Tüp bebek tedavisi nedir?
Tüp bebek tedavisi, yardımcı üreme tekniklerinden bir tanesidir. Tüp bebek tedavisinde yumurtalıklarından yumurta toplanması ve yumurtaların, sperm ile döllenmesi gibi çeşitli aşamalar bulunmaktadır. Döllenmiş olan yumurta, embriyo olarak bilinir. Embriyo oluştuktan sonra saklanmak üzere dondurulabilir ya da kadının rahmine transfer edilebilir.
Aşağıdaki videoda bu konu hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Tüp bebek tedavisi neden yapılır?
Tüp bebek bazı durumlarda ilk çare, bazı durumlarda ise son çare olabilmektedir. Diyelim ki erkekte azospermi var, yani hiç sperm bulunmuyor; o halde ilk çare tüp bebek olmaktadır. Bu durumda kadından yumurtalar toplanır, erkekten mikro-TESE yöntemiyle spermler alınır ve tüp bebek yapılır. Veya kadında yumurta rezervi düşüklüğü varsa, yaşı 43 ve üzerindeyse tüp bebek düşünülür. Ancak diyelim ki çiftin bir sorunu yok, ancak bir yıl denedikleri halde gebelik elde edilemedi; bu durumda çiftin aşılama ve tüp bebek seçenekleri bulunmaktadır.
Tüp bebek tedavisi gerektiren kısırlıkla ilgili diğer sorunlar arasında şunlar yer almaktadır:
Fallop tüplerinin tıkalı ya da hasarlı olması: Fallop tüplerinin tıkalı ya da hasarlı olması, yumurtanın döllenmesini ya da embriyo oluştuktan sonra embriyonun rahme ilerlemesini zorlaştırabilmektedir.
Yumurtlama bozuklukları: Yumurtlama düzensizse ya da gerçekleşmiyorsa, döllenme için gerekli olan yumurta sayısı yetersiz olmaktadır.
Endometriozis: Endometriozis, rahim içi dokunun rahim dışında büyümesiyle meydana gelir ve genelde yumurtalıkların, rahmin ve fallop tüplerinin işlevlerini etkiler.
Miyom: Miyomlar, rahim duvarında bulunan iyi huylu tümörlerdir. Miyomlar, döllenmiş yumurtanın tutunmasını engelleyebilmektedir.
Sperm üretiminin ya da işlevinin zayıflaması: Ortalamanın altında olan sperm konsantrasyonu, spermlerin hareketlerinin zayıf olması ya da spermlerin boyutundaki ve şeklindeki anormallikler, spermin yumurtayı döllemesini zorlaştırabilmektedir. Semende anormallik olması halinde eşinizin, bu sorunlarla ya da altta yatan sağlık sorunlarıyla ilgili olarak bir uzmanla görüşmesi gerekir.
Açıklanamayan kısırlık: Açıklanamayan kısırlık, kısırlıkla ilgili sıkça karşılaşılan nedenlerle ilgili olarak değerlendirme yapılmasına rağmen kısırlığa neden olan faktörün tespit edilememesidir.
Genetik bozukluk: Eşinizin ya da sizin, çocuğunuza geçebilecek genetik bir rahatsızlığınız bulunuyorsa tüp bebek tedavisi gerekir. Tüp bebek tedavisinde yumurtalar toplandıktan ve döllendikten sonra belli genetik problemler için testten geçirilir. Sonrasında sorun saptanmayan embriyolar, kadının rahmine transfer edilir.
Kanser ya da diğer sağlık sorunlarına yönelik olarak doğurganlığın korunması: Radyoterapi ya da kemoterapi gibi kanser tedavilerine başlayacaksanız bunlar, doğurganlığınıza zarar verebileceği için doğurganlığınızı korumaya yönelik olarak tüp bebek tedavisi iyi bir seçenek olabilir. Bu durumda yumurtalıklarınızdan yumurtalar toplanır ve döllenmemiş bir şekilde ileride kullanılmak üzere dondurulur. Veya yumurtalar döllendikten sonra embriyolar da gelecekte kullanılmak üzere dondurularak saklanabilir.
Ayrıca çocuğa genetik hastalık riski olması durumunda da ebeveynler, tüp bebek yapılmasını isteyebilmektedir. Medikal laboratuvarlar, embriyoları genetik anormallikler için test edebilmektedir. Bu işlem sonrası genetik kusuru bulunmayan embriyolar, kadının rahmine transfer edilebilmektedir.
Tüp bebek tedavisi kimlere uygulanır?
