birleşim döllenme sürecinin başlangıcıdır. Tek bri sperm kabuğu aşıp yumurtayı döllediğinde, kabuk sertleşir. Bu sertleşme döllenmiş yumurtaya daha fazla sperm girmesini engeller.
Sertleşen kabuk aynı zamanda embriyonun dış gebeliğe sebep olabilen fallop tüplerine erkenden yerleşmesini önler. Ayrıca blastosit hücrelerini bir arada tutar.
Zigot fallop tüpünden aşağı inerken ve blastosit aşamasına geçerken, kabuk genişler ve incelip dağılmaya başlar. Gelişimin dördüncü gününde çatlar ve blastosit/embriyo ortaya çıkar, arkasında ince bir protein kabuk bırakır. Bu aşama embriyo çatlama sürecini temsil eder.
Çatlamadan sonraki bir kaç gün içerisinde blastosit kendini endometriyuma yerleştirir. Çatlama olmazsa blastosit kendini rahim duvarına yerleştiremez ve gebelik başlayamaz.
Yumurta Çatlatma Tekniği Nedir?
Tüp bebek tedavisinde döllenme laboratuvarda olur. Tüm tüp bebek tedavisi geçirmiş çiftlerin bildiği gibi, döllenmiş embriyo gebeliği garanti etmez. Transfer edilen embriyo kendini endometriyuma yerleştirmek ve yapışmak zorundadır.
35 yaşın altındaki kadınlarda embriyonun yerleşme oranı neredeyse %50 iken, 42 yaşının üzerindeki kadınlarda %10’un altındadır.
Bunun neden olduğuna dair bir kaç teori var ve bu teorilerden bir tanesi embriyonun doğru şekilde çatlamaması üzerine kurulu. Bu çatlamama durumu embriyonun sıradışı sertlikte bir kabuğa sahip olması veya laboratuvar ortamındaki bir şey olabilir. Örneğin embriyoyu hayatta tutan kültür veya dondurucu kimyasallar olabilir. Dolayısıyla çatlama süreci yapay olarak bozulur.
Yumurta çatlatmanın hedefi çatlamaya engel olan zorlukları aşmaktır. Ayrıca yerleşme başarısının arttırılması ve gebeliğin elde edilmesi hedeflenir.
Kullanılan Yöntemler
Yumurta çatlatmanın kabuk üzerinde bir yırtık veya küçük çatlaklar yaratmak üzerine olduğunu düşünebilirsiniz ama aslında öyle değil. Mevcut bir kaç yöntem var ve her embriyo laboratuvarı farklı bir yaklaşıma sahip.
Her yöntemin artıları ve eksileri var ve ayrıca teknisyenin yeteneği de önemli. Doğru karar vermek için olabildiğince bilgi edinmeye çalışın.
- Mekanik çatlatma: Bu teknikte embriyo uzmanı embriyoyu bir pipet kullanarak sabit tutar ve mikro iğne kullanarak kabukta delik açar, kabuğun birazcık altına iner ve sonrasında diğer ucundan çıkar. Embriyo boyunca çok ince bir çizgi çizdiğinizi düşünün. Sonrasında yırtık oluşana kadar iki delik arasındaki bölge biraz ovalanır. Bu yöntemde açıklığın boyutunu kontrol etmek zordur.
- Kabuğun mekanik genişlemesi: Bu teknikte kabuk açılmaz. Bunun yerine hidrostatik basınç kabuğun hemen altına uygulanır ve genişlemesi sağlanır. Bu yöntemin temel fikri çatlama sürecinde dış kabuğun doğal genişlemesini taklit etmektir.
- Kimyasal çatlatma: Bu teknikte Tyrode çözeltisi adı verilen bir kimyasal kullanılır. Küçük miktarda asitler kabuk açılana kadar uygulanırlar. Sonrasında embriyo temizlenir ve asitlere gereksiz maruziyet önlenir.
- Delme: Delmede titreşim hareketleri ile konik bir açıklık elde edilir. Bu teknik bazen Piezo teknolojisi olarak da bilinir.
- Lazerli çatlatma: Özel bir lazer kullanılarak kabuk açılabilir. Daha fazla kontrol sağlar.
Tüm yöntemler içerisinde lazerli çatlatma en güveli ve etkilisi olabilir. Ancak her embriyoloji laboratuvarında bu teknoloji yok. Kimyasal çatlatma daha yaygın kullanılıyor. Tüm yöntemlerde uzmanın deneyim ve yeteneği büyük fark yaratabilir.
Riskler
Embriyo üzerindeki tüm işlem ve manipülasyonların bazı riskleri var. Bu risklerden birisi elbette embriyonun hayati hasar görmesidir. Bu zarar embriyo transferinden önce veya sonra olabilir. İki durumda da hamilelik oluşmaz.
İronik şekilde, yumurta çatlatmanın bir diğer riski embriyonun doğal çatlama sürecinden kopması ve bu nedenle kabuğu tamamen kıramamasıdır.
Ayrıca bu yöntem monozigot ikizler olarak bilinen ikizler durumuyla sonuçlanabilir.
Monozigot ikizler tek yumurta ikizleridirler ve bir yumurta ile bir spermden gelirler. İkiz riski tüp bebek tedavisinde zaten yüksektir ve araştırmalar yumurta çatlatmanın bu riski daha da arttırdığını gösteriyorlar. Tüm çoklu gebeliklerde belli riskler olsa da, tek yumurta ikizlerinin anne ve bebek düzeyinde riskleri daha fazladır. Yine de ikiz riski düşüktür ve %1’in altındadır.
Yumurta çatlatmanın neden doğum kusuru riskini arttırdığını merak ediyor olabilirsiniz. 65.000 yardımcı yöntemle gerçekleştirilmiş doğum üzerinde yapılan geniş çaplı bir rekrospektif çalışmada, genetik anomali riskinin çatlatma uygulamasıyla düşük oranda bağlantılı olduğu görülmüş ancak bu risk artışı başka faktörlerden de kaynaklanabilir.
Verimliliği
Elbette en büyük soru, buna değer mi? Yumurta çatlatma bebeğinizi almanızı sağlar mı? Cevap biraz karmaşık. 31 çalışma ve 1992 gebelik ve 5728 kadın ile yapılan bir değerlendirmede, yumurta çatlatmanın klinik gebelik oranlarını sadece birazcık arttırdığı görülmüş. Ancak canlı doğum oranlarında iyileşme olmamış.
Canlı doğum oranları klinik gebelik oranlarından daha önemlidir çünkü tüm doğurganlık tedavilerinin hedefi gebelik elde etmek değil, bebeği doğurabilmektir.
Maalesef yumurta çatlatma üzerine yapılan çalışmaların büyük kısmı canlı doğumlar değil klinik gebelik oranları üzerine. Bu çalışmaların bazılarında canlı doğum oranlarında bir avantaj görülmemiş. Bu nedenle daha fazla araştırma yapılması gerekli.
Başka bir çalışmada ise yumurta çatlatmanın iyi kaliteli embriyolarda uygulanması sonucunda gebelik oranlarının düştüğü görülmüş. Sonuçlar yaş grubuna bağlı olarak ve kötü-düşük kaliteli embriyolarda uygulanmaya göre değişken olmuşlar. Bu nedenle yumurta çatlatma iyi prognoza sahip olanlar için başarı ihtimalini azaltabilir.
Kimler Yumurta Çatlatmanın Faydasını Görür?
Aşağıdaki koşullara sahip hastalarda yumurta çatlatmanın klinik gebelik oranlarını iyileştirebildiğine dair kanıtlar var:
- iki veya daha fazla başarısız tüp bebek denemesi
- kötü embriyo kalitesi
- 38 yaşından büyük olmak
Yumurta çatlatmanın donmuş embriyo transferlerinde denemeye değer olduğuna inanılıyordu ancak böyle olmayabilir. Hatta bir çalışmada donmuş embriyo döngüsünde yumurta çatlatmanın canlı doğum ihtimalini birazcık azaltabildiği görülüyor.