Adet tabusunu yıkmak
Ulusal televizyonda ilk defa adet kelimesini açıkça kullanarak dile getiren kişi Courtney Cox olmuştu. Yıl ise 1985’ti.
Adet ile ilgili tabular 80’lerden çok daha öncesine uzanıyor. Pek çok sosyal, kültürel ve dini gelenekte, adet görürken neler yapılıp neler yapılamayacağı ile ilgili dünyanın her yerinde bir şeyler söyleniyor. Popüler kültüre baktığımızda da orda aynı şekilde düşüncesizlik olduğunu görüyoruz.
Ancak neyse ki bazı şeyler yavaş yavaş değişiyor. Adet tabusunu yıkmak için konu hakkında konuşmanız ve ondan adı ne ise o şekilde bahsetmeniz gerekiyor
“Halam ziyarete geliyor” ya da “ayın o zamanı” değil. Bunun adı adet ya da regl.
Adet döneminde kan ve ağrı, bazen rahatlama ve üzüntü ve bazen ise hepsi aynı anda gerçekleşir. (Ve bir diğer şey ise kadın hijyen ürünleri değil, menstrual ürünler.)
Ergenlikten menopoza kadar adet ile ilgili gerçekleşen her şeyi bu yazıda bulabilirsiniz.
Ağrıyı genç yaşta bile olsa ciddiye alın
Rahim ile ilgili ağrılar genelde çok fazla dikkate alınmaz. Bunun böyle olması belki de size böyle öğretilmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak ağrılar önemlidir.
Adetiniz süresince aşağıdaki durumları yaşıyorsanız tereddüt etmeden doktorunuzla görüşmeniz gerekir:
- Pelvik bölgede ağrı
- Ağrılı adet
- Bel ağrısı
- Alt karında ağrı
- Uzun süren adet
- Ağır geçen adet
Bu belirtiler genellikle menstrual bozukluk olduğunu gösterir.
Yaygın olarak görülen menstrual bozukluklar, genelde 20’li ve 30’lu yaşlar gibi ilerleyen dönemlerde ortaya çıkar. Ancak bu, her zaman bu dönemlerde meydana geldiklerini değil doktorun tanıyı koyduğu zamanı gösterir.
Kaç yaşında olursanız olun yardım istemekten çekinmeyin ve gereken tedaviyi görün.
Ergenlik: Genelde karman çormandır ancak utanılacak bir şey yoktur
ABD’de adet görme yaşı ortalama olarak 12’dir. Ancak bu sadece ortalamayı gösterir. Sizin adetiniz birkaç yıl daha erken ya da geç başlamış olabilir ve bu durum da gayet normaldir.
İlk ne zaman adet gördüğünüz genetik, vücut kitle endeksi (VKE), ne yediğiniz, ne kadar egzersiz yaptığınız ve nerede yaşadığınız gibi pek çok faktöre bağlıdır.
İlk yıllarda adetinizin düzensiz ve beklenmedik olması normaldir. Aylarca hiçbir belirti görmeden hayatınıza devam edebilir ve sonrasında kırmızı bir şelale ile karşılaşabilirsiniz.
Adetin başlangıcı menopozun da yansımasıdır, çünkü bu sürecin öncesinde ve sonuna gelindiğinde yumurtlama olmuyor.
Adet döngüsü hormonlar tarafından yönetilir. Kanama, sancı, duygusal dalgalanmalar ve göğüslerde hassasiyet gibi adette yaşanan fiziksel deneyimler, vücudumuzun herhangi bir zamanda salgıladığı hormonların miktarına bağlı olarak gerçekleşir. Adet döngüsünü iki hormon yönetir.
Östrojen, rahim duvarının büyümesi için uyarır ve progesteron da bu büyümeyi destekler. Yumurtlamanın olmadığı zamanlar, progesteronun düzenleyici kontrolüne sahip olunmadığı anlamına gelir. Böyle durumlarda isteksiz görünen adetleriniz olabilir. Adetiniz bir gelir bir gelmez. Ardından ağır olabilir ve kesintili kanama görülebilir.
15 yaşında, ilk adetini birkaç yıl önce olmuş bir genç kıza bakıldığında göreceli olarak düzensiz ancak tamamen normal bir adet döngüsüne sahip olduğu görülüyor. Başlarda adetiniz hafif olabilir ve 1.5 hafta sürebilir. Bir ayda iki kez adet olabilirsiniz ve adeti düzenlemek için doğum kontrol hapı kullanmak gerekebilir.
Adetinizle ilgili olarak başlarda utangaç, kafası karışmış ve korkmuş hissetmeniz normaldir. Bu durum sizin için yenidir ve vücudunuzun özel bir parçasının dahil olduğu karman çorman bir deneyimdir.
Başka bir genç kıza bakıldığında ise ortaokuldayken sızıntı yaşamaktan korktuğu görülüyor. Hatta bu genç kız, adet görmediği dönemde bile okuldayken adetinin başlamasından ve sonrasında sızmasından korktuğunu anlatıyor. Bunun nedeni ise adet hakkında yıllardır çeşitli şeylerle korkutulmaktan kaynaklanıyor.
İslami geleneklere göre yetiştirilmiş bir genç kız ise adet gördüğü zamanlarda Ramazan boyunca dua etmesine ve oruç tutmasına izin verilmemesini, bunun onu özellikle başka inançlı insanların yanında rahatsız hissetmesine neden olsa da babasından gördüğü destek ile bu durumu çok fazla içselleştirmediğini anlatıyor. Babasının, adet gördüğünde haberi olan ilk kişi olduğunu ve ona ped aldığını anlatan genç kadın, özellikle de erkeklerin yanındayken adet hakkında konuşmak konusunda rahat olduğunu söylüyor.
Aynı şekilde adet görmesini ailesi ile konuşmakta bir sorun yaşamayan ve iki ablası olan bir kadının, adet hakkında duyulması gereken her şeyi önceden duyduğunu ve bunun her kadının yaşadığı ve utanılmaması gereken bir durum olduğunu söylüyor.
20’ler: Düzene giriyor
Başlangıçta adet görmek oldukça karmaşık bir durumdur. Ancak ilk adetin üstünden biraz zaman geçtikçe nasıl olur?
20’ler, doğurganlık açısından en parlak zamanlardır. Bu dönemde vücudunuz, bebek sahibi olmak için tam anlamıyla hazırdır. Pek çok insan için 20’li yaşlar, döngülerin en düzenli olduğu zamanlara denk gelmektedir.
İlk defa adet gördükten sonra zaman geçip olgunlaştıkça yumurtlama başlar. Yumurtalama başlayınca anormal durumlar dışında daha düzenli olan aylık döngüler başlar.
20’lerinizdeyseniz, okurken şunu düşünüyor olabilirsiniz: “Yakın bir zamanda çocuk sahibi olmam mümkün değil!” İnsanlar artık çocuk sahibi olmak için her zamankinden daha fazla bekliyorlar.
Bu nedenle pek çok insan 20’lerinde doğum kontrol yöntemleri kullanmaya başlıyor. Doğum kontrol yöntemleri ile daha önce düzensiz olan adet döngülerinizi düzenlemeniz de mümkün. Ancak burada önemli olan doğru doğum kontrol yöntemini kullanmanızdır.
Korunma yöntemine ve kişiye bağlı olarak doğum kontrol yöntemlerine başlamak bazı insanların değişmesine yol açacak kadar negatif etkilere yol açabilmektedir.
Örneğin, doğum kontrolü için beş yıl boyunca bakır spiral kullanan bir kadına bakıldığında adetinin, spiralden sonra çok daha ağır geçtiği görülüyor. Bu kadın, öncesinde hormonlu doğum kontrol yöntemleri kullanırken daha hafif ve daha az belirtilere sahip olan adetler yaşadığını söylüyor.
Adet döneminde cinsel ilişki
20-29 yaşları arası, cinsel ilişkide neyin iyi hissettireceği de dahil olmak üzere yetişkinliğin ne olduğunu anlamak açısından önemli zamanlardır. Pek çoğu için buna adet döneminde cinsel ilişki de dahildir.
28 yaşındaki bir kadın, adet döneminde ilişkiye girme konusunda eskisine göre daha rahat olduğunu ifade ediyor. Adet döngüsünün başlarında cinsel isteğinin daha yoğun ifade eden kadın, adetinin ağır geçtiği iki gün boyunca şiş hissettiği ve sancıları olduğu için cinsel ilişki yaşamaktansa pijamalarını giyip dondurma yemek istediğini ekliyor.
27 yaşındaki başka bir kadının ise daha gençken adet döneminde cinsel ilişkiye daha sıcak baktığı ancak son zamanlarda bunu fazla tercih etmediğini söylüyor.
İlişkiye girmek istiyorsanız adet dönemi boyunca istemediğiniz durumlar dışında bundan kaçınmanız gerekmez. Her ne kadar bazen ortalık batabilse de adet döneminde cinsel ilişki güvenlidir. Burada önemli olan sizin ve partnerinizin nasıl hissettiğidir.
Belirtiler daha çok şey anlatabilir
20’li yaşlarda insanların farkındalıkları, belirtilerinin menstrual rahatsızlıklar ile ilgili olup olmadıkları konusunda daha yüksektir. Belirtilerin nedenleri şunlar olabilir:
- Polikistik over sendromu (PKOS)
- Endometriozis
- Fibdoridler
- Premenstrual sendrom ya da PBD
- Anormal kanamalı döngüler
- Ağrılı adet (dismenore)
Ağrılarınız varsa, adet kanamanız çok ağırsa, adetleriniz uzunsa ya da genel olarak yolunda olmayan başka bir şey fark ediyorsanız doktorunuza danışmanız gerekir.
30’lar: Biraz karışık ama neredeyse kutsal
30’larınızda adet söz konusu olduğunda genelde durum biraz karışıktır. 30’ların başlarında hala düzenli olarak yumurtluyorsunuzdur ve adetiniz genelde 20’li yaşlarınızdaki gibidir.
Ancak bazıları için 30’lar ağrı demektir. Hem de oldukça fazla.
30’lu yaşlarınızda belinizde ve yumurtalıklarınızda bıçak gibi saplanan ve güçten düşüren ağrılar, göğüslerinizde hassasiyet ve günlerce süren uykusuzluk yaşayabilirsiniz. Hatta bazı kadınların deneyimleri, onları en ufak şeylerde bile ağlatacak kadar kadar yoğun duygu dalgalanmaları şeklinde olabiliyor.
Ancak fiziksel rahatsızlıklarının yanı sıra kadınlar, aylık döngülerine duygusal olarak daha bağlı olduklarını hissedebiliyorlar.
Bazı kadınlar adet dönemini kutsal, onları dünyaya bağlayan ve yaşam ile ölüm arasındaki döngüyü hatırlatan bir şey olarak görüyorlar. Bu nedenle kültürel olarak adetten iğrenme ve utanma gibi şeyler, onların sinirlenmelerine neden oluyor.
Gebelik için konuşmanın zamanı
Her ne kadar 20’li yaşlarda kadın vücudu bebek için hazır olsa da kişiler kendilerini bebek için hazır hissetmeyebilirler.
Gebelik vücutta sayısız değişikliklere neden olabilir ve bu değişiklikler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak bir şey kesin olmaktadır: Kimse gebeyken adet görmez (Ancak biraz lekelenme görülebilir).
Doğum yaptıktan sonraki aylarda adetiniz hemen geri gelebilir ya da tekrar adet görmeniz aylar sürebilir.
Doğum yaptıktan sonra adet görmek genelde bebek emzirip emzirmeme, bebek maması ile destekleme ya da sadece bebek maması kullanma durumlarına bağlı olarak değişiklik gösterebiliyor.
Emzirdiğiniz süreçte prolaktin isimli hormon üretilir. Prolaktin, östrojen üretimini bastırarak gebe kalmanızı engeller.
Doğum yapmış 31 yaşındaki bir kadın, bebeğini emzirdiği için altı ay boyunca adet görmediğini ancak görmeye başladığı zaman ise çok şiddetli bir biçimde geldiğini söylüyor. Hatta bir adet döneminde iki gece çok ağır kanamalar yaşayan kadın, özellikle geceleri yatağa kan geçmemesi için ekstra önlemler aldığını anlatıyor.
Perimenopoz
Bazıları için 30’ların sonunda yepyeni bir macera başlar: Perimenopoz.
Menopozdan önceki 8-10 yıllık süreç olarak tanımlanan perimenopoz, vücudunuzun daha az östrojen ve progesteron üretmesinin sonucu olarak ortaya çıkar.
Progesteron olmadan östrojen üretimi olduğu zaman ya da rahim duvarındaki büyüme kontrolden çıktığı zaman perimenopoza girilir. Bu dönemde yine oldukça kanamalı adetler yaşanabilir.
30’larda perimenopoz başlangıcı normal olmakla birlikte pek çok insanda genelde 40’lı yaşlarda başlamaktadır.
Ancak ağrı yaşıyorsanız ya da bir şeylerin yanlış gittiğini hissediyorsanız doktorunuzla iletişime geçmeyi ihmal etmeyin.
40’lar: Tahmin oyunu oynamak
40’lı yaşlara geldiğinizde ilk adet olduğunuz yıllardaki gibi beklenmedik kanamalar ile karşılaşabilirsiniz.
40’lı yaşlara kadar adetinizin kaç gün sürdüğü ve en ağır günün hangisi olduğu gibi şeyleri bilseniz de 45 yaşındaki bir kadının deneyimlerine baktığımızda her gün lekelenme yaşadığını ya da başka bir zaman neredeyse sürekli kan geldiğini anlatıyor.
40’lar, perimenopozun yaygın olarak görüldüğü yaşlar olsa da sadece düzensiz adetler bir kadının perimenopozda olduğunu göstermez.
Perimenopozda olduğunuzdan şüpheleniyorsanız aşağıdaki işaret ve belirtilerin olup olmadığına da bakmanız gerekir:
- Vajinal kuruluk
- Sıcak basmaları
- Üşüme ve gece terlemeleri
- Uyumada zorluk
- Huysuzluk ya da duygusal iniş ve çıkışlar
- Kilo alma
- Saçlarda incelme ve ciltte kuruluk
- Göğüslerin dolgunluğunun azalması
Perimenopoz başlar başlamaz doktorunuzu ziyaret etmeniz gerekmez ancak ihtiyacınız olması durumunda doktorunuz ilaç reçete edebilir. Bu dönemde belirtilerinizi iyileştirmek için yapmanız gereken şeyler düzenli egzersiz yapmak, iyi beslenmek ve iyi uyumak olacaktır.
50’ler: Menopoz başlangıcı
Pek çok uzman, menopozun üst üste 12 ay adet görmemek ile başladığını söyler. ABD’ye baktığımızda menopoz için ortalama yaşın 51 olduğunu görüyoruz.
Çoğu insanda, yumurtalamanın sonuna gelinmesi ve 50’li yaşlar ile birlikte perimenopoz belirtilerinde rahatlama görülür. Bazılarında menopoz daha erken tamamlanırken bazılarında daha geç olabilir.
Şu an 64 yaşında olan bir kadının 50 yaşında menopoza girmiş olmasına rağmen hala hormonal dalgalanmalar yaşadığını görebiliyoruz. Menopozdan önce adet döngüsünün ortasında stres konusunda kendisini kontrol edemediğini söyleyen kadın, hala ayın aynı döneminde aynı şekilde hissettiğini söylüyor.
Menopoza girilse dahi bir kişide yumurtalıklar durduğu sürece hormonal aktiviteler görmek mümkündür. Ancak 60 yaşın üzerindeki pek çok kişide çok fazla hormonal aktivite görülmemektedir.
Menopoza girmek, duygusal açıdan inişli çıkışlı anlar yaşatabilir. Üstelik bu sadece hormonal değişimlerden kaynaklanmaz. Menopozlu insanların kültürel temsilleri de kişilerin zorluk yaşamalarına neden olabiliyor. Hatta menopoz genelde konuşulmaması gereken bir konu gibi görülüyor.
Ancak bu durumu değiştirmek sizin elinizdedir. Adetiniz ya da menopozunuz hakkında dürüst ve açık olmak, kendinizi tanımanızda yardımcı olacaktır.