Tüp bebek tedavisi için kişilerin genel olarak sağlıklı olması önemlidir. Bu temel şartın yanı sıra her bireyin durumuna dair farklı gereksinimler olacaktır. Tüp bebek tedavisi, aşağıdaki durumları yaşayan kişilerde etkili bir tedavi yöntemi olmaktadır:
- 6 aydan fazla süredir gebelik elde edemeyen çiftlerde tüp bebek tedavisi genelde sonuç alınmasını sağlamaktadır. Üreme çağında olan kadınlar her yaşta tüp bebek yöntemi ile gebe kalabilmektedir.
- Diğer doğurganlık tedavilerinde başarı elde edememiş kadınlar, tüp bebek tedavisi deneyebilir. Her ne kadar diğer yöntemleri denemiş ve başarısız olmuş olmanız hayal kırıklığı yaratabilse de tüp bebekte, başarısız olan diğer yöntemlere göre başarı şansı daha yüksek olmaktadır.
- Kendi başına ya da diğer doğurganlık tedavileriyle gebelik elde etme şansı bulunan, ancak bu şansı bekleyerek riske atmak istemeyenler de tüp bebek tedavisi yaptırmayı tercih edebilir.
Tüp Bebek Tedavisi Öncesi Yapılması Gereken Testler
Doktorunuzla birlikte tüp bebek tedavisinin sizin için en uygun olan tedavi yöntemi olduğuna karar verdiyseniz, bu tedavi öncesi hazırlık yapmanız önemlidir.
Tüp bebek tedavisine başlamadan önce gebe kalma şansınızın artması ve gebeliğinizin sağlıklı devam etmesi için bazı testlerin yapılması gerekir. Bu testler arasında şunlar yer almaktadır:
Yumurtalık rezervi testi: Yumurtalarınızın sayısını ve kalitesini belirlemek için folikül uyarıcı hormon (FSH) ve estradiol (östrojen) ile adet döngünüzün ilk birkaç günündeki anti-müllerian seviyeleriniz için test yapılması gerekebilir. Genelde yumurtalıkların ultrasonu ile birlikte değerlendirilen test sonuçları, yumurtalıklarınızın doğurganlık ilaçlarına nasıl yanıt vereceğine dair tahminde bulunulmasını sağlayacaktır.
Sperm testi (spermiogram): Sperm testi, doğurganlık değerlendirme sürecinin bir parçası olarak gerçekleştirilmediyse tüp bebek tedavisi döngüsü başlamadan hemen önce doktorunuz bu testin yapılmasını isteyebilir. Bu testte sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve morfolojisi incelenir.
Rahim filmi (HSG): Tüp bebek tedavisi öncesi kadına yapılması gereken testlerden bir tanesi de rahim filmi olmaktadır. Rahim filmi sayesinde rahimde ve fallop tüplerinde sorun olup olmadığı görülür.
Bulaşıcı hastalık testleri: Hem sizin hem de eşinizin, HIV de dahil olmak üzere bulaşıcı hastalıklar yönünden değerlendirilmeniz gerekir.
Tüp Bebek Tedavisi Aşamaları
Tüp bebek tedavisinin aşamalarını aşağıda detaylı bir şekilde okuyabilirsiniz:
Yumurtalıkların Uyarılması
Kadınlar, her adet döngüsünde doğal olarak bir adet yumurta üretir. Ancak tüp bebek tedavisinde birden fazla yumurta olması gerekmektedir. Birden fazla yumurta kullanılması, uygun embriyoların gelişme ihtimalini arttırmaktadır. Vücudunuzun ürettiği yumurtaların artması için doğurganlık ilaçları kullanmanız gerekecektir. İlaç kullandığınız süre boyunca doktorunuz düzenli kan testleri ve ultrason ile yumurta üretimini takip edecek ve yumurtaların toplanacağı zamana karar verecektir. Bu aşama genelde 8-12 gün sürmektedir.
Yumurtaların Toplanması
Yumurtaların toplanması, anestezi altında gerçekleştirilen cerrahi bir işlemdir. Doktorunuz, ultrason probu sayesinde yumurta toplanırken kullanılacak iğneyi vajinadan, yumurtalığa ve oradan da yumurta bulunduran foliküle yönlendirecektir. İğne, yumurtayı çekecek ve foliküllerdeki sıvıyı dışarı çıkaracaktır.
Yumurtaların Spermler ile Döllenmesi
Döllenme için erkekten semen örneği alınması gerekir. Sonrasında spermler ile yumurtalar, laboratuvar ortamında bir araya getirilir. Bu süreç sonucu embriyo elde edilemezse, doktorunuz mikroenjeksiyon kullanmaya karar verebilir.
Embriyo Transferi
Embriyolar yeterli büyüklüğe ulaştığında transfer edilebilirler. Bu ise genelde döllenmeden beş gün sonra gerçekleşir. Embriyo transferi sırasında kateter adı verilen ince bir tüp vajinaya yerleştirilecek, rahim ağzını geçecek ve rahme ulaşacaktır. Sonrasında ise embriyo, rahme transfer edilecektir.
Gebelik, embriyo rahim duvarına tutunduğu zaman meydana gelir. Bu, genelde 6 ila 10 gün arası sürer. Sonrasında kan testi ile gebe kalınıp kalınmadığını anlaşılacaktır. Embriyo transferi hakkında ayrıntılı bilgi için; Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi
Tüp bebek tedavisi ne kadar sürer?
Tüp bebek tedavisi sırasında yumurtalar toplanır ve döllenmesi için laboratuvar ortamında sperm ile bir araya getirilir. Bir tüp bebek döngüsü genelde 3 – 4 hafta sürmektedir. Ancak bu adımlar, farklı aşamalar ve süreçler şeklinde gerçekleşebileceği için daha uzun sürebilir.
Tüp bebek tedavisinin ilk on gününde genelde anne adayının gerekli ilaçları alması sağlanır ve süreç izlenir. Foliküller, olgunlaştığı zaman yumurta toplama işlemine geçilir ve bu işlem genelde 45 dakika kadar sürer. Yumurtalar toplandıktan sonra sperm ile bir araya getirildiğinde döllenme meydana geldiyse 3-5 gün sonra embriyo transferi gerçekleştirilir. Embriyo transferinden sonra yaklaşık on gün sonra ise kan testi yapılarak gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılır.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Tüp bebek tedavisine başladığınızda yumurtlama döneminizden sonraki bir zamanda doktorunuz, GnRH antagonisti ya da GnRH agonisti kullanmanızı isteyebilir. Genelde enjeksiyon yöntemiyle kullanılan bu ilaçlar, nazal sprey ya da implant formunda da bulunabilmektedir.
Bu ilaçlar, tedavi döngünüz başladığı zaman doktorunuzun, yumurtlama döneminiz üzerinde kontrol sahibi olmasını sağlar. Adet döngüleriniz, doğal yollarla gerçekleşmiyorsa doktorunuz, farklı bir yaklaşım sergileyebilir. Bu durumda progesteron kullanmanızı isteyebilir. Progesteron, adet döngünüzün düzenlenmesine yardımcı olacaktır.
Bu durumda doktorunuz, progesteron hapı kullandıktan yaklaşık 6 gün sonra GnRH agonisti ya da antagonisti kullanmanızı isteyecektir. Ancak tekrar hatırlatmakta fayda var; kullanacağınız ilaçlar, durumunuza bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle daima doktorunuzun söylediklerini yaptığınızdan emin olun.
Bu aşamadan sonra doğurganlık ilaçları ile yumurtlama uyarılması sağlanacaktır. Tedavi protokolünüze bağlı olarak 7-10 gün arası her gün, günde 1-4 kez iğne yapmanız gerekecektir. Bu iğnelerle birlikte GnRH agonisti ve antagonistlerini nasıl kullanacağınızı, doktorunuzdan ya da gittiğiniz merkezde yardımcı olacak sağlık çalışanlarından öğreneceksiniz.
Tüp bebek tedavisinde son olarak insan koryonik gonadotropin (hCG) ile yumurtaların büyümesi tetiklenir. Burada, zamanlama çok önemlidir. İğne çok erken yapılırsa yumurtalar yeteri kadar olgunlaşmayacaktır. İğnenin çok geç yapılması durumunda ise yumurtalar çok fazla olgunlaşabilir ve düzgün bir şekilde döllenmeyebilir.
Çatlatma iğnesi adı da verilen hCG hormonu içeren bu iğne, genelde döngü içerisinde bir kez yapılır. Bu iğneyi yapmanız gereken zamana dair doktorunuz kesin bir saat verecektir. Bu nedenle iğneyi, doktorunuzun söylediği zamanda yaptığınızdan emin olmalısınız.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar kilo yapar mı?
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların kilo yapmadığı bilinmektedir. Ancak bu ilaçlar, hormon seviyelerini yükselttikleri için vücutta bir miktar sıvı tutulmasına neden olabilmektedir. Bu sıvı tutulması geçici bir kilo artışı yaratabilmekle birlikte kalıcı kilo artışına neden olmamaktadır. Bununla birlikte tüp bebek tedavisi sırasında bir miktar kilo alındıysa tedavi sonrası bunlar kolayca verilebilmektedir.
Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranı
Tüp bebek tedavisi, yüksek gebelik şansı sağlayan tedavilerden bir tanesidir. Ancak başarı şansı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Normal koşullarda deneyimli doktorları ve kaliteli koşulları olan bir tüp bebek merkezinde gebelik oranları yüzde 60-65 civarında olmaktadır. Peki, bu oran neye göre değişmektedir? Tüp bebek tedavisinde öncelikle annenin yaşı, yumurta sayısı ve sperm kalitesi başta olmak üzere şu faktörler başarı oranını etkilemektedir:
Annenin yaşı: Kadının yaşı ne kadar gençse, tüp bebek tedavisinde kendi yumurtalarınızı kullanarak sağlıklı bir bebek doğurma ihtimaliniz o kadar yüksek olmaktadır. Özellikle de kadının yaşı 37’den küçükse gebelik şansı daha yüksektir.
Yumurta sayısı: Tüp bebek tedavisinin başarı şansının yüksek olması için yumurta sayısının 4 ila 15 arasında olması gerekir.
Sperm kalitesi: Erkeğin sperm kalitesi iyiyse tüp bebek başarı oranının yüzde 60-65 olması beklenebilir.
Embriyo durumu: Daha fazla gelişmiş olan embriyoların transfer edilmesi, daha az gelişmiş (2 ya da 3 günlük) embriyoların transferi ile karşılaştırıldığında daha yüksek gebelik oranları ile ilişkilendiriliyor. Ancak gelişim süreçlerinden tüm embriyolar sağ çıkamayabileceği için doktorunuzla durumunuzu ayrıca görüşmeniz gerekir.
Üreme geçmişi: Daha önce doğum yapmış kadınların, daha önce doğum yapmamış kadınlara göre tüp bebek tedavisinde başarı şansı daha yüksek oluyor. Başarı oranları, daha önce birden fazla kez tüp bebek tedavisi görmüş, ancak gebe kalamamış kadınlarda ise daha düşük oluyor.
Kısırlık sebebi: Yumurta sayınızın normal olması, tüp bebek tedavisi ile gebe kalabilme şansınızı arttırmaktadır. Şiddetli endometriozisi olan kadınların ise açıklanamayan kısırlığa sahip olan kadınlara göre gebe kalma şansları daha düşük olmaktadır.
Yaşam tarzı faktörleri: Sigara içen kadınlarda genelde tüp bebek tedavisi sırasında toplanan yumurtaların sayısı daha az oluyor ve düşük oranları daha fazla oluyor. Sigara, kadının tüp bebek başarısı şansını yüzde 50’ye kadar düşürebiliyor. Obezite de gebe kalma ve bebek sahibi olma şansınızı azaltabilir. Alkol kullanımı, keyif verici maddeler, aşırı kafein tüketimi ve bazı ilaçlar da zararlı olabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde başarı oranını yüzde 100 olarak düşünürsek bunun yüzde 40’ı annenin yaşı ve tüp bebek merkezinde uygulanan protokollere bağlı olmaktadır. Yüzde 40’ı embriyo laboratuvarı ve laboratuvardaki işlemlere bağlıyken kalan yüzde 20’lik kısım ise embriyo transferi ve embriyonun rahme yerleştirilmesi sürecinde ne kadar nazik ve düzgün yerleştirildiğiyle ilgili olmaktadır.
Tüp Bebek Tedavisinde Beslenme
Tüp bebek tedavisi görürken sağlıklı ve dengeli öğünler tüketmelisiniz. İyi bir beslenme düzenine sahip olmak için belli şeyleri kısıtlamanız yetmeyecektir. Bu kısıtlamalarla birlikte sağlıklı seçimler yapmanız ve besin açısından zengin gıdalar tüketmeniz gerekir.
Tüp bebek tedavisi sırasında sağlıklı bir şekilde beslenmek için şu gıdaları tüketebilirsiniz.
- Meyve ve sebze: Vitamin, mineral, lif ve fitokimyasallar gibi takviyelerin yanı sıra daha çok sebze ve meyve tüketimi ile aç kalmanıza neden olan yüksek kalorili yiyeceklerin yerine sağlıklı alternatifler tercih etmiş olacaksınız.
- Sağlıklı proteinler: Yağsız et, tavuk, deniz ürünler, yumurta, fasulye, kuruyemiş, tohumlar ve yağı azaltılmış süt ürünleri gibi gıdalar, vücudunuz için gerekli olan vitamin ve mineralleri sağlayacaktır. Proteinler, karbonhidratlardan daha doyurucu olduğu için daha uzun saatler tok kalmanızı sağlar.
- Ev yapımı yemekler: Çok fazla yağ kullanarak hazırlanmış yemekleri yemeyi en aza indirerek yağ alımınızı kısıtlamanız gerekir. İşlenmiş gıdalarda bulunan sağlıksız trans yağların, artan kısırlık oranlarıyla ilişkili olduğunu gösteren araştırmalar bulunmaktadır.
- Tam tahıllar: Tam tahıllı ekmekler, lif açısından zengin kahvaltılık gevrekler, kahverengi pirinç ve işlenmemiş diğer tahılları tercih etmeniz sağlıklı olacaktır.
- Düzenli öğünler: Gün boyunca öğün atlamak, genelde geceleri yemeye neden olur. Bu ise özellikle kilo kontrolü sağlamaya çalışan kişiler açısından sağlıksız bir alışkanlıktır. Bu nedenle öğün atlamama konusunda dikkatli olun.
Tüp bebek tedavisi sırasında dikkate almanız gereken bu öneriler, vücudunuzun gebeliğe hazırlanmasında rol oynayacaktır. Ancak bu sağlıklı tercihlerin yanı sıra sağlıksız yiyeceklerinde farkında olmalısınız. Bu nedenle abur cubur tüketiminizi kısıtlamanız gerekir. Her ne kadar hazır yiyecekler çekici olsa ve bulunması kolay olsa da bunlardan uzak durmalı ve bunların yerine sağlıklı alternatifler hazırlamalısınız.
Tüp Bebek Tedavisi Riskleri
Her medikal prosedürde olabileceği gibi tüp bebek ile ilgili olarak da bazı riskler bulunmaktadır. Tüp bebek tedavisi ile ilişkili olarak görülebilecek riskler şunlar olmaktadır:
Çoğul gebelik: Tüp bebek tedavisinde rahminize birden fazla embriyo transfer edilmesi halinde çoğul gebelik yaşayabilirsiniz. Çoğul gebelik olması durumunda erken doğum ve düşük doğum kilosu görülme riski daha fazla olmaktadır.
Ovaryan hiperstimülasyon sendromu: Tüp bebek tedavisinde kullanılan hCG gibi doğurganlık ilaçları, yumurtalıkların şişmesine ve ağrımasına neden olabilmektedir. Ovaryan hiperstimülasyon sendromu adı verilen bu durumda görülen belirtiler arasında karında hafif bir ağrı, şişkinlik, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi belirtiler yer almaktadır.
Düşük: Tüp bebek tedavisinde taze embriyolar ile gebe kalındığında, doğal yollardan gebe kalmaya göre düşük riski yüzde 15 ila yüzde 25 arasında daha fazla olabilmektedir. Bu oranlar, annenin yaşının ilerlemesiyle artmaktadır.
Yumurta toplanması sırasında yaşanan komplikasyonlar: Yumurta toplanması sırasında bağırsakta, mesanede ya da kan damarlarında kanama, enfeksiyon ya da hasar meydana gelebilir. Ayrıca anestezi kullanılıyorsa bu işlemin de taşıdığı bazı riskler bulunmaktadır.
Dış gebelik: Tüp bebek tedavisi gören kadınların yaklaşık yüzde 2’si ila yüzde 5’inde dış gebelik görülmektedir. Dış gebelikte embriyo, rahmin dışında bir yerde tutunur. Bu durumda embriyo hayatta kalamaz ve gebelik devam edemez.
Doğum kusurları: Annenin yaşı, nasıl gebe kalındığından bağımsız bir şekilde doğum kusurlarının görülmesi konusunda en önemli risk faktörü olmaktadır.
Kanser: Bazı araştırmalar, yumurta gelişimini teşvik etmek için kullanılan bazı ilaçlarla yumurtalık kanserini ilişkilendirmiş olsa da tüp bebek tedavisi sonrası kanser riskinin önemli ölçüde arttığını gösteren araştırmalar bulunmamaktadır.
Stres: Tüp bebek tedavisi ekonomik, fiziksel ve duygusal olarak yıpratıcı olabilmektedir. Kısırlık tedavilerinin yarattığı iniş çıkışların üstesinden gelmek için bir uzmandan yardım alabilirsiniz.