Adet dönemi, son adet kanamasının ilk gününden sonraki adet kanamasının ilk gününe kadarki süreci kapsar. Normal şartlar altında üreme çağındaki kadınlar için ideal adet dönemi 28 gün olarak kabul edilirken, 21- 37 gün arasındaki adet dönemleri normal sayılır. Ancak 38 günden daha uzun veya 21 günden daha kısa süren adet dönemleri, iki adet kanaması arasındaki sürenin sık sık değişmesi “adet düzensizliği” olarak kabul edilir.
Düzensiz adet dönemlerinin, hormonal dengesizliklerden diğer altta yatan durumlara kadar çeşitli nedenleri olabilir. Adet dönemleri düzensiz olan kadınlar bu şikayetle doktora başvurduğunda, doktor kan tahlilleri, muayeneler, görüntüleme teknikleri ile sorunun nedenini tespit etmektedir. Adet dönemlerinin düzensiz olmasının olası nedenleri ve semptomları aşağıda anlatıldığı gibidir.
1. Gebelik
Bir hamileliğin kadınlar tarafından ilk olarak fark edilen belirtisi gebeliktir, gebelik dolayısıyla beklenen adet kanamasının olmamasıdır. Hamilelik, adet döneminin kaçmasına veya lekelenme olmasına neden olabilir. Gebeliğin erken dönemlerinde görülen diğer belirtileri arasında; sabah rahatsızlıkları, mide bulantısı, kokulara karşı aşırı duyarlılık, memelerde karıncalanma veya hassasiyet ve yorgunluktur.
Adet kanaması olması gereken dönemde beklenen kanama olmadıysa veya adet dönemlerinde değişiklikler fark edildiyse ve korumasız cinsel ilişki yaşandıysa gebelikten şüphe edilebilir. Bu durumda evde bir idrarda gebelik testi yapılabilir veya hamile olup olmadığını öğrenmek için doktora gidilebilir.
Hamilelik varsa ve birkaç dakikadan uzun süren pelvis veya karında keskin, bıçak gibi ağrı hissediliyorsa, ektopik gebelik veya düşük yapma riskini de göz ardı etmemek için hemen doktora danışılmalıdır.
2. Hormonal doğum kontrolü
Hormonal doğum kontrol hapları ve hormon içeren intrauterin cihazlar (RİA) düzensiz adet kanamalarına neden olabilir. Doğum kontrol hapları, dönemler arasında lekelenmeye neden olabilir ve çok daha hafif geçen dönemlere neden olabilir. Aynı zamanda RİA çok ağır kanamaya neden olabilir. Bu hormonların kullanımı bırakıldıktan sonra da, bir süre adet düzensizlikleri devam edebilir, ortalama 6 ay içinde düzene girecektir. Adet düzensizlikleri yaşayan kadınlar, hormonal doğum kontrol yöntemleri kullanıyorsa bunlardan kaynaklanabilir.
3. Emzirme
Prolaktin hormonu, vücutta anne sütü üretiminden sorumlu bir hormondur. Prolaktin, vücuttaki üreme hormonlarını bastırır, bu da emzirirken çok daha hafif adet kanamasına veya hiç kanama olmamasına neden olabilir. Emzirmeyi bıraktıktan kısa bir süre sonra adet kanamaları düzene girer. Ancak emzirme süreci bittikten sonra 6 ay geçtiği halde adet kanamalarının düzene girmemesi durumunda doktora başvurulmalıdır.
4. Perimenopoz
Adet dönemlerinin ilk başladığı ergenlik döneminde ve adet kanamalarının bitmeye yüz tuttuğu menopoz öncesi dönemlerde adet düzensizlikleri görülebilir. Perimenopoz, bir kadının menopoza girmeden önce geçiş aşamasıdır ve genellikle 40’lı yaşlarda başlar. Ancak bazı kadınlarda daha erken dönemde perimenopoz ortaya çıkabilir. Adet döngüsündeki değişikliklerden başlayarak 4 – 8 yıl arasında değişen belirtiler ve semptomlar olabilir. Vücutta dalgalanan östrojen bu süre zarfında adet dönemlerinin uzamasına veya kısalmasına neden olabilir. Bu da normaldir. Perimenopozun diğer belirti ve semptomları; sıcak basmaları, gece terlemeleri, ruh hali değişiklikleri, uykuya dalmakta güçlük, vajinal kuruluk şeklinde sıralanabilir.
5. Polikistik Over Sendromu (PCOS)
Düzensiz adet dönemlerinin en yaygın sebebi Polikistik Over Sendromudur. Polikistik Over Sendromudur olan kadınların adet kanaması uzun süre olmayabilir ve kanama çok yoğun ve ağır olabilir. Polikistik Over Sendromu adet düzensizliklerinin yanı sıra; kısırlık, yüz ve vücutta aşırı kıllanma, erkek tipi kellik, ani ve fazla kilo alımı veya obezite gibi sorunlara da sebep olabilir.
6. Tiroid problemleri
Troid hormonunun vücutta gereğinden az salgılanması daha uzun ve ağır adet dönemlerine neden olabilir. 2015 yılında yapılan bir araştırmada, adet düzensizlikleri olan katılımcıların % 44’ünün tiroid bozukluklarına sahip olduğunu görülmüştür. Hipotiroidizm veya az aktif tiroid, daha uzun, daha ağır dönemlere ve adet dönemlerinde artan şiddette kramplara neden olabilir. Ayrıca yorgunluk, soğuğa karşı duyarlılık ve kilo alımı da tiroid problemlerinden kaynaklanıyor olabilir. Hipertiroidizmde salgılanan yüksek seviyelerde tiroid hormonları, daha kısa ve hafif dönemlere neden olabilir. Bununla birlikte; ani kilo kaybı, nedensiz kaygı ve sinirlilik, kalp çarpıntısı, boynun alt tarafında şişme tiroid bozukluğunun başka yaygın belirtileridir.
7. Rahim miyomları
Miyomlar rahim duvarında gelişen kas tümörleridir. Çoğu miyom iyi huyludur, kansersizdir ve bir elma çekirdeğinde, küçük bir greyfurt büyüklüğüne kadar büyüklükleri değişebilir. Rahimde miyom olması adet dönemlerinin çok ağrılı ve anemiye neden olacak kadar yoğun kanamalı olmasına neden olabilir. Özellikle de miyomların çok sayıda olduğu ve büyük miyomların olduğu vakalarda semptomlar çok daha şiddetli olur. Ayrıca rahimde miyom olması durumunda; hamilelik durumunda bebeğin gelişme geriliği yaşaması, erken doğum, pelvik ağrı veya basınç, gebeliklerin düşükle sonuçlanması, bacaklarda ağrı, cinsel ilişki sırasında ve sonrasında ağrı gibi sorunlar yaşanabilir. Çoğu miyomlar tedavi gerektirmez ve semptomlar basit ağrı kesici ilaçlarla ve anemi gelişirse de demir takviyesi ile yönetilebilir. Ancak sayısının artması, miyomların fazlaca büyümesi durumunda cerrahi işlemle alınması gerekebilir.
8. Endometriozis
Endometriozis üreme çağındaki 10 kadından 1’ini etkileyen yaygın bir sorundur. Endometriozis, normalde rahim içinde bulunan ve yumurtlama döneminde olası bir gebelik için kalınlaşan, adet dönemlerinde ise kanama ile birlikte dökülüp yenilenen rahim içi dokusunun rahmin dışında büyümesi durumudur. Endometriozis çok ağrılı, hatta çok şiddetli adet dönemi kramplarına neden olan bir problemdir. Endometriozis ayrıca ağır kanamaya, kanamanın normalden daha yoğun ve uzun süreli olmasına ve dönemler arasında ara kanamaya da neden olur. Endometriozisin diğer semptomları; gastrointestinal ağrı, ağrılı bağırsak hareketleri, cinsel ilişki sırasında ve sonrasında ağrı, kısırlık gibi yaşamı çok ciddi etkileyen sorunlardır. Endometriozis şüphesinde tanı koymanın tek yolu açıklayıcı cerrahidir. Endometriozis henüz tedavi edilemeyen, ancak ilaç veya hormon tedavisi ile semptomların yönetilebildiği bir problemdir.
9. Fazla kilolu olmak
Obezitenin adet dönemlerinde düzensizliğe neden olduğu bilinmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar, aşırı kilolu olmanın, adet döngüsüne müdahale edebilecek hormon ve insülin seviyelerini etkilediğini göstermektedir. Zira obezite, adet dönemleriyle direkt olarak bağlantılı olan üreme yetisini de olumsuz etkilemektedir. Hızlı kilo alımının adet düzensizliklerine neden olabildiği bir gerçektir. Aynı zamanda kilo alımı ve düzensiz adet dönemleri Polikistik Over Sendromu ve hipotiroidizmin yaygın belirtileridir ve doktor tarafından mutlaka değerlendirilmelidir.
10. Aşırı kilo kaybı ve yeme bozuklukları
Aşırı veya hızlı, ani kilo kaybı, adet dönemlerinin düzensiz olmasına ya da tamamen adet kanamalarının kesilmesine neden olabilir. Zira bir gün içinde yeterli kalori tüketmemek yumurtlama için gerekli hormonların vücuttaki üretimini engelleyebilir. Bir kadının vücut kitle indeksinin 18.5’ten daha düşük olması, zayıf olduğu şeklinde yorumlanır ve bu da özellikle hormonal açıdan birtakım sağlıksız durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Adetin tamamen kesilmesinin yanı sıra yorgunluk, baş ağrısı ve saç dökülmesi gibi sorunlar da ani ve fazla kilo kaybından kaynaklanabilir. Bu bağlamda çok zayıf olan, diyet yapmadığı halde çok kilo veren ve bir yeme bozukluğu olan kadınlar mutlaka doktora başvurmalılar.
11. Aşırı yoğun egzersiz
Yoğun veya aşırı egzersizin adet kanamasından sorumlu hormonlara müdahale ettiği bilinir. Bale dansçıları gibi yoğun eğitim ve fiziksel aktivitelere katılan kadın sporcular ve kadınlar genellikle zamanından daha geç olan ya da hiç olmayan adet kanamaları (amenore) gibi sorunlar yaşar. Bu bakımdan adet dönemlerinin düzene girmesi için egzersiz rutinini azaltmak ve günlük alınan kalori miktarını artırmak işe yarayabilir.
12. Stres
Araştırmalar stresin, beynin döngüsünü düzenleyen hormonları kontrol eden kısmına geçici olarak müdahale ederek adet döngüsüne müdahale edebileceğini göstermektedir. Yaşam içinde stresi azaldıktan sonra adet dönemleri de normale dönebilir.
13. Bazı ilaçlar
Bazı ilaçların kullanılması, vücuttaki hormon dengesine etki ettiğinden adet döngüsüne de müdahale edebilir. Özellikle de hormon değişim terapisi, kan incelticiler, tiroid ilaçları, epilepsi ilaçları, antidepresanlar, kemoterapi ilaçları, aspirin ve ibuprofen gibi ilaçların adet düzensizliğine yol açtığı bilinmektedir. Bu tür bir sorun olduğunda ilacı değiştirme konusunda doktorla konuşulmalıdır.
14. Rahim ağzı kanseri ve endometriyal kanser
Rahim ağzı ve endometriyal kanserler; adet dönemlerinde aşırı kanama veya dönemler arasında ağır kanama ile birlikte adet döngüsünde değişikliklere neden olabilir. Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında kanama ve olağandışı akıntı bu kanserlerin diğer belirti ve semptomlarıdır. Ancak bu semptomların daha yaygın olarak diğer sorunlardan kaynaklanabildiğini unutmamakta fayda var. Bu konuda endişeleri olanlar en kısa süre içinde doktora başvurmalılar.
Adet düzensizliklerinde ne zaman doktora başvurmak gerekir?
Birçoğu tıbbi tedavi gerektiren düzensiz adet dönemlerinin birkaç olası nedeni bulunur. Aşağıdaki durumlarda doktora başvurmak önerilir:
- Adet kanaması 3 aydan daha uzun süre olmazsa ve hamile değilse,
- Adet dönemleri aniden düzensizleşirse,
- Adet kanaması 7 günden daha uzun sürerse,
- Kanama olduğu günler her saat veya iki saatten birden fazla ped veya tampon değiştirmek gerekirse,
- Adet döneminde şiddetli ağrı olursa,
- Adet dönemleri 21 günden kısa veya 35 günden uzun sürerse,
- Adet dönemleri arasında ara kanama olursa,
- Olağandışı fazla ya da kötü kokulu akıntı varsa,
- Yüksek ateş varsa doktora başvurmak gerekir.
Adet düzensizliklerinde doktora bilgi verilmesi gereken hususlar nelerdir?
- Son dönemlerde yaşanan stres veya duygusal sorunlar,
- Kiloda ani bir değişiklik,
- Cinsel sorunlar olup olmadığı,
- Egzersiz rutini gibi hususlarda doktor bilgilendirilmelidir.
Adet düzensizliklerinin nedeni nasıl tespit edilir?
Adet düzensizliği sorunu ile doktora başvurulduğunda doktor;
- Pelvik muayene,
- Kan testleri,
- Karın ultrasonu,
- Pelvik ve transvajinal ultrason,
- CT tarama,
- MRG yapacaktır.
Adet düzensizlikleri nasıl tedavi edilir?
Adet düzensizliklerinin olması durumunda tercih edilecek tedavi şekli, düzensiz dönemlere neyin sebep olduğuna göre belirlenir. Bu sorunun altında yatan tıbbi sorunun tedavi edilmesi gerekebilir. Bu bağlamda doktor aşağıdaki tedavilerden birini veya birkaçını önerebilir:
- Oral kontraseptifler,
- Hormonal RİA’lar (rahim içi araçlar),
- Tiroid ilacı,
- Metformin,
- Kilo kaybı veya kilo alımı,
- Egzersiz yapmak,
- D vitamini takviyeleri
Adet dönemi nasıl takip edilir?
Adet kanamaları düzenli sayılabilecek aralıklarla gerçekleşiyor olsa da, adet dönemini takip etmek doğru bir yaklaşımdır. Adet dönemlerini bir takvim veya bir not defteri ile takip etmek veya online olarak birçok dönem izleme uygulamasından yararlanmak faydalı olacaktır. Örneğin bir takvimde adet kanamasının ilk gününü işaretleyerek dönem izlemeye başlanır, bir sonraki kanamanın başlangıç gününe kadar geçen süre adet dönemidir. Birkaç ay içinde kanamaların her ay düzenli mi yoksa farklı mı olduğu görülür. Bu süreçte;
- Baş ağrısı, kramplar, şişkinlik, meme hassasiyeti ve ruh halleri gibi PMS belirtileri,
- Kanamanın beklenenden daha erken veya daha geç başlayıp başlamadığı,
- Günde kaç tane ped ya da tampon değiştirmek gerektiği,
- Adet döneminde kramp, sırt ağrısı ve diğer semptomların yaşanıp yaşanmadığı ve ne kadar şiddetli olduğu gibi hususlar adetlerin düzenli mi, yoksa düzensiz mi olduğunu gösterebilir.
Genel olarak; düzensiz adet dönemleri, bazıları ciddi olan birkaç faktörden kaynaklanabilir. Doktor, nedeni belirlemeye yardımcı olabilir ve adet döngüsünü tekrar kazanmaya yardımcı olabilir. Bu süreçte dengeli bir beslenme programı, düzenli egzersiz yapmak ve stresten kaçınmak da yardımcı olabilir.