HELLP sendromu, tedavi edilmediği zaman ölümcül olabilen bir karaciğer ve kan rahatsızlığıdır. HELLP sendromunun belirtileri çok çeşitli ve belirsiz olabileceğinden dolayı sendromun teşhisi zor olabilmektedir. Sendromun bu isme sahip olmasının nedeni laboratuvarda yapılan ilk analizlerde görülen üç büyük anomalinin İngilizce baş harflerinin alınmasından kaynaklanmaktadır:
- Hemoliz (Hemolysis)
- Karaciğer enzim yüksekliği (EL: elevated liver enzymes)
- Düşük trombosit sayısı (LP: Low platelet count)
Hemoliz, kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasını ifade eder. Hemolizi olan insanlarda kırmızı kan hücreleri çok çabuk ve hızlı bir şekilde parçalanır. Sonuç olarak kırmızı kan hücresi seviyeleri düşük olur ve kanın, vücudun geri kalanına yeteri kadar oksijen taşıyamaması olan anemi görülür.
Karaciğer enzim yüksekliği, karaciğerinizin düzgün bir şekilde çalışmadığını gösterir. İltihaplanmış ya da hasar görmüş karaciğer hücreleri, enzimler de dahil olmak üzere bazı kimyasalların kanınıza karışmasına neden olur.
Trombositler, kanınızın pıhtılaşmasına yardımcı olan bir bileşendir. Trombosit seviyeleri düşük olduğu zaman aşırı kanama riskiniz artar.
HELLP sendromu nadir olarak görülen bir rahatsızlıktır ve tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 1’ini etkiler. Bununla birlikte önemli bir sağlık sorunudur ve hem anne hem de anne karnındaki bebek için hayati tehlikeye neden olabilmektedir. Bu nedenle uygun tedavinin en kısa sürede görülmesi ve bebeğin doğması bu sendromda en iyi seçenekler olmaktadır.
HELLP sendromu genelde son trimesterde görülmekle birlikte gebeliğin daha erken dönemlerinde ve hatta doğum sonrası ortaya çıkabilmektedir. Sendromun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte bazı uzmanlar HELLP sendromunun, yüksek tansiyona neden olan bir gebelik komplikasyonu olan preeklampsinin şiddetli bir türü olduğunu düşünmektedir. Preeklampsi görülen hamilelerin yaklaşık yüzde 10 ila yüzde 20’sinde ilerleyen zamanlarda HELLP sendromu da görülmektedir.
Halihazırda yaşanan yüksek tansiyon ve diyabet, ilerlemiş gebelik yaşı, çoğul gebelik ve preeklampsi geçmişi gibi faktörler, HELLP sendromu riskini arttıran faktörler arasında yer almaktadır.
HELLP Sendromu Belirtileri
HELLP sendromunun belirtileri, mide gribinin belirtileriyle oldukça benzerdir. Bu belirtiler, gebelikte görülmesi normal olan belirtilerle de benzerlik gösterebilmektedir. Bu nedenle gebeliğinizde grip benzeri belirtiler yaşıyorsanız bir an önce doktorunuza görünmeniz gerekir. Belirtilerinizin ciddi bir sağlık sorunu nedeniyle ortaya çıkıp çıkmadığını anlayacak tek kişi doktorunuzdur.
HELLP sendromunun belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilmekle birlikte en sık görülen belirtiler arasında şunlar yer almaktadır:
- Genel olarak kötü ya da yorgun hissetmek
- Mide ağrısı
- Mide bulantısı
- Kusma
- Baş ağrısı
Aşağıdaki belirtileri yaşamanız da mümkündür:
- Özellikle ellerde ve yüzde şişkinlik
- Aşırı ve ani kilo kaybı
- Görüşte bulanıklık, görüş kaybı ya da görüşte diğer değişiklikler
- Baş ağrıları
- Omuz ağrısı
- Derin nefes alma durumunda ağrı
Bazı nadir durumlarla bilinç bulanıklığı ve nöbet de görülebilmektedir. Bu belirtiler genelde ilerlemiş HELLP sendromuna işaret etmektedir ve bu belirtilerin doktorunuz tarafından bir an önce değerlendirilmeleri gerekir.
HELLP Sendromu Risk Faktörleri
HELLP sendromunun nedeni bilinmemekle birlikte bu sendromu yaşama riskinizi arttıracak bazı faktörler bulunmaktadır.
HELLP sendromunda en büyük risk faktörü preeklampsidir. Bu sorun yüksek tansiyon ile karakterize olmakla birlikte genelde gebeliğin son trimesterinde meydana gelmektedir. Bazı durumlarda ise gebeliğin erken dönemlerinde ya da doğum sonrası da görülebilmektedir. Preeklampsi yaşayan her kadında HELLP sendromu gelişmez.
HELLP sendromu bakımından diğer risk faktörleri arasında şunlar yer almaktadır:
- 35 yaşın üzerinde olmak
- Obezite
- Daha önce gebelik yaşamış olmak
- Diyabet ya da böbrek hastalığı
- Yüksek tansiyon
- Preeklampsi geçmişi
Önceki gebeliğinizde HELLP sendromu yaşadıysanız mevcut hamileliğinizde de bu sorunla karşılaşma olasılığınız daha yüksektir.
HELLP Sendromu Tanısı
Doktorunuz HELLP sendromundan şüpheleniyorsa fiziksel muayene yapacak ve birtakım testler isteyecektir. Doktorunuz muayene sırasında karnınızda hassasiyet, karaciğerde büyüme ve aşırı şişkinlik fark edebilir. Bunlar, karaciğer sorunu yaşadığınıza işaret ediyor olabilir. Doktorunuz ayrıca tansiyonunuzu da ölçmek isteyecektir.
Bazı testler, doktorunuzun tanı koymasını kolaylaştıracaktır. Bu nedenle aşağıdaki testlerin yapılması gerekebilir:
- Trombosit, karaciğer enzimleri ve kırmızı kan hücreleri sayısının değerlendirilmesi için kan testleri
- İdrarda protein olup olmadığına bakılması için idrar testi
- Karaciğerde kanama olup olmadığını görmek için Emar (MR)
HELLP Sendromu Tedavisi
HELLP sendromu tanısı aldıktan sonra hastalığın ilerlemesini durdurarak komplikasyonları önlemenin en iyi yolu doğum yapmaktır. Çoğu zaman erken doğum yapmak gerekir.
Bununla birlikte tedaviniz belirtilerinizin şiddetine ve doğuma ne kadar olduğuna göre belirlenecektir. Belirtileriniz hafifse veya doğuma 34 haftadan kısa bir süre varsa doktorunuz aşağıdakileri önerebilir:
- Anemiyi ve düşük trombosit seviyelerini tedavi etmek için kan transfüzyonu
- Nöbetleri önlemek için magnezyum sülfat
- Kan basıncını kontrol etmek için hipertansiyon ilaçları
- Erken doğum gerekmesi durumunda bebeğin akciğerlerinin olgunlaşması için kortikosteroidler
Tedaviniz sırasında doktorunuz kırmızı kan hücreleri, trombosit ve karaciğer enzimi seviyelerinizi takip edecektir. Aynı zamanda bebeğinizin sağlığını da kontrol edecektir. Doktorunuz bebeğinizin hareketini, kalp atışını, stresi ve kan akışını değerlendirmek için doğum öncesi bazı testler yapılmasını da isteyebilir.
Bebeğinizin hemen doğmasını gerektiren bir durum varsa doğumu başlatmak için bazı ilaçlar kullanmanız gerekebilir. bazı durumlarda ise sezaryen doğum gerekli olmaktadır. Ancak düşük trombosit sayılarına bağlı olarak kan pıhtılaşması sorunlarınız olması durumunda sezaryen yapılması komplikasyonlara neden olabilmektedir.
HELLP Sendromu Komplikasyonları
HELLP sendromuyla ilgili olarak aşağıdaki komplikasyonlar görülebilmektedir:
- Karaciğer yaralanması
- Böbrek yetmezliği
- Akut solunum yetmezliği
- Akciğerlerde sıvı
- Doğum sırasında aşırı kanama
- Plasentanın bebek doğmadan önce rahimden ayrılması (Plasental abrupsiyon)
- Felç
- Ölüm
Yukarıda yer alan komplikasyonları önleme konusunda en önemli şey erken tedavi olmaktadır. Bununla birlikte tedavi olunsa dahi komplikasyonlar meydana gelebilmektedir. HELLP belirtileri doğum sonrasında da sizi ve bebeğinizi etkileyebilmektedir.
HELLP Sendromunu Önlemek
HELLP sendromunun nedeni bilinmediği için pek çok hamile açısından bu rahatsızlığı önlemek mümkün olmamaktadır. Bununla birlikte diyabet ve yüksek tansiyon gibi preeklampsi riskini arttırabilecek sağlık sorunlarının önüne geçmek için sağlıklı alışkanlıklara sahip olmak işe yarayabilir. Bu alışkanlıklar arasında düzenli olarak egzersiz yapmak ve tam tahıl, sebze, meyve ve yağsız proteinden oluşan kalp dostu bir beslenme düzenine sahip olmak yer almalıdır.
Diyabet ve yüksek tansiyona ya da diğer risk faktörlerine sahipseniz, preeklampsi ya da HELLP gelişmeden önce doktorunuzun durumunuzu kontrol etmesi için düzenli doğum öncesi doktor ziyaretlerinizi gerçekleştirmeniz çok önemlidir.
HELLP sendromu belirtileri yaşamanız halinde doktorunuzla bir an önce iletişime geçmeniz de çok önemlidir. Erken teşhis ve tedavi sayesinde komplikasyon riskinin azaltılması mümkün olabilmektedir.
HELLP Sendromunun Uzun Dönemli Etkileri
HELLP sendromu yaşayan kadınların çoğu bu sorunun erken dönemde tedavi edilmesiyle iyileşmektedir. Belirtiler bebek doğduktan sonra da önemli ölçüde geçmektedir. Belirtilerin çoğu ve yan etkiler doğumdan günler ya da haftalar sonra ortadan kaybolmaktadır. Bununla birlikte doğum sonrası hastalığın değerlendirilmesi açısından doktorunuzu ziyaret etmeniz önemlidir.
HELLP sendromu ile ilişkili en büyük endişeye neden olan bebeğin sağlığı olmaktadır. HELLP sendromu gelişen annelerde genelde erken doğum gerektiği için erken doğumdan kaynaklanan komplikasyonlar açısından risk yüksek olmaktadır. 37. gebelik haftasından önce doğan bebeklerin bir süre hastanede kalarak gözlem altında tutulmaları gerekir